Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeni başlayan günün ne acılar getireceğini kestiremiyorsun. Direnmeni nereye kadar sürdürebileceksin? Bir gün öncenin korkunç deneylerinden sonra edindiğin güven duygusu, ağaran günle birlikte inceliyor, azalıyor. Dayanabilmeyi, direnebilmeyi, gerekirse ölebilmeyi göze alabilecek misin? Dayanamaz da konuşmak zorunda kalırsan, mantıklı şeyler söylemeyi istiyorsun yine de: “Kimseyi tanımıyorum, hiçbirini bilmiyorum” diyeceksin. Ad vermeyeceksin. Yoksa kimsenin yüzüne bakamazsın. Hep bu istekle içinden konuşuyorsun.
Sayfa 173 - Can Yayınları 15. Baskı 1992Kitabı okudu
Psikolojik harekât demek, güven sağlamak demektir. Güven devletin varlığıyla sağlanır. Bu ülkenin her karış toprağında devlet var, diyeceksiniz. Halk bunu görecek. Halk devleti görecek. Halk devlete inanacak, güvenecek. Devletin gücünü göstermek gerek. Ama önce insanlar insanca yaşayabilmeli. Kim yapacak bunu? Kim örgütleyecek psikolojik harekât konusunda devletin kurumlarını?
Reklam
PKK’nın ne olduğunu, yurttaşlığın ne olduğunu, ülke sevgisi, bayrak sevgisinin ne olduğunu, mili birlik ve beraberlik ne demek halka anlatmak lazım. Şu milli eğitimin haline bir bakın. Fethullah Gülen’e ait olduğu söylenen okullar, dershanelerde yapılan eğitim, milli eğitimin kat be kat üstünde. Beyin yetiştiriyorlar kendi Fikirleri doğrultusunda. Biz ne yetiştiriyoruz, dershane köşelerinde sürünen evlatlarımızın haline bir bakın. Psikolojik harekâtı yapacak olan insandır. Psikolojik harekâtın hedef kitlesi de insandır. Öncelikle bizim Türk insanı yetiştirmemiz gerek; bayrağına, ulusuna, toprağına bağlı, dürüst, şahsi çıkar düşünmeyen, halkına hizmeti şiar edinmiş insan. Önemli bir iş bu; devletin bu konuda organize olması, Türkçe bilmeyenlere öğretilmesi, ulus bilincinin sağlanması lazım. PKK’nın silahlı eşkıya olduğu, Türk devletine kafa tutamayacağını, bugüne kadar yaşamışsa hep iktidar sahiplerinin gafletinden olduğunu ama artık bu işe son vermenin zamanı geldiğini anlatmak gerek. Öyle ağaç dikmekle olmaz bu iş. Çocuklara şeker vermekle, okul boyamakla, vatandaşı boyamakla olmaz bu iş. Umut veriyorsunuz insanlara, umutla bekliyorlar sizi, sonra kaçıp gidiyorsunuz, aldatıyorsunuz. Böyle psikolojik harekât olmaz. Verdiğiniz sözleri tutacaksınız. Onları kaderine terk etmeyeceksiniz. İnsanlar size güvenecek. Bu iş süreklilik ister, karşılıklı güven ister. Bugün böyle, yarın öyle yapmakla da olmaz bu iş. Bu iş plan program işi. Ferdi çalışmalarla da psikolojik harekât olmaz. Topyekûn bir harekât bu; devletin tüm kurum ve kuruluşlarının yer alacağı, destekleyeceği topyekûn bir harekât.
O zamanlar Amerika bizim stratejik müttefikimizdi. Karşılıklı güven duyardık. Henüz askerlerimizin başına çuval geçirmemişlerdi yani dostluğumuz sürüyordu.
Hak yemiş olmayalım, rapor DGM'nin peşine düşeceği kadar ileriydi ama bu "ileri"liği sağlayan Erdal İnö­ nü, Aydın Güven Gürkan, Ercan Karakaş gibi isim­ler Baykalizmin hıncından kurtulamayacaklardı
Öte yandan hastanın depresif yakınmalarından sıkılmamak gerekir. Çünkü hekim, depresif hastanın dış dünyada ilişki kurabildiği, ona güven verici tek kişi olabilir.
Reklam
"Kendimize güvenmiyoruz.Topluma güvenmiyoruz.Karşınızdakine güvenmiyoruz. Sonra da yakınıyoruz, «kardeşim, kimse kimseye güvenmiyor.» «Ama, güvendim de başıma neler geldi?»Erkeğe güvenmiştir de aldatılmıştır.Çalıştığı yerde birisine güvenmiştir de aldatılmıştır.Çalıştığı yerde birisine güvenmiştir de başına neler gelmiştir, politikacıya güvenip oy vermiştir de memleket ne hale gelmiştir.Peki, «kendine güvendin mi» kendine?Neden hep başkasına güvenmek? Neden hep birisine güvenmek?Neden hep birilerine güvenmek?Önce kendine güvenmek.Başkasına güvenmeyi de bu güven duygusu içinde yaşamak."
Sayfa 136Kitabı okudu
Biz devleti düşünürken, siz sizi düşünüyormuşsunuz
Diyorlar ki milyonlar, hem de çok milyonlar açlık sınırında, yoksulluk sınırında. Diyorlar ki, huzur yok, mutluluk yok, güven yok. Diyorlar ki, eğitim yok öğretim yok, sağlık yok. İşsizlik almış başını gidiyor sanki tazı. Bunu diyen biziz başkası değil! Buna karşılık siz diyorsunuz ki, sorun kimlik sorunu! Siz diyorsunuz, türban takmadığımız için bunlar başımıza geldi! Siz diyorsunuz ki, laik yaşam yaşam değil, ondan bunlar! Allah aşkına siz kimi kandırıyorsunuz! Bakıyoruz ama görmüyoruz öyle mi? Devlet bizim, bizim saygımız devlete! Öl dediniz öldük, sizin için değil devlet için! Sık dediniz kemerleri sıktık, devlet için. Ne oldu sonunda; gördük ki biz devleti düşünürken, siz sizi düşünüyormuşsunuz meğer! Hesap bu işte; bizim derdimiz başka, sizin derdiniz başka. Ondan anlaşmak zor oluyor zaten, siz başka, biz başka!
Yalan güven kaybetmenin bilinen en vazgeçilmez yoludur.
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.