Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Rabbine dönüp, Ey Rabbim benim büyük bir derdim var deme; derdine dön ve de ki , Ey derdim benim büyük bir Rabbim var!"
Reklam
Allah'ın rızasını arayan ve O'nun rızasında şımarmayı kendine dert edinen♡
"Gözlerinden karanlık bir bulut geçti."
" Kul namazda kiminle sohbet ettiğini bilseydi asla ordan ayrılmak istemezdi."
Sayfa 32
Reklam
Pencerenden bir gül attığın zaman Işıkla dolacak kalbimin içi. Geçiyorum mevsim gibi kapından Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
Sayfa 22
Rabbime mahcup olmaktan korkuyorum. "Ömür sermayeni nasıl harcadın?" derse ben ne cevap vereyim?
Sayfa 25
sabah namazı
Şeytan, sabah namaza kalkamasın diye akşam insanın üzerine üç düğüm atar, ona tuzak kurarmış. Mü'min uyanır ve Rabbini zikrederse ilk düğüm çözülür. Kalkar abdestini alırsa ikinci düğüm çözülür. Namazı kılarsa üçüncü düğüm çözülür. Böylece şeytanın tuzağından kurtulur.
Sayfa 17
Reklam
Başkasının kusuru ile uğraşmak nakıs insanların işidir
....senin kendi nefsin hakkında bildiklerin (kusurların) seni başkalarıyla meşgul olmaktan alıkoysun."
Sevgili Peygamberimizin (sav) damadıyla kızına yaptığı şu nasihat hepimizin kulağına küpe olmalıdır: Hz. Ali'ye, "Sen, Fatıma'nın kölesisin"; Hz. Fatıma'ya da "Sen, Ali'nin cariyesisin..." Bu erdemi elde eden eşler arasındaki sevgi hiç bitmeyecektir. Fakat biz bizi biz yapan değerlerimizi yitirdik. Nefislerimiz kibre büründü. Ölçüsüzlüğü ölçü yaptık.
Sınıftaki Atsız: Öğrencileri, Atsız'ın iyi bir hoca olduğunu, derste açıkça propaganda yapmadığını söylüyorlar. 1950-51 ders yılında Haydarpaşa Lisesi'nde talebesi olan Altan Deliorman şöyle diyor: "Devrenin yarısından çoğunu ders vermekle geçirirdi. Anlatır, öğretirdi. Çok da iyi öğretirdi... Yazılı notlarını açıkça okurdu. Kimin
Yeşil pencerenden bir gül at bana Işıklarla dolsun kalbimin içi. Geldim işte mevsim gibi kapına, Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ. Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, Ben aşkımla bahar getirdim sana; Tozlu yollardan geçtiğim uzak İklimden şarkılar getirdim sana. Şeffaf damlalarla titreyen ağır Goncanın altında bükülmüş her sak Senin için dallardan süzülen ıtır, Senin için yasemin, karanfil, zambak… Bir kuş sesi gelir dudaklarından; Gözlerin gönlümde açar nergisler. Düşen öpüşlerdir yanaklarından Mor akasyalarda ürperen seher. Pencerenden bir gül attığın zaman Işıklarla dolacak kalbimin içi. Geçiyorum mevsim gibi kapından Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
Boğaziçi Lisesi'nde öğrencisi olan Attila İlhan da Atsız'ın hocalığını şöyle anlatıyor: "1941'di galiba, İzmir'deki bir liseden komünistlikten dolayı kovuldum. Belge aldığım için hiçbir yerde okuyamıyordum. Özel bir lisede okuyabilir mi diye beni İstanbul'a yolladılar. Boğaziçi Lisesi'ne geldim. Boğaziçi Lisesi'nde edebiyat öğretmenim kimdi, biliyor musunuz? Nihal Atsız idi. Ben 'eyvah' dedim, 'bu adam beni hemen mimleyecek ve perişan edecek.' Ne bekliyorum, biliyor musunuz? Bir Hitler bekliyordum ben. Geldi, hiç de öyle bir adam görmedim. Derli toplu, aklı başında, işini çok ciddiye alan bir adamdı. Her çocuğun İstiklâl Marşı'nı baştan aşağı ezbere bilmesini isterdi. Onu yapmadın mı, sıfırı alıp oturuyordun. Ve sınıfta bu işi yapan tek adam ben çıktım. 'Sen kimsin, nereden çıktın yahu?' dedi. 'Ben şuyum' dedim. 'Sende iş var' dedi. Birkaç soru daha sordu ve bizim Nihâl Bey ile öğrenci-hoca ilişkisi çok büyüdü. Derslerinde hiç politik telkinde bulunduğunu hatırlamıyorum. Sadece, İslâm öncesi Türk tarihinden daha çok bahsederdi. Yani onunla daha çok ilgilenirdi." (Arslan Bulut; Körüklü-Yavan 2000: 130'dan).
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.