İran'da, İsfahan, Orta Asya'da, Müslüman Hindistan'da, Delhi gibi belki böyle kalabalık şehirler vardır. Buna rağmen, İstanbul'un nüfusundan çok zenginliği, orijinal mimarisi, kütüphaneleri dikkati çekerdi. Develer dolusu kervanlarla bu şehre kitap taşınırdı. Kütüphaneleri dolmaya başlamıştı. Bizzat İstanbul'un bu zenginliği muhtelif milletlerin dillerinde, muhtelif isimlerle anılmasına neden oldu: Asitane, Darü's-Saadet, Der Aliyye (Yüce Ev), Darü'l-hilafetü'l-Aliyye, Der-i Saadet veya Der-Saadet gibi son zamanlara kadar halk arasında kullanılan isimler. İsimler saymakla bitmiyor. Slav milletlerin dilinde onun adı Tsarigrad'dı (Çar'ın, imparatorun yaşadığı şehir). Hâlâ bugün Bulgarcada bu ismin kullanıldığını görürsünüz. Bildiğim kadarıyla Sofya Havaalanı'nın bekleme salonundaki mozaiğin üzerinde İstanbul, Tsarigrad diye gösterilmektedir.
Okulda R. Malthus (1766-1834) Keynes'in "efektif talep" dediği kavramı "effectual demand" terimini kullanarak kabul etmemişti.
Reklam
"Milletlerin Zenginliği" kitabı bu bireysel çıkarla ulusal çıkar arasındaki uyum anlayışını yansıtıyordu.
A.Smith'in "Milletlerin Zenginliği" kitabı da iktisat düşüncesi tarihinde bir başyapıttır, Karl Marx'ın "Kapital"i, J. M. Keynes'in "Genel Teori"si gibi doruklarda yer alan yapıtlardan biridir.
Kendi ahlak felsefesi ilkelerine "Milletlerin Zenginliği" kitabında yer vermese ve doğa yasası anlayışı öncelik ve ağırlık taşıyor olsa da, Smith'in temelde bir ahlak felsefecisi olduğunu unutmamak gerekir.
Doğal özgürlük ilkesine göre insanlar kendi çıkarlarını izlemekte serbest olmalıdır.
Reklam
907 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.