Evet, ruhun yarası hiçbir zaman tam olarak kapanmıyor. Beden daha çabuk onarıyor kendini. Kalbin attığı sürece vücut iyileşebilir. Oysa ruhun bir kez darbe aldı mı, o yara dikiş tutmuyor. Sonuna kadar kendi kendine kanamayı sürdürüyor. Ama öte yandan, hayat da devam ediyor.
Sayfa 294 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Senden sonra 23 şehir gezdim. 3 kilo aldım. Saçlarımı 6 kez boyadım. Dünya bilmem kaç 365 günde bilmem kaç dönümünü tamamladı. Darbe oldu. İhtilal oldu. Barış gelmedi. Savaş bitmedi. Seni özledim. Iltica edecek tek yer bulamadım. Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım. Belki yürürsün aynı sokakta. Ayak izime denk düşer ayak izin. Belki saçına değer nefes. Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım. Seni uğurladım. Sana kavuştum. Seni terk ettim. Bilmem kaç kilometre yol gittim. Evren kaydı. Sen göğüs kafesimden milim kaymadın.
Reklam
Çok hoşuma gittiği için bende yapmak istedim :)
♪ Ben büşbüş(çoğu kişi böyle der) ♪ Yanımdaki kişiye göre enerjim değişir. ♪Eğer o an mutlu ve enerjiksem bu karşımdaki kişiye bağlıdır. ♪Çok çabuk pes ederim. Bana atılan her darbe benim için bir son olabilir. ♪Yay burcuyum ve burçlar hakkında hiç bir şey bilmiyorum kendi burcum da dahil :D ♪İnsanların söylediklerine çok fazla kafama takarım onların öylesine söylediği bir söz benim tüm günümü mahvedebilir. ♪Bir şarkıyı beğendiysem tüm ay onu dinliyebilirim. ♪Küçümsenmekten nefret ederim. Ne de olsa gün sonunda hepimiz insan olarak niteleniyoruz :) ♪Konuşmayı çok severim ama susmam gerekiyorsa da hep susarım. ♪Küçük bir şey bile hemen moralimi bozabilir. ♪Kitap okumayı, uyumayı çok severim uyku benim her şeyden kaçış yolculuğumdur. ♪Hayatı romantize etmeyi bayılırım, bu da en küçük şeyde bile drama bağlamama neden oluyor. ♪Günlük tutmayı çok severim. ♪Kelebekleri çok seviyorum ♪Yeşilin Kızı Anne en sevdiğim seridir. Anne' in yaşadığı dönemde yaşayıp onla arkadaş olmak çok isterdim :') ♪Bazı noktalarda tam bir ergen olduğumu düşünüyorum. Çünkü her şeyi abartıyorum :D ♪ Çikolata yemeye bayılırımm, kahve içmek de su içmek gibidir benim için. ♪Mısır mitolojisi ilgimi çekiyor piramitler ise tam anlamıyla cezbedicii ♪ Paris'e gitmek hayalim. ♪Ve evet okula gitmeyi sevmiyorum, insanlarla uğraşmak yoruyor beni.
Mila

Mila

@sessizmelodi_
·
2ay
☆ Ben Bengi. ☆ İnsanların düşüncelerini çok kafama takıyorum ve umursuyorum. ☆ Müzik, kitaplar ve uyku ilacım. ☆ Yanında olduğum kişiye göre sessizliğim değişiyor, sevmediğim insanlar beni soğuk olarak tanımlar. ☆ Kitap karakterlerine aşığım, gerçek hayattakilere taş çıkartırlar. ☆ Tam bir çikolata bağımlısıyım ☆ Yemek düzenim asla düzgün değil
300 syf.
10/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Anne ben çomak olmak istiyorum...
Bilinçli veya bilinçsiz sahip olduğumuz kalıplara bir darbe daha... İnsanın kafasında dönen çarklara çomak sokan , belki her gün , gündelik hayatta sıkça karşılaştığın durumlara karşı bakış açını değiştiren , kökten sarsan kitaplardan biriydi benim için. Kendi benliğinde duyduğun acıların, sıkıntıların, çaresizliklerin asıl kaynağı , kökü =>
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186,1bin okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Para para para
Zola’nın yaşadığı yıllarda bir edebi tür belirdi: “Borsa Romanı”. Bürokratlar, iş insanları, siyasetçiler ve kurumlar borsanın denetimi ve özgürce çalışması gerektiği konusunda çeşitli fikirler ortaya attılar. “Para” kitabı öncelikle bu eleştiri ve düşüncelerle ortaya çıkmış bir kitap olarak görülebilir. Kitabın tarihi arka planında önemli
Para
ParaEmile Zola · Ak Kitabevi · 196024 okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Yabancı, üç yakın arkadaş olan Dunya, Tuba ve Suna’nın İstanbul’da kesişen ve birlikte çıkmaya karar verdikleri kısa bir tatilden sonra ise ayrılan hayatlarına Dunya’nın perspektifinden, onun tuttuğu günlüklerle dahil olmamıza olanak tanıyor. Romanda çoğunlukla doğrusal bir anlatı kurgulanmamış olsa da olaylar zinciri, yaşanan bir askeri darbe teşebbüsünün ardından hem ülkenin kaotik ortamından bunalan hem de kendi hayatlarında yaşadıkları sorunlu ilişkilerden kısa süreliğine de olsa kaçmak isteyen üç kadın arkadaşın kafa dağıtacak bir tatil için Lizbon’a gitmesiyle başlıyor. Ancak ruhsal olarak onlara iyi geleceğini umdukları ve yalnızca birkaç günlüğüne gittikleri Lizbon’da düşündüklerinden daha fazla kalmak zorunda kalıyorlar. Zira aslında gazeteci olduklarını bildiğimiz Dunya ve Tuba’nın birlikte hazırladıkları bir haber dosyası, onlar Türkiye’de yokken evlerine yapılan bir baskınla ortaya çıkıyor. Eğer geri dönerlerse yaşanacaklar hoş olmayacağı için nihayetinde bir daha ülkelerine dönemiyorlar, ve hem ülkelerinden hem de birbirlerinden uzakta bambaşka hayatlar kurmak zorunda kalıyorlar. Dunya 1980’lerde annesiyle kaldığı Berlin’e dönüyor, Tuba Lizbon’da tanıştığı yeni sevgilisiyle Brezilya’da yaşamaya başlıyor, Suna ise başka bir ülkeye gidiyor. +“Çocukluğumdan beri çok konuşmayı ve anlatmayı değil, güzel hatıraları ve yakaladığım mutlu anları kendi içime açtığım çekmecelere saklamayı öğrenmiştim. Kalan hayatımın büyük kısmında bu çekmeceler cankurtaran simidim olacakmış, o zaman bilmiyordum.”
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201871,1bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.