Selam
Bugün de sizlerle paylaşmak isteğim #kitap 
Hilal Muammer Yerlikaya kaleminden
Seni İlgilendirmez #gerçekhikaye #otobiyografi türende bir kitap.
#kitapkonusu
#kitapyorumum
Yazarın aklına geldikçe kaleme aldığı ve belli bir tarih sıralamasında olmayan anılarını yazıp derlediği hikâyelerde oluşuyor. Ama öylesine yaşanmışlıklar var ki gözyaşları içinde okudum inanın Oldukça akıcı ve sade dille yazılmış ve aksiyon,macera dolu sayfaları ile film gibi,sizler de okumayı tercih ederseniz ne dediğimi anlayacaksınız.
Kitabın içine sığmayan bir hayatı ben buraya nasıl sığdırayım bilemedim. Hani "dünyaya sığamıyorum" lafı vardır ya işte Hilal beyin çocukluğu ve gençliği bu lafın vücut bulmuş hali denilebilir...
Daha bebekken başına talihsiz olaylar gelir ve babası hapse annesi hastaneye gider ve küçük Hilal'e sahip çıkan olmaz. Biri evlatlık alır diye hastaneye bırakılır. Evet çocukları olmayan, uzun bir süre boyunca gerçek ailesi sandığı kişiler evlat edinirler ve direk nüfuslarına işletirler. Sonlara doğru ögrendiğimiz üzere gerçek dedesi aslında kimlik çıkartmış askere giderken öğrenir ve bu yüzden de sporcu olduğu için zarar görür.
Gördüğü zarar keşke bu kadarla kalsa ama maalesef ki üvey annesinin resmen işkence ederek büyüttüğü ve ergenlikte şiddet eğilimli bir genç olur. Özünde iyilik olduğundan hep mağduru koruyan mahallenin abisi haline gelir.
Şimdilerde çok sevdiği eşi Ayten ve biri doktor, biri matematik öğretmeni evlatları gurur kaynağı ve bunları kitap haline getirip kamuyla paylaşma cesareti ile onlar da babaları ile gurur duymalı ve bize de farkındalık adına #okumak #okutmak düşer.
İlkçağ'dan bu yana suçun nedenini anlamaya çalışıyordu.
Ancak karşılaştığı şey çok daha ürkütücüydü: kocaman bir hiç. Kötülüğün bayağılığı dışında. Az ya da çok pişmanlık duyan, az ya da çok anlamlı yüzler. Sebep oldukları olaya yabancı suratlar. Çocukları öldürmüş, eşlerini katletmiş, birkaç avro için komşularının karınlarını deşmiş bu insanlar, sanki bilinmeyen, yabancı bir gücün etkisi altındaydı..
Sayfa 28 - Doğan KitapKitabı okudu
yarın Kudüs'te olsaydım Rahmet Mescidinde murabıtlar için hazırlanan iftara katılırdım. "tok olsan da biraz ye, bu yemekte bereket vardır".
ben başka hiçbir yeri özleyemiyorum.
yüzüme çarpan o bereketli havayı soluyarak bir kediyi severken bana uzatılan tabbulenin tadını düşünüyorum. beş dakika öncesinde karnımın acıktığını fark
Macera sadece kitapta okunmaz, kendileri yaşardı. (Ara sıra kitaptan ziyade hayatı isterim. Bir ağaca tasvir etmektense, gölgesine uzanıp, bulutlara bakmayı severim, değişim bu sebepledir.)
Şimdi çocuklar dört duvar arasında büyüyor. Balkon çocukları.
Sayfa 131 - Dergah Yayınları
Kimsenin yabancı olmadığı ülkeye doğru
