Yazarın dedesi 1909'da babası da 1930'da intihar etmiş. İki erkek kardeşi savaşta şehit olmuş. 1961'de iki oğlunu aynı trafik kazasında kaybetmiş. Karısı Josette Clotis 1944'te bir tren kazasında ölmüş. Andre Malraux' trajik bir hayat yaşamış.
Romanın ilk versiyonu, asıl yazılan nüshası gestapo tarafından ele geçirilip yok edilmiş. Malraux, romanını yeniden yazmış. İlk yazdığının özeti olarak .
Romanın başında yazarın (ya da anlatıcının) 1940'larda toplama kampında olduğunu ve burada yazmaya başladığını öğreniyoruz. Sonra hemen 1916'ya dönüp babasının hikayesini okumaya başlıyoruz. Baba Franz Berger'in 1916'da Enver Paşa'nın danışmanı olduğunu, Enver Paşa'nın "turan" hayalinin ve bunun için yaptıklarını okuyoruz. Berger bu görev sırasında babasının öldüğünü öğrenip memleketine dönüyor. Orada kardeşleriyle bir araya geliyor. Romanın bu bölümünde kardeşler arasında tarihi ve felsefi tartışmalar oluyor. Örn: Savaşta zehirli gaz kullanımıyla ilgili çok acımasız açıklamalar okuyoruz. Baba Berger daha sonra savaşta zehirli gaz kullanımına şahit oluyor.
Savaşı, ölümü, savaşta insan psikolojisini, insanın yoksunluk, açlık halini çok iyi anlatmış Malraux. Savaşta ölüm dışında büyükbabasının intiharıyla da intihar konusunun felsefesini yapmış. Bu konularda düşündüren, tartıştıran okunması gereken bir roman.