304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Son on yılda Rusya'da neredeyse efsanevi bir üne sahip olan Boris Akunin'in yapıtlarını, özellikle de onun yarattığı Fandorin karakterini çok merak ediyordum. 1998 yılında basılan ilk kitabı Kar Kraliçesi, dilimize 2006 yılında Altın Kitaplar tarafından çevrilmiş. Geçen yıl Bursa Kitap Fuarından almıştım ve bu ay okuyarak merakımı gidermiş oldum. Yazar, dağılan SSCB'nin Gürcistan eyaletinde doğmuş. Asıl adı Grigory Chkhartishvili, fakat takma ad kullanarak yazıyor. Filolog, eleştirmen, hikayeci ve Japonca çevirmeni olarak akademi ve edebiyat dünyasında adını duyurmuş. Ancak onu kitlelere tanıtan ve çok sevdiren yarattığı Fandorin karakteri olmuş. Tam on kitap yazmış Fandorin'in maceralarını anlatan. Tıpkı Fransızların Tenten'i gibi bir karakter Fandorin. 19. yüzyılda Çarlık Rusya'sında yaşayan çok genç, akıllı, meraklı ve cesur biri. İyi bir eğitim görmüş, beş dili aksansız konuşabiliyor ve inisiyatif alabiliyor. Romandaki olaylar, 1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşı yıllarında geçiyor. Ancak savaşa hiç değinilmemiş. Çarlığı yok etmeye çalışan siyasi gruplar, nihilistler ve teröristler kargaşaya sebep olurken, ailesini yitiren ve yoksulluğa düşen Fandorin polis teşkilatında çalışmaya başlıyor. Birbirinden bağımsız ve anlamsız gibi görünen olaylar arasındaki bağlantıyı kurabilen Fandorin, Rusya'dan İngiltere'deki Kar Kraliçesi oteline uzanan uluslararası bir entrikanın içine düşüyor. Tarihi olayların ve buluşların da yer aldığı roman, keyifli bir okumaya kapı açıyor. Serinin diğer kitaplarının da dilimize çevrilmesini sabırsızlıkla bekliyorum.
Kar Kraliçesi
Kar KraliçesiBoris Akunin · Altın Kitaplar · 200669 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Kraliçelerin Savaşı serisinin ilk kitabı ile sizlerleyim. İlk kitap daha çok tanışma kitabı diyebilirim. O kadar çok karakter vardı ki bazen karıştırıyordum. Ama hepsini de çok güzel tanıtmış yazar. Gök kraliçe diyarın tamamına hüküm ederken o öldüğünde ikiz kızları diyarı ikiye bölmüştür bir de küçük kardeşleri vardır. Üç kraliçe, üçü de kendi diyarında. İkizlerden biri karanlığıyla hüküm süren Kara kraliçe Dymentsia, diğeri ise Ak Kraliçe Nmerysa, oda kendi aydınlığı ile ülkesinin başındadır. İki kraliçe’de halkı ikiye bölmüş karanlık ve aydınlık olarak ayırmışlardır. 10 yıl sonra aralarında çıkacak savaşın zamanı gelmiştir. Küçük kardeşleri yani kızıl kraliçe Mysania, ablaları ona savaş açmadığı sürece bu savaşa girmeyecekti. Savaş isteyen biri değildi. Kendi gücünü yeni yeni tanıyan küçük kraliçe, henüz güçlerinin farkında değildir. İkizler Mysania, bir hak tanımayarak ona hükümdarlık vermek istemezler.Hedefleri sadece tek bir hükümdar olacak. Tüm diyarın sahibi hangi kraliçe olacak ? Savaşlar bir kenara, diyarın bir kehaneti vardır. Buna inananlar ve inanmayanlar. Buz diyarı, yani kar kraliçesi buna dahil. Kraliçelerin kardeşi kızıl kraliçe olan Mysania’ yı hedefleri doğrultusunda kaçırması sonucu kristalleri uyandırabilecek miydi ? Kitabın içerisinde ejderha güçleri olması ve ejderha temsilcileri bir ayrı güzeldi. Her bir karar düşündürücü şekilde yazılmıştı. Kendi aldıkları kararlar ejderha güçlerini de etkiliyordu.
Ejderhanın Öfkesi
Ejderhanın ÖfkesiMeltem Özkaya · Ephesus Yayınları · 202230 okunma
Reklam
Sorgül-4
Sorgül, Mezopotamya’nın altın saçlı kraliçesi, susma konuş benimle, niye deli gibi atıyor kalbim, neden sürekli gözlerim ışığı arıyor? Gündüzler mi karanlık, geceler mi aydınlık anlayamıyorum, manasızlık kalbimi kuşatmış, hissediyorum benliğimi aşan bir şeyler oluyor, sen ki Mezomotamya’nın altın saçlı kraliçesi, insanlar öldü eteklerinin dibinde, savaşlar gördün, yitip giden yaşamlar bildin, akan gözyaşları eksik olmadı topraklarında, susma konuş benimle, neden sürekli aynı resmi çiziyor kalemim? Kar yağsın diliyorum, sarıpapatyaların üstüne, kızak koşmak aklıma düşüyor sümükleri akan veletlerle, evlerin camlarına taş atarak ıssız çöllere kaçmak istiyorum. Işığı gördüğümde karanlığı özlüyorum, karanlığa kavuştuğumda ışığı arıyorum. Bir melodi zihnimde kayıp duruyor, bir şarkı gözlerimde tınlıyor, bir kuş dilimde uçuyor, bir şaşkınlık kalbimde pompalanıyor, kan damarlarımı alıp gidiyor, bir koku sinmiş kulaklarıma burnum düşmüş, küskün, bir yaprak gibi savruluyor gönlüm… Acayip durumlar yaşanıyor, çocuk parklarında oynayan, yeniden okula başlayan yaşlılar görüyorum, tarih tarihe karışmış, zaman zamana, insan insana… Düşelim yollara, atalım yeni tohumlar kuru topraklara, insanlığın umudu altın saçlı kraliçe, söyle bana, yolum ne yoldur? Kayısı bahçeleri arıyorum, karıncalara anlatıyorum bilmediğim her şeyi, bildiklerimi kendime saklıyorum, unuttuklarımı kaderim belliyorum. Ben ışığın peşinde yürüyorum, güneş altında pamuk toplayan çiftçilere selam yolluyorum, bir ressamın tuvaline boya olup kuruyor, yavaş yavaş sararıyorum. İhtiyar
Beyaz Leke
"Kalbine karlar yağdı Kraliçe'nin, adı Kar Kraliçesi; söneceğini bildiği halde karları eritti Kral, adı Ateş Kralı. Birisi erimeye, birisi sönmeye razı geldi; dünyaları için ölümcüldü ama imkansızlıklar ne olursa olsun imkan dahilindeydi." TDÇ
Aslı Arslan
Aslı Arslan
Özürleşen kadınlar ile toplumlar özgürleşir
Kadın ve insan olmanın haklarını, bir erkeğin vicdanına bırakan kadınlara inat PHOOLAN DEVI "Tarih 14 Şubat 1981..Bütün dünyada "Sevgililer günü” kutlanmaktadır. Hindistan’ın Behmai kasabası tam da bugün, polis kılığında 15-20 kişilik bir grubun baskınına uğrar. Grubun tamamı erkektir. Ancak gruba talimatlar yağdıran öfkeli lider,
Reklam
112 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.