6 kuşak boyunca hikayesine tanık olduğumuz Buendia ailesinin etrafında dönen, tarihle çevrili bir olay örgüsü okuyoruz. Marquez bu eserinde çocukluğunda babaannesinden dinlediği öyküleri; o büyülü dilini tarih ile harmanlayarak bizlere aktarıyor. Bugün çokça kullanılan “Muz Cumhuriyeti” kalıbının kaynağını aldığı olaylardan tutun da yerlilerin topraklarının sömürüsüne varan durumları Marquez kurgusunun içine ustaca yediriyor ve okuruna sadece bir büyülü-gerçeklik değil aynı zamanda bir eleştiri eseri de sunuyor. Yazarın eleştirisi gereken sesi getirmiş olacak ki bu eseri nedeniyle hapse atılma tehlikesiyle karşı karşıya geliyor ve ülkesine dönemiyor.
Anlam arayışları, aşk, tutku, acı, ölüm, savaş, muhafazakarlık, liberalizm, kör kütük din, ensest ilişkiler… Kitapta gerçekten ne ararsak var.
6 kuşak boyunca süren hikayeyi ve Macondo kasabasını ustalıkla işleyen Marquez, bu kadar kalabalık bir ailenin aslında her biri ayrı ayrı yalnız fertlerinin portresini de ustalıkla çiziyor. Jose Arcadio Buendia ve Ursula’nın bir araya gelmesiyle başlayan bu hikaye kuşaktan kuşağa ilerleyerek bizi de içine çekiyor ve etkileyici bir sonla bitiyor.
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,4bin okunma
Epsilon yayınlarından çıkmış 152 sayfalık eser 5 bölümden oluşmaktadır. Richard Bach tarafından 1970 yılında yayınlanmış olan kitapta 4. Bölüm hikâyenin güzelliğini bozduğu için yayınlanmamış, ta ki 2014 yılına kadar. Kitaptaki son söz kısmı bunu açıklamaya ayrılmış. Eser,yer yer masalsı öğeler taşıyan öyküleyici anlatım biçimiyle fabl türünde
Milli Mücadele’nin önemli başarılarından biri olan Antep Savunması, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında da büyük bir yeri vardır. Nitekim Gazi Mustafa Kemal Atatürk; "Ben Anteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar yalnız Antep'i değil tüm Türkiye'yi kurtardılar." sözüyle bunu dile getirmiştir.
Antep Harbi’ne Yeniden Bakmak
Bazı kitaplar felsefe yapmaz, felsefe yapmayı öğretir. Kuramları nasıl yorumlamamız gerektiğini öğretir. Bu kitap da öyle bir kitaptı.
Kitap iki bölümden oluşuyor. ilk bölüm bilim tarihine bir önsöz gibi beyin jimnastiği yaptırıyor size .ikinci bölüme kadar sabırla beyninizin gıdasını veriyorsunuz. Yazarın Descartes, Spinoza, Einstein ,Newton,
Genellikle ‘gerçekliği yansıtma’ deyince belli başlı üç görüşle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Birincisi sanatın görüngüyü olduğu gibi yansıttığı düşüncesidir. İkincisi geneli ya da özü yansıttığını söyler. Sonuncusu da sanatın ideal olanı yansıttığına inanır.
Bütün bu sanatçıların, eleştiricilerin ve düşünürlerin paylaştıkları bir anlayış, sanatın en önemli özelliğinin doğayı insan, hayvan, kısaca gerçekliği yansıtmak olduğudur.