Bizim müziğimiz, birbirinden kopuk olarak, iki yönde gelişti: Halk Müziği, Türk Sanat Müziği. Aslında sanat müziğimizin, halk müziğimizi de içerip gelmesi gerekirken, bizde böyle olmadı. Bunu, salt makamsal açıdan söylemiyorum. Halk türkülerinin yaşamdaki işlevini de yüklenip gelmesi gerekirdi; doğum, ölüm, askerlik, yiğitlik, güzellik, deprem, sel, yangın, pire, bit, çekirge, sinek, çocuk, aşk, kaynana, tren vb. gibi olumlu olumsuz doğa ve toplum olaylarını anlatan türküler gibi, yaşama bağlı bir müzik olamadı demek istiyorum.
"Yöresellikten Ulusallığa Ulusallıktan Evrensele"
Konuşan: Sadika Dikna Erden (Bilim ve Sanat, 96, Aralık 1983)