Ona armağan seçmek büyük bir sorun olmamıştı. Peşin parayla küçük bir elmas yüzük almıştım ona; bu karıma verdiğim ilk sahici mücevherdi. Bir nişan yüzüğü bile takmamıştım zamanında. Artık çok gerilerde kalan o yıllarda ikimizde bu tür burjuva saçmalıklarına inanmıyorduk. On yıl içinde değişmişti karım, bense zaten umursamıyordum. Bildiğim bir şey varsa bu armağanın onu mutlu edeceğiydi.