Newyork İlimler Akademisi başkanı bilgin A. Crassy Morrisson "İnsan Tek Başına Ayakta Duramaz" adlı kitabında şöyle diyor:
"Kuşların yuvaya dönüş içgüdüleri vardır. Kapınızın üzerinde yuva yapan nar bülbülü sonbaharda güneye göç eder, fakat ilkbahar gelir gelmez doğruca eski yuvasına döner. Her Eylül ayında memleketimizde (Amerika'da) bulunan kuşların çoğu sürüler halinde güneye göç eder. Bu kuşlar yolculukları esnasında engin denizler üzerinde aşağı yukarı bin mil kadar bir mesafe Alırlar. Fakat hiçbir zaman yollarını şaşırmazlar. Posta güvercini, kendisine kapalı bir kutu içinde yaptırılan uzun yolculuk esnasında tepesi üzerindeki yeni yeni seslerden bunalıp şaşkına dönünce bir müddet tur attıktan sonra hiç şaşırmadan vatanına doğru yönelir. Esen rüzgar, ağaçları ve dalları ne kadar karıştırırsa karıştırsın, arı, maharetle kovanını bulur. Bütün bunlar gözle görülen delillerdir.
İçinizdeki o küçük kıza hep özlemini çektiği sevgiyi verdikçe, eşinize, arkadaşlarınıza, ailenize ve elbette çocuklarınıza verecek daha fazla sevginiz olur. Böylece yalnız kendinizi değil, çevrenizi ve sizden sonraki kuşakları da değiştirmiş olursunuz. Hayatınıza sokmak için onca uğraştığınız sevginin sınırlı bir şey olduğundan, geri alınacağından ya da kaybolacağından korkmanıza gerek yoktur. Sevgi bir posta güvercini gibidir. Biz göndeririz, o her zaman geri gelir.
Gerçek sevgi, artık çok iyi bildiğiniz gibi, insanlara kendilerini sevilmez, yetersiz ya da sorunlu gibi hissettirmez. Sevgi ılık ve güven verici bir şeydir. Hayatınızı iyileştirir, kötüleştirmez.
Nereye ait olduğunu bilen posta güvercini misali kollarının arasına girdim.Sıcaklığı ve sevgisi beni anında sardı.Konuşmadı.Bir açıklama istemedi.Beni teselli etmedi.Tek yaptığı beni kollarına almaktı.
İçinizdeki o küçük kıza hep özlemini çektiği sevgiyi verdikçe, eşinize, arkadaşlarınıza, ailenize ve elbette çocuklarınıza verecek daha fazla sevginiz olur. Böylece yalnız kendinizi değil, çevrenizi ve sizden sonraki kuşakları da değiştirmiş olursunuz. Hayatınıza sokmak için onca uğraştığınız sevginin sınırlı bir şey olduğundan, geri alınacağından ya da kaybolacağından korkmanıza gerek yoktur. Sevgi bir posta güvercini gibidir. Biz göndeririz, o her zaman geri gelir. Gerçek sevgi, artık çok iyi bildiğiniz gibi, insanlara kendilerini sevilmez, yetersiz ya da sorunlu gibi hissettirmez. Sevgi ılık ve güven verici bir şeydir. Hayatınızı iyileştirir, kötüleştirmez. Böyle bir bağ kurma beceriniz var. Ve annenizin size sunamadığı anneliği kendinize vermeyi öğrendikçe, onca zamandır hasretini çektiğiniz şefkati ve özeni verme -ve alma- becerinizi geliştiriyorsunuz. Değiştiniz ve büyüdünüz. Siz sevebilirsiniz.