Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.10
Çok zor ilerledim. Sarmadı bir türlü. Basladigim kitabi bitirmeden baskasina gecemiyorum. Bu yüzden ciddi zaman kaybı oldu. ..........................................
RÜZGAR BİZİ GÖTÜRECEK
Rüzgâr Bizi Götürecek
Gerçekten rüzgâr bizi bir yerlere götürebilir mi? Ilgıt ılgıt esen rüzgârın yalancı hayaline dalmak hepimizin yaptığı bir şey. Furuğ’da rüzgârın onu başka yerlere götüreceğine inanmış olacak ki kitabı için bu ismi seçmiş.
Furuğ’un şiir kitaplarının hepsinin bir kitapta toplanmasıdır Rüzgâr Bizi Götürecek. Eserin
Çocuk Edebiyatı
Hem çocuk hem ilk yetişkin dönemine alınabilir diye düşünüyorum. Yaşanılan çevrenin ve insan hayatındaki etkisinin çok anlamlı şekilde konu edildiğini görmekteyiz. Sadece insanın insanla yaşadığı anların değil bir mekan, bir nesne ile de kurduğu ya da kurabileceği anlamlı bağın, hatıraların değerini bilmek adına neler yapılabileceğini gösteren tatlı bir hikaye...
Kurtuluş savaşı zamanlarında; henüz adı konulmamış, adını tarihe kanla, şerefle kazımış olan, egenin incisi; İzmir'in ücra bir kasabasına öğretmen olarak giden Aliye'nin hikayesi...
İlerici öğretmen, gerici din adamları şemalı bir roman. Aliye, kasabaya icra ettiğinde, onu, ölen evladı yerine koyan Gülsüm hala ve Ömer efendi; kendi evlerinde sarıp sarmalar, koruyup kollar. Yüzleri kir, elleri nasır ama kalpleri menekşe olan çocukların eğitimine adar kendini.. Ta ki, Hüseyin efendinin, pis duygularla kendini kaptırmış olduğu Aliye, onu bir kısrak gibi köşeye atmasıyla baş düşman edinir kendine.
Hüseyin efendiden bir kaç adım daha buhran olan yardakçısı Hacı Fettah ile tüm kötü emellerinini, uzanamadıkları o cesur yürekleri, söküp atmaya yeminli birer caniye dönüşürler.
Türk askeri Tosun bey'e gönlünü kaptıran Aliye, Tosun beyin yokluğunda, hayatın omuzlarına yüklediği olanca cesur yüreğiyle, tüm bu kötülükler ile baş başa kalır. Kurtuluş Savaşı zamanlarında, ellerine geçen fırsatı kaçırmayan Hüseyin ve Fettah hoca, yunan kumandanına tüm kasabayı esir eder, bütün hainlikleri ile yapılacak tüm darbeleri önceleri haber eder. Ve, kasaba halkına karşı, yerle yeksan edilen her taşın, her canın, her kadının, her çocuğun vebalini, cesur öğretmen Aliye'ye mal ederler..
Romanın geriye kalan tüm hüzünlü sahnelerini, çevirdiğiniz sayfalarda içinize kadar hissedeceğinizi umarak, keyifli okumalar diliyorum..
Dikkat! Aşırı dozda spoiler içerir :)
Çatı arasında bulduğum 1980 basım eski bir kitap... Eski kitapları hep daha çok sevmişimdir. Bir çırpıda biten akıcı ve bir o kadar da etkileyici bir kitaptı.
Kitaba başladığımda yeni atanmış bir öğretmenin heyecanını , tutkusunu ve korkularını gördüm. Atama bekleyen bir öğretmen olarak bütün kalbimde hissettim Aliye'nin hislerini. Halkın cehaleti , her duyduğuna kayıtsız şartsız inanması, bunun yanı sıra Gülsüm Hala ve Ömer Efendinin koruyucu tavırları ile tamamen içine çeken ve kendimi o kasabada hissetmemi sağlayan bir olay örgüsü gördüm.
Aliye'nin menekşe rengi gözlerini , Tosun'da ne bulup da sevdiğini , Durmuş'un kirli minik elleri ve gamzesini merak edip durdum. Tosun'un vatan aşkını Aliye'ye tercih etmesini yadırgasam da ona hak vermekten de alıkoyamadım kendimi. Ve son ana kadar gelip Aliye'yi kurtarmasını bekledim hep. Tarih dersinde gördüğümüz kuvai milliye'nin iyi ve kötü yanlarını Halide Edip'in kaleminden bizzat şahitlik ederek anlamış oldum.
