Gururun engel olurkan mevsimlere
Yağan kar taneleri dokunmaz hislerine
Dört bir yanım kırık dökük
Hanemde envai kelebekler
Sarmaşık duygular yapışmış üzerlerine
Yorgun ayaklarım yürüyemez isteklere
İncinen hislerim dayanmaz belirsizliklere
Son kurşunuma koyduğum barut
Hırçın gözlerime pervane
Son mevsimi de kaçıracaksam gelme
Sarmayacağın yürekten söz bile etme
Biraz daha elem katacaksan gözlerime
Bırak beni sessizliğimle...
22/3/2024
Pınar PEKĞÖZ
gözlerinin renginden almışsa ahengini
ruhum nasıl unutur gözlerinin rengini
uzaktan bakıyorum O'na hep yeşil yeşil
bu vehimli muamma parlıyor ışıl ışıl
yanıyor nağmelerin bedevî kanatları
şahlandı obamızın doludizgin atları
bir kum saatindeyim, yine tuttu kan beni
çile bülbülüm çile feryadıyla ân beni
binlerce ok ağlıyor kırdığımız yay için
yıldızlar dökülüyor tutulan her ay için
bu kuzgun vadisinde yenelim korkuları
Dede'den dinleyelim en güzel şarkıları
musikî bahçesidir tende lisan-ı fıtrî
asîl bahçıvanıdır o hânende, o Itrî
endamını tasvîre gücü yetmez târifin
kuşları uçuşuyor gökte Hacı Arif'in
kumlara gömülmeden kervan, gönül çağında
telâfisi imkânsız nağmeler tuzağında
akmasın yüzümüze kötürümler pınarı
devirdik, o devrilmez zannedilen çınarı
yeşil yeşil bakamaz, kırmızıdır gözlerim
öteye varsam bile, O'nu yine özlerim
dinlediği şarkılar, arayıp bulun beni
gülümün gözlerinde şehzâde kılın beni
Mahkemede konuk olduk. Karahisar toprağında Sıçanlı kadısı burada oturur, zira vilâyet ortasıdır. 150 akçe asumanî kazadır. Zira halkı sıçan gibi zararlı Etrak kavmidir. Karahisar paşasının voyvodalığı hükmündedir. Bir mesiregâh, yeşillik ve otluk ova içinde 200 haneli Müslüman kö yüdür. Dört tarafındaki köylerden nice bin adam toplanıp hafta da bir büyük pazar olur. Ve nice bin yüksek çınar ve salkımsö- ğüt ağaçları ile süslenmiş bir namazgâh vadisinde muhabbet pa zarı olur. Ona on havuzları var. Pazar günleri bu havuzlar içine yaşlı genç herkes girip yüzerler. Havuzların çevresinde ufak te fek maksurelerde pazar halkı sohbet edip hanende, okuyucu ve çalıcılar güzel nağmeler çalarlar. Herkes dostları ile kol kol kavi ü karar edip içip eğlenirler, büyük dinlenme yeridir. Bu mahal lin yapıları baştan başa Gazi Sinan Paşa hayratı olmakla Sinan Paşa Köyü derler. Büyük camiin kapısı üzere tarihi budur:
Sinan Paşa bilüp dünyâ fenasın
Diledi kim yapa ukbâ binâsın
Yazanlar bu safa darına tarih
Kodular inde gaybin hadd-i tasın.
Hanları, hamam imareti, medrese ve sıbyan mektebi hep kurşunlu kârgir büyük yapı hayratlardır. İmaretinde nimeti sa bah akşam yolculara ve komşulara boldur. Sinan Paşa bu bina ları inşa ederken bu diyarın Etrakinden çok incindiğinden "Bu Sıçanlı'dan ne hâsıl ola ki yiyeler" diye buyurmuşlar. Sonra San dıklı Beli'ni aşıp beşinci saatte,
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte