Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben bir şarkıcı, besteci olarak bu dünyaya gelmedim. Düşüncelerimi aktarmak üzere geldim. Bu; gün geldi şarkı söylemekle oldu, gün geldi bir televizyon programında çocuğun saçlarını okşamakla oldu. Ben hep sizin şarkınızı söyledim. Ben ne çağdaş Türk ozanı, ne çağdaş Dede Korkut ne de günümüzün Nasrettin Hoca'sıyım. Sadece 20. yüzyılda yaşamış ve o yüzyıla damgasını vurmaya çalışan bir Türk'üm. 20. yüzyılın Türk müziğini yapıyorum. Ben yaşanmış her şeyi seviyorum, birileri tarafından yaşanmış, paylaşılmış her şeyi seviyorum. Düşünülenin aksine ben tarih sevmiyorum, geleneği seviyorum. Tarih ölür, gelenek yaşar. Ben yaşarken kendime sanatçı diyemem, çok ayıptır. Ancak on, yirmi, kırk yıl sonra diyebilirler. Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için ve milyarlar terk ettiği için... Ama adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz. RUHUN ŞAD OLSUN.. BARIŞ MANÇO
AZİZ NESİN 'İ SEVEN ADAM SEVİLMEZ Mİ? YAŞAR KEMAL DİYOR Kİ: "AZİZ NESİN'in bütün özellikleri ,daha da çok direnme gücü onu çağımızın büyük güldürü yazarı yapmıştır. Gülmesini bilen yaratık ;sevmesini de oynamasını da bilir. Aziz de tıpkı Nasrettin Hoca gibi güldürürken düşündürür de...." -Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı(1976)
Reklam
Nasrettin Hoca’ya sormuşlar: “Kimsin?” “Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.” Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: “Sen kimsin?” “Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara. “Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca. “Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam. “Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca. “Vezir” demiş adam. “Daha daha sonra ne olacaksın?” “Bir ihtimal sadrazam olabilirim.” “Peki, ondan sonra?” Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp son makamını söylemiş: “Hiç.” “Daha niye kabarıyorsun be adam. Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: “Hiçlik makamında!” Nasreddin Hoca (d. 1208 - ö. 1284), Orta Çağ döneminde Akşehir de yaşayan ve filozof olan bilgeydi. Kendisi Akşehirlidir.
Nasrettin Hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş. Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş: "Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma,incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş", deyip uykuya dalmış. Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve: "Yarabbi sen en iyisini bilirsin" demiş. "Şimdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu" Nasreddin Hoca'dan. Keyifli Bol Okumalı akşamlar.....-GG-
İpe Un Serrmek; Kendisinden bir hizmet beklenen veya verilen görevi yerine getirmesi umulan kişilerin, çeşitli bahaneler öne sürerek yavaş davranmaları yahut işin yapılmasına engel olmaları hâlinde söylenen bu deyim, Nasrettin Hoca'ya atfedilen bir hikâyeden kaynaklanır. Rivayete göre, Hoca merhumun bir komşusu varmış. Ödünç aldığı eşya yahut araç gereci geri getirmekte ihmalkâr davranır, unutturabilirse hiç geri getirmez yahut o kadar hoyrat kullanırmış ki, ne alırsa bozuk, kırık, delik, kopuk, sakat olarak iade edermiş. Hoca bu komşusuna, önceleri hatırını sayarak bir şey söyleyememişse de içten içe öfkelenip artık ödünç bir eşya vermemeye ahdetmiş. Ertesi gün, komşusunu kapıda görünce, "Tamam, demiş içinden, bu sefer ne istese vermeyeceğim." Adam her zamanki pişkinlikle, — Hocam, demiş, urgan lâzım oldu, sizinkini ödünç alabilir miyim? Hoca, derhâl bir mazeret uydurmak için zihnini kurcalamışsa da aklına bir çare gelmemiş. O sırada hanımının un elemekte olduğunu görüp, — Kusura bakma komşu, bizim hanım urgana un serecek. — Aman hocam, hiç ipe un serilir mi? — Vallahi komşu, vermeye gönlüm olmayınca ipe un da serilse yeridir!
"Ağa,Nasrettin Hoca'nın kızıyla ilgili hikayeyi biliyor musun? Hani bir gün kızı eve gelmiş,kocasının onu dövdüğünden yakınmış." -"Evet?Hoca bunun üzerine kızı bir güzel pataklamış,sonra da evine yollamış, ama önce sıkı sıkı tembihlemiş: Kocana de ki; Hoca ile başa çıkamazsın.Kızını her dövüşünde,Hoca da senin karını pataklayacak!"
Reklam
Nasrettin Hoca ne demiş, başına ne kadar yeşil sarsan da ben senin ne gavur olduğunu bilirim. Demiş...
205 syf.
·
Puan vermedi
·
69 günde okudu
İnternet ortamında kitabı okuyanların yorumlarına göre davranacak olsak bu kitabı okumamamız gerekir.Okuyup bitirdiğimde yazarın hayal gücüne hayran kaldım.İnsan benliğini tarihle özdeşleştirmiş.Tarihi bilgileri de eklemiş.Türk kültüründen Yunus Emre, Nasrettin Hoca gibi değerli kişileri de alarak kitabını zenginleştirmiş.Her insanın içsel bir yolculuk yapması gerektiğini vurguluyor.
Kayıp Gül
Kayıp GülSerdar Özkan · Timaş Yayınları · 201213,2bin okunma
Halk kültürümüzde de düşünme eylemini öven bir tek söz yoktur ama tersi örneklere bol bol rastlanır. "Nasrettin Hoca'nın hindisi gibi düşünmek" deyiminin yanına "Düşün düşün, boktur işin", "Karadeniz'de gemileri batmış gibi düşünmek", "ayağını sıcak, başını serin tutmak" ve "derin düşünmemek" gibi birçok halk sözünü koyabiliriz. Böylece insanoğlunun en soylu eylemlerinden birisi olan düşünmek, bu toprakların geleneğinde yararsız, gereksiz hatta tehlikeli ilan edilmiş. Böyle bir çorak toprakta "deneme" türünün gelişmesine olanak yoktu ve olamadı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.