Tecrübeli danimarkalı psişik, parapsikoloji uzmanı 1922de 2h tekkede zikirlere katılarak, mutasavvıflarla sohbetleyerek, tasavvufu tecrübe etmeye çalışmış
Kolay okunan, su gibi kayan tasavvufa ilk giriş öğreğinde yazım tarzı, dolu, özet yazmasından, uslübundan uğraştığı, bilgili olduğu belli.Bağlantıları, tanışları yüksek, daha önce doğu
Georg Wilhelm Friedrich Hegel felsefeleri hakkında kritiklerini ders notları olarak oluşturmaya başlamıştı. İşte bu kitap da Heidegger'in Hegel'in en meşhur -ama onu kapsayan
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye.
Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir?
Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir.
İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine
Kitaptan pek hoşnut değilim. Yani totalde 40-50 sayfalık bir kısmı öğrencilere faydalı olabilir ama gerisi boş. Niye boş? Temelin temelinin temelinden bahsediyor. Örneğin bir çalışma süresini nasıl daha kısa ve etkili yapılabileceğinden bahsettiği kısımda kitapların indeks, içindekiler gibi bölümlerinin nasıl kullanılacağından ya da kütüphanede daha hızlı nasıl kitap bulunacağından bahsediyor. Bu kitabı kullanacak bir gencin okumayı öğrendikten sonra direkt liseye geçmesi lazım. Anca ona hitap eder. Kitaba başlarken beklentim ders çalışma, not tutma, zaman yönetimi, planlama gibi konularda teknik bilgileri almaktı. Belki de bunların hiçbirini bulamadığım için kitabı beğenemedim. Yine de içerik inanılmaz basit. Sıfırın üzerinde çalışma bilginiz varsa kitap pek işinize yaramaz, haberiniz olsun.