Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Baskın sevgi dili onaylayıcı kelimeler olan bir çocuğa söylenen olumsuz eleştir eleştirel aşağılayıcı sözler onun ruhunu dehşete sürükler. 35 yaşındaki yüzlerce yetişkinin kulaklarında 20 yıl önce söylenen sözler çınlar "çok şişmansın, Seni kimse sevmeyecek", " Sen iyi bir öğrenci değilsin, okulu bırak.", 'bu kadar aptal olamazsın, sen adam olmazsın"
“Ölümsüz aşk dedikleri nedir,bilir misin,Yeşil’im?” “Birini sever ve ona kavuşursan bu,sevgi olur.Fakat birini sever ve ona kavuşamazsan bu,aşk olur.Aşkın olduğu yerde sonsuz mutluluk yoktur,seni bekleyen derin bir acı vardır.Bu acı öyle bir yaradır ki sürekli kanar ama sen o yarayı sevmeyi bırakamazsın.Çünkü o yara kalbindedir ve adı aşktır.Gerçek aşk,acıyı sevmektir.Ölümsüz aşklar hep kavuşamayanlardan çıkmıştır.”
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
22 Şubat 1962: Türkçü Gençler Atsız İçin Telaşlanıyor: 27 Mayıs ihtilali ve 13 Kasım tasfiyesinden sonra ordu içindeki dalgalanmalar devam etmişti. Silahlı Kuvvetler Birliği adı altında bir cunta kurulmuş ve cunta Millî Birlik Komitesi üzerinde baskı uygulamaya başlamıştı. 15 Ekim 1961 seçimlerinin sonuçlarından memnun olmayan bazı general ve
“ Korku çürümüş sevgi, sevgi yücelmiş korkudur. “
“ Sevgi bağımlı olmaz. Sevmek ve özgür olmak aynı şeydir. “
Umarım...
Bir gün, artık çalışması gerekmeyen, düşlemeyi bilen bir toplum olacak; sevgi dolu, düşlemeye yetecek kadar zengin ve düşlediği için ebediyen zengin kalacak bir insanlık.
Sayfa 24 - Sinedie YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Kişi ancak bilmiyorsa ögretebilir. Gerçekten bilen öğretemez. 'Anladığımız' şeyi, 'gerçekten' bizim olanı bir başkasına aktaramayız. Mutluluk,zenginlik,bilgi,istek ve sevgi dışarıdan edinilecek şeyler olmadıkları gibi, başkaları tarafından da verilemezler; onlar sadece hatırladıklarımızdır.
Yalnızca seven kişi özgür olabilir ve yalnızca özgür kişi sevebilir. Özgürlük ve sevgi aynı gerçekliğin iki yüzüdür.
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
İnsan, yaşamındaki dış koşulları değiştirerek, kendini kurtulmuş olduğuna ikna edebilir, ancak şartların görünürdeki farklılıklarının ötesinde, o, her zaman, sahip olduğu sorumluluk, bütünlük ve sevgi derecesine göre, Oluş merdiveninin aynı basamağı üzerine yerleştirilecektir. İnsan saklanamaz! Her düşünce, her duygu ya da hareket Oluş'unda silinmemek üzere kaydedilir, herkes kendisinin gardiyanı ve celladıdır, ondan kaçmak imkansızdır. Kişinin kaderini belirleyen de budur.
Sayfa 199 - Sinedie
Reklam
yüksek beklentiler yükseltilmeye devam edilmektedir :)
Babam evlilikleri boyunca annemin arkasından bir gölge gibi dolandı durdu. Ona karşı duyduğu şey