224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Tanpınar, Osmanlı’nın en karanlık yıllarında 1901 yılında doğmuş olup İmparatorluğun dağılmasını gözlemleyen kuşaktandır. Bu kuşak bildiğimiz üzere imparatorluğun dağılmaması ve yeniden güçlenmesi üzerine hep bir arayış içinde olmuştur. Tanpınar’da bu arayış içindedir. Yazarken arar, arayışlarını edebiyatın içinde yapar. Roman onun için bir
Beş Şehir
Beş ŞehirAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201911,6bin okunma
Selefî-Vehhâbî anlayışın hâkim olduğu Arap havzasında Mevlânâ, Mesnevî ve Mevlevîlik araştırmaları rağbet bulmamıştır. Ancak son yıllarda Mevlânâ’nın dünya kültür mirası içerisinde revaçta olmasıyla Arap uzmanlar da telif yapmaya başlamışlardır.
Reklam
Konya Mevlâna Dergâhı'nın başına I. Abdülhamid'in sadrazamı Şahin Ali Paşa'nın (v.1203/1789) atamasıyla gelmiş olan 22. Çelebi el-hac Mehmed Efendi'nin[1] (v.1230/1815) 3. kuşak torunu olan Konya Mevlâna Dergâhı'nın 28. Çelebisi II. Abdûlhalîm Efendi’nin (v. 12 Ekim 1925 / 24 Rabiulevvel 1344) Çelebi makamına ikinci kez
Sayfa 178 - Mustafa İzzed Abdülbâki Gölpınarlı (v. 25/08/1982), İnkılap Yayınları, İstanbul 1983, s. 178-181.
Bu mektubun, İngiltere işgal kumandanlığına hitaben yazıldığı, ilk okunuşunda ve derhal anlaşılmaktadır. 4 Ramazan 1337 ve 3 Haziran 1335 tarihinde çıkan 3565 No.lu Takvîm-i Vakayi’ gazetesinde (1919), çelebilikten azledilmiş olan Veled Çelebi’nin yerine Abdülhalim Çelebi’nin tayinine dair irade sureti yayınlanmaktadır. İradenin tarihi, neşrinden bir gün evvele aittir. Bu tayinde, ihtimal bu mektubun ve başvurulan makamın da tesiri olmuştur. Abdülhalim Çelebi, bu ikinci tayininde, çelebilik makamında bir yıl kadar kalmış, 1920 de, makama, Âmil Çelebi tayin edilmiş, ölümü üzerine üçüncü defa yine Abdülhalim Çelebi, Mevlâna postuna oturmuş, 1925 te tekrar azledilmiş, yerine ikinci defa Veled Çelebi tâyin edilmiş, tekkeler, bu zatın zamanında kapanmıştır.
Sayfa 181 - Mustafa İzzed Abdülbâki Gölpınarlı (v. 25/08/1982), Mevlâna'dan Sonra Mevlevilik, İnkılap Yayınları, İstanbul 1983
Mevlana ve ona nisbet edilen Mevlevilik mizacı gereği toplumun seçkin­lerine seslenmekteydi. Dolayısıyla da iktidar çevrelerinden çok uzağa düş­mesi beklenemezdi. Mevlevilik oluştuğu ortam ve şekillendiği koşullar ge­reğince şehirli ve yüksek kültüre hitap eden bir sufi ekolüdür. Bu özelliği Mevlana ve Mevlevilerin Moğollara yakınlaştıklarını söylemek durumu tek başına açıklamamaktadır. Bu sadece yapısı gereği şehirli ve yüksek kültüre seslenen Mevleviliğin Moğol yönetimine yaklaşma zemini açıklamaktadır. Mevlana ve Mevlevilerin Moğollara yakın durmaları İlhanlı hakimiyetinin Anadolu' da sağlamlaşması için gayret göstermeleri daha başka argümanlarla değerlendirilmelidir. Milliyetçi bir ifade ile Fars-Türkmen rekabeti içerisin­de Mevlana'nın Türkmen düşmanlığı yaptığını düşünmek de buradaki du­rumu açıklamamaktadır. Zira Türkmenlere karşı yine bozkır kökenli başka bir unsurun desteklenmesi fikri kendi içerinde tutarsız kalmaktadır. Kaldı ki Mevlana sadece Türkmenlere karşı durmamıştı. Anadolu'da bulunan Rufâi dervişlerini de pek sevmediği onlar hakkında da menfi düşünceler taşıdığı bi­linmektedir. Anadolu'da tanınmayan ve bilinmeyen, Moğollara karşı Ana­dolu'nun yerli unsurunu oluşturan gerek Türkmen zümreleri gerekse Rufâiler gibi bu coğrafyaya ait sufilerin oluşturduğu tüm yerli unsurlara karşı tavır alması anlaşılır bir durumdur. Bunun karşısında Asya içlerinden Anadolu'ya gelen Mevlana ise Moğolları yakından tanımaktaydı.
Mevlânâ'nın vefatından sonra Mevlevilik bir tarikat şeklini ala­rak özellikle Anadolu'nun şehir merkezlerinde yayılmış ve buralarda Mevlevî tekkeleri inşa edilmiştir. XIII-XIV. yüzyıl Anadolu'sunun içinde bulunduğu fevkalade siyasî ve sosyal gelişmeler bu yeni ma­nevî hareketin yayılmasında önemli bir rol oynadığı gibi bu faali­yet de değişik ve farklı bir yaklaşımla cemiyetin üst kademelerine nüfuz ederek siyasî birlik, toplum ahengini temin yönlerinden yep­ yeni oluşumlara imkân vermiştir. Özellikle Anadolu'daki Moğol hakimiyeti sırasında başlayan ve Karamanoğulları, sonra da Os­manlılar döneminde adetâ resmî bir nitelik kazandığı bilinen Mev­leviliğin aynı zamanda Anadolu'nun uç mıntıkalarında kurulan Türkmen beylikleri üzerinde de tesiri olmuştur.
Sayfa 133 - Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
356 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.