Bakın çocuklar… Şuna buna kahrolsun demekle millet yaşamaz. Millet, sizin salonlarda toplanıp cezbeli dervişler gibi çırpınmanızı değil, kendisine elinizi uzatmanızı bekliyor. Yazın plajlarda, çalgılı bahçelerde safa süreceğine köylere, fakir mahallelere dağılıp kendisini cehaletten kurtaracak şekilde onunla meşgul olan gençleri gözlüyor. Kitap yırtan değil, kerpiç kulübelere kadar kitap götüren aydınları, gazete çıkarıp eline ulaştıran idealistleri bekliyor. Pek çok olan boş zamanlarında yurdun binbir köşesine dağılıp orağa, harmana yardım eden, veremle, frengi ile sıtma ile trahom ile savaşa atılan, kafası da kolu da halkın emrine verilmiş milliyetçi gençliği arıyor.
Bunun dışında kalan gençlerin ne milliyetçilikle ne milletle bir ilişkileri yoktur. Çünkü bu millet palavraya artık iyice doydu. Coşkun nümayişlerinizde biraz gözünüzü açıp etrafınıza baksanız, yolun iki tarafında dizilip sizi gülümseyerek seyreden Millet’in bakışlarındaki istihfafı muhakkak fark edersiniz.