"Toprağınız toprağım , eviniz evim. Burası için , bu diyarın çocukları için bir ana , bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım."
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dünyada hemen her renkte bir cami olduğunu biliyor muydun?
Sen hiç pembe ya da turuncu bir cami gördün mü?
Haydi, dünyanın değişik yerlerinden çocuklarla tanışalım
ve onların en sevdikleri camileri keşfe çıkalım.
*
Bu kitap, dünya çocuklarının sunumuyla yavrularımıza cami farkındalığı kazandırmak için hazırlandı…
Bu kitapta; kültürel farklılıklar, renkler ve cami anlatılmaktadır.
Bu kitabın tam 12 çizer tarafından resmedilmiştir:
Aybüke B. Mumcu (Dijinguereber Cami.)
Damla Koçak (Jamiu’l Alfar)
Fatma Betül Akbal (Dimaukom Cami)
Gökhan Özdemir (Bibi Hanım Cami, Ayasofya Cami)
Gülşah Irmak (Jamia Cami)
Hümeyra Yorgancı (Doksan Dokuz Kubbeli Cami)
M. Ahmet Demir (Kâbe)
Menekşe Özdemir (Muhammedü’l Emin Cami)
Özlem Güneş (Büyük Şeyh Zayed Cami)
Şüheda Başer Yılgör (Sarı Cami, Vizhinjam Cami)
Zeynep Alptekin (Sultan Ömer Ali Seyfeddin Cami)
Zeynep Begüm Şen (Mescid-i Aksa)
Muazzam bir eseri geride bıraktık ve en başta söylemem gerekiyor ki uzun bir inceleme olacak. Ömer Seyfettin adına sitemizde belki de en uzun inceleme olacak. Bunun 2 temel sebebi var. Birisi yazarı tanıtmak ve onun eserlerine olan saygıyı göstermek, diğeri de eklenen kitapların çok fazla olması hasebiyle bilgi kirliliğini engellemek. Bu yüzden
Öylesine güzel bir kitap kii..
Üslubu güzel, içeriği samimi.
Nefse hakikati aşılayan hâk kelamlar!
Okuduğum her satırda muhasebe halinde idim.
İrkildim, sarsıldım!
Misafir olduğumuz şu dârı dünyada kelimelerimiz ile hem dünyamızı hem de ahiretimizi ziyana uğrattığımızın ne kadar farkındayız acaba. :(
Bir de onca kusurumuz varken başkalarının kusurlarına odaklanan ruhumuz, gözlerimiz...
Rabbim af ve mağfiret etsin hepimizi.
Her kelimenin şuurunda olacak firaset versin.
Naçizane öneririm.
Anı istediğin gibi yaşa
Merhaba dünya ben geldim.
Aslında gelmeyi ben tercih etmedim. Şimdi burada işlediğim günahların acısı çekecek miyim? Sevabın sefasını sürecek miyim? Kim görmüş cenneti, cehennemi? Ben en iyisi şarap içeyim.
Dün geçti gitti. Yarın daha gelmedi. Günümü gün edeyim, hakkını vereyim. Kim demirini attı fani dünyaya? Kim neyini götürdü giderken yanında? Ben en iyisi şarap içeyim.
Menekşe gömleğini mora boyamış, gül kırmızı rujunu sürmüş, yemyeşil çimenler. Parada ya da binada gözüm yok bunlar bana yeter. Yanıma da bir güzel uzansın, benim imanım bana yeter. Ben en iyisi şarap içeyim.
Özü iyi değilse insanın, istediği kadar sakalı uzasın. Ne cübbende ne de sarıkta öve öve bitiremediğin itikatın. Sonum toprak, kadeh olsun içene kafatasım. Ben en iyisi şarap içeyim.
Gayet güzel ve bilgilendirici bir kitap artı bir çok bilgi de katan bir kitap okurken bagimlik hakkında bilgi edinebilirsiniz, bağımlılık la nasıl başa çıkılır onu öğrenebilirsiniz,bağımlı insanlarla nasıl iletişim kurabilirsiniz bunu öğrenebilirsiniz ve bağımlı olmamak için neler yapılabilir nelerden uzak durulmali hangi durumlarda ne yapılmalı gibi bir çok ayrıntıya önem verilmiş olan bu kitap gayet yararlı ve de okuyucuyu etkileyecek bir kitap
