Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Sen de kendine doğru dürüst bir iş bul, herkes gibi gündüzleri çalış.” diyerek, kestirip atma eğilimi gösterdi komser ve fakat “lan” diye kod isimlenmiş bulunan vatandaş komseri çileden çıkarmak konusunda kararlıydı: “Olur. Siz bana bir gündüz işi bulun, hemen işimi değiştireyim, ben de bayılmıyorum gece çalışmaya!” “Burası İş Ve İşçi Bulma Kurumu değil, karakol!” diyerek sigaranın dumanını burnundan üfledi komser. “Hayatım tehlikede komser bey.” “Seni tehdit eden mi var?” “Ülkede genel bir tehdit var.” “Şahsen seni tehdit eden var mı?” “Yok.” “Gördün mü bak, ortada fol yok yumurta yok, sen kuluçkaya yatıyorsun, defol.” “Yalnız bir gece beni öldürürlerse, ben karışmam.” “Sen karışma, cenazeni biz kaldırırız!” dedi komser.
"Bir ülkede kadınlar için gerçek özgürlük olmadığı sürece, o ülkede gerçek özgürlük yoktur." Anaerkil ailenin yıkılmasıyla ev yönetimi toplumsal niteliğini yitirdi. Ev yönetimi artık toplumu ilgilendiren bir sorun değildi. "Özel hizmet oldu. Toplumsal üretime katılmaktan alıkonan kadın da baş hizmetçi oldu. " (Engels).
Reklam
61'de Almanya'ya Göç
''1961'de yapılan anlaşmanın ardından Türkiye'den Almanya'ya resmen başlayan işgücü göçünde bir işçi için süreç şu şekilde işlemekteydi: Önce İş ve İşçi Bulma Kurumu'na müracaat edilmekte, ardından muayeneler ve diğer formaliteler yerine getirilmekte ve İstanbul'dan gelecek 'İşçi Davet Mektubu' beklenmekteydi. Daha soma işçiler İstanbul'daki Alman İrtibat Bürosu'na gidip kendini takdim etmekteydi. Bu aşamaların geçilmesinden sonra işçilerin Almanya'ya gitmesine karar verilmekte ve kendilerine bir çalışma mukavelesi imzalatılmaktaydı. Bu prosedürlerin tamamlanmasının ardından işçiler Sirkeci'den trenle, bir kumanya paketi ve içinde iki litre su olan ibrikle Münih'e ve buradan da Almanya'da çalışacakları kente gönderilmekteydi. Ardından 'heim' denilen 'işçi yurtları'na yerleştirilen 'göçmen işçi adayı' birkaç gün içinde iş başı yapmaktaydı.''
Heykelden başka şey yapmadınız diyenlere
CUMHURİYET DÖNEMİ 1924 - 1949 ARASI YAPILANLAR Ankara Fişek Fabrikası (1924), Gölcük Tersanesi (1924), Şakir Zümre Fabrikası (1925), Eskişehir Hava Tamirhanesi (1925) Alpullu Şeker Fabrikası (1926),
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kesinlikle bu ay 35. ve bu yılın son (888) kitabı. Mario Puzo ile başlamıştık, Jojo Moyes ile veda ediyoruz. Bu süreçte pek çok kitap ve dergi de bu sayının içine dahil olurken, bu yılın bana hem maddi hem manevi anlamda çok şey kattığını belirterek başlamak istedim. Bir daha bu sayıya ulaşmak büyük hayal olur. Önümüzdeki süreçte epey yoğun bir
Senden Önce Ben
Senden Önce BenJojo Moyes · Pegasus Yayınları · 201329,3bin okunma
Haz arayışı değil. Gösteriş değil. Esriklik değil. Moda değil. Masumiyet değil. Ancak dağınık, üst üste, gürültülü, şakacı, kederli, ısrarlı bir cumartesi günü evde olmanın işçi sınıfı hazzı. İdealleştiren bir haz değil; zira kendi üzerine düşünen bir haz değil bu. İçin için hıçkırışlar, bitkinlik ve ay sonunda ödenmesi gereken faturalar da dahil ona. Okşamalar, pataklamalar, gıdıklamalar, koyun koyuna yatmalar; sözlüklerde bağlılık, şefkat diye adlandırılan, aslında teselli ve onay için bedenin bedene sunduğu -doktorlar, din adamları ve İş Bulma Kurumu ne derse desin- gözlerin ruhun penceresi olduğu bilgisi.
Sayfa 150
Reklam
Üniversiteyi iş ve işçi bulma kurumu olarak görenlerin.... Okuma ve kişisel gelişmenin hazzına varamadıkları ve varamayacakları için onlara üzülüyorum...
Almanya'yla imzalanan protokolü, 1964'te Avusturya, Hollanda ve Belçika, 1965'te Fransa, 1967'de İsveç ile imzalanan işgücü gönderme anlaşmaları izlemiştir.Türkiye'nin İş ve İşçi Bulma Kurumu, bu anlaşmalardan aldığı destekle, 1960'lı yıllarda yaklaşık 800 bin kişinin işçi olarak yurtdışına gönderilmesine aracılık etmiştir. Bununla birlikte 1961 ile 1975 yılları arasında yurtdışına gönderilen işçilerin yüzde 80'inden fazlasının istikameti Almanya olmuştur. Almanya'daki Türk işçi sayısı 1962'de 13 bin, 1971'de ise 450 bin civarındadır. Bu sayı 1974 yılına gelindiğinde 800 bine ulaşmıştır. Kaçak işçiler de hesaba katıldığında, 1961-1973 arası yaklaşık 1,5-2 milyon Türk vatandaşının çalışmak amacıyla yurtdışına gitmiş oldukları tahmin edilmektedir. Bu sayı, o dönemdeki Türk işgücünün yüzde 10-12'sine ve 20-39 yaş grubu erkek nüfusun yüzde 40'ına karşılık gelmektedir. Aileler de hesaba katıldığında 1970'lerin sonunda Batı Avrupa'da 2 milyon 500 binden fazla Türk yaşıyordu.
"İşimize yarayacak insanı" İş ve İşçi Bulma Kurumu'na başvurur oradan da bulabiliriz. Asıl mesele; "içimize yarayacak insanı" nasıl, nereden bulabileceğiz.
Adil Çiftçi
Adil Çiftçi
Antik çağda erdem olarak tanımlanan çalışma, kapitalizmin verisi olan modern toplumlarda da bir erdem olarak anlaşılmıştır. Buna rağmen modern toplumda bu kavramın anlamı, Aristoteles’in atfettiği değerin hayli ötesinde bulunmaktadır. Doğal bir eylem olan çalışma, kapitalizmin öngördüğü özel bir eyleme dönüşmüştür. Kapitalizm koşullarında
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.