102 syf.
·
Puan vermedi
AHBAR-I ASARA TAMİM –İ ENZAR (1307-1890) EDEBİ ESERLERE /ROMAN TARİHİNE GENEL BİR BAKIŞ MUKADDİME Ahmet mithat eserini neden yazdığını ön söz kısmında açıklar. İlk gayesi. 19. Yyın ikinci yarısında 1870’ten başlayarak 33 roman ve 29 hikaye yazan Ahmet mithat yirmi yıllık roman tecrübesinden sonra 1890’da romanın batıda nasıl başlayıp ne şekilde
Ahbar-ı Asara Tamim-i Enzar
Ahbar-ı Asara Tamim-i EnzarAhmet Mithat Efendi · Dergah Yayınları · 201422 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
Değişim Sürecinde Türkiye
Uzun bir süreci ayrıntıları ve örnekleriyle sunan yazar ülkenin ekonomik serüvenini Osmanlı’dan itibaren ele almış. Sonrasında akp hükümeti dönemiyle de sonlandırmış. Sanayi ve kapitalizmin yükselişi, ulus devletlerin oluşumu kapitalizmin getiri ve götürüsünü irdelemiş. I. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş dönemi ve ülkeye etkilerine de ayrıca bir
Değişim Sürecinde Türkiye
Değişim Sürecinde TürkiyeMahfi Eğilmez · Remzi Kitabevi · 20181,233 okunma
Reklam
Fransız Devrimi'nden esinlenmiş olan Yeni Osmanlılara ve özellikle Namık Kemal'e göre Avrupa'daki refahı sağlayan şeyler, özgürlük, eşitlik ve "fen"di. Böyle olunca bize gerekli çözümün anahtar kavramları, özgürlüğü ve eşitliği sağlayacak “anayasa” ile, tekniği ile bilimi sağlayacak olan “maarif” oldu. Namık Kemal inanıyordu ki Avrupalılar da uygarlıkla- rını bunlara borçluydular.
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Halil İnalcık'ın Osmanlı Tarihine Bakışı
... O zamana kadar Osmanlılar kendi kültürlerini, ordularını, devletlerini her devletten üstün zanneder, Avrupa'yı küçümserlerdi. ... Bu büyük bilim adamı, daha 1650'lerse Avrupa'nın denizde, askerlikte, hatta kültürde üstünlüğünü görmüş ve Osmanlıların... ( Bu alıntıyı şu yüzden paylaşıyorum; İlk paylaştığım kısımda kendini üstün zanneden deniyor. Osmanlı ekonomik bakımdan, askeri bakımdan, yönetim anlayışı olarak ( aristokrasinin olmaması) ve sosyal hayatta Avrupa'nın kat kat ötesindeydi doğal olarak üstündü ve bunu paylaşmak yerine kendini öyle zannediyordu demek bu devlete ve insanlara yanlış bir pencereden bakmak olacaktır. Elbette Karlofça Barış antlaşması ile artık Osmanlı Avrupa'nın kendini askeri ve ekonomik olarak geçtiğini farkediyor ve ıslahat uygulamalarına gidiyor. Burada bir yanlış yok. Ama öyle zannediyordu demek okurlarda bu devleti sanki öyle değildi de yönetenlerce öyle düşünüyordu gibi bir intiba bırakıyor. Diğer cümlede ise kültür olarak bizleri geçmişti deniyor. Kültür bir teknoloji yada ekonomi gibir bir materyal mı ki geride kalacağız. İlerlemeyi diğer ülkelerin kültürlerini milletimize uygulayarak mı gerçekleştireceğiz bu düşünmek lazım)
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Önceleri Türkçülüğe ilgisiz kalan bazı insaflı Osmanlıcılar, Wilson Prensipleri ortaya atıldıktan sonra, "Türkçülük bize, Osmanlı İmparatorluğundan ayrı, özel ve milli bir hayatımız, sınırları etnografya bilimi tarafından çizilmiş milli bir vatanımız, bu vatanda kendi kendimizi tam bir bağımsızlık ile yönetmekten ibaret olan milli bir hakkımız olduğunu zamanında bir çoğumuzun zihnine ve ruhuna yerleştirmiş olmasaydı, bugün halimiz ne olacaktı?" demeğe başladılar. Demek ki, yalnız bir tek kelime, kutsal ve mübarek Türk kelimesidir ki, bu karışıklığın içinde doğru yolu görmemize neden oldu.
Yazılı Kürt Edebiyatı’nın Zenginliği
NEVZAT EMİNOĞLU-KÜRT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 1. Giriş Tarım devriminden sonra şehir-devletlerin ortaya çıkmasıyla kentler medeniyetlerin oluşum alanları haline geldi. Şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun sonucu oluşan ticari faaliyetlerle ortaya çıkan refah ortamı insanları estetik duyguların tatminine yönlendirdi. Bu ise şehirlerin başta edebiyat ve
Reklam
304 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.