Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cumhuriyet'in ilk yıllarında resmî makamlara verilen "dilekçe", yani küçük dilek denilecek ve bunların hitab kısmında da "ihtiramkar" hiçbir sıfat kullanılmayarak, "Dileğimdir!" kelimesiyle başlanılacaktı. Bu mecbûrî tutulmuştu. Mektupların üzerine "muhterem..." yazmak yasaktı. Sadece "bay" veya "bayan" denilecekti. Bay, kadîm türkçede zengin demek olduğu halde böyle bir mana erozyonuna uğratılmış ki, Türkçe olan bey ve beyefendi, hanım ve hanımefendi kanunla yasaklanmıştı. Halbuki hanım "kraliçe" demekti. "Bayan"sa, "bay" kelimesine müterâdif olarak hiçbir mantık ve lisânî kaaideye tebaiyet endişesi duyulmadan uydurulmuş bir kelimeydi. Asaletsizliği esas alan, senli-benliliği samimiyet telakki eden o zihniyetin sokaktaki insanımızı ne hale getirdiğini anlatmaya hâcet yok!.. Eski türk evinin hürmet ve muhabbet dolu havası dağıtılmış, onun yerine zorla eşyadan tavırlara kadar asāletsizlik hâkim kılınmıştır.
Mavisakal'ın bütün "meraklı" eşlerini öldürmesi, yaratıcı dişinin, her türlü yeni ve ilginç hayatı geliştiren potansiyelin öldürülmesidir. Yok edici, kadının vahşi doğasını pusuya düşürürken özellikle saldırgandır. En iyi olasılıkla onu küçümsemeye ve en kötü ihtimalle de kadının ona ait içgörüleri, esinleri, azmi vb ile
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
b24 ile giderken mezarlığın önünden geçiyorum. bazen trafiğin fazla olduğu vakitlerde mezar taşlarına daha dikkatli bakma fırsatı yakalıyorum. geçen gün öyle bir anın içindeydim, artık aşina olduğum küçük, pembe çitlerle, renkli süslerle süslenmiş çocuk mezarında iki kişi gördüm. bir hanımefendi ve beyefendi... akmak bilmeyen araba kuyruklarının,
Eşikte Beklemek
Eşikte BeklemekYağız Gönüler · Profil Kitap · 2023163 okunma
Hanımefendi! Ben de itirafta bulunayım: kadınların felsefe yapmasına hiç katlanamam.
Az önce markette kasa sırasındaydım. Aniden önüme bir kadın geçti ve bir sigara alacaktım dedi. Zıkkım iç diyemedim tabii ki; hanımefendi beni görmediniz galiba, sırada ben vardım dedim. Küçük bir olay ama saygısızca. Bir gün hanımefendi kişiliğime zeval gelecek ve güzelce sövücem diye korkuyorum 🙂
·
Puan vermedi
#SuatDerviş. #YeşilGözlüKız "Bir insan hiç tanımadığı, hiç bilmediği, ne düşündüğünü, nasıl yaşadığını bilmediği bir diğer insanı ne sebepten severdi? Hem de bir görüşte... Herkese selam .. Bir taşra vilâyetinden İstanbul sosyetesinin göbeğine düşen Beyhan, aşkları,arkadaşlığı, zenginliği ve yozlaşmışlığı aynı anda tecrübe
Yeşil Gözlü Kız
Yeşil Gözlü KızSuat Derviş · İthaki Yayınları · 202352 okunma
Reklam
864 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
•Değersiz Bir Hayat - Hanya Yanagihara•
"Dört yanı buzdan kapkalın duvarlarla, tabanlarla, tavanlarla çevrili bir su damlasının içine hapsolmuş gibi hissediyor."
Değersiz Bir Hayat
Değersiz Bir Hayat
Merhabalar, bu kitabı sürekli kitap aldığım bir sahafın yoğun bir tavsiyesi üzerine almıştım lakin hiç beğenemediğim bir kitap oldu ama yine de incelemesini kendimce yapmak
Değersiz Bir Hayat
Değersiz Bir HayatHanya Yanagihara · Doğan Kitap · 20222,840 okunma
5 Ağustos 1921’de Mustafa Kemal Paşa Başkumandan, yani bir nevî bütün kudrete sahip bir askerî diktatör olarak Büyük Millet Meclisi tarafından seçildi. Yani Meclis kendi elindeki bütün kudreti Mustafa Kemal Paşa’ya veriyordu. Fakat bunu yalnız üç aya inhisar ettiriyor, her üç ay sonunda, tekrar bir seçim yapacağını ilân ediyordu. Mustafa Kemal
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
İzzet Paşa, misyonu ile birlikte vadideki küçük evimde beni ziyarete geldi. bana karşı uyanan merhameti: — Zavallı Hanımefendi, ah zavallı Hanımefendi, diye izhar ettiler. (...) Seslerindeki acıma bana biraz fena geldi, çünkü, benim Anadolu’ya gelişim ve bu harekete katılışım, mukaddes bir gaye için ateşte yanmaya razı olanların zihniyetine uyuyordu. Benim için, içinde bulunduğumuz tehlikeler ve çektiğimiz zahmetler acınacak değil, şeref verecek bir vaziyetti. Fakat samimiyetlerine inandığım için hislerimi belli etmeden: — Lütfen bana acımayınız, bu hayatı kendim seçtim, dedim. İstanbul’dan bana bisküviler, çikolatalar, kolonyalar ve beyabana166 çekilmiş olan medenî bir kadına verilecek şeyler getirmişlerdi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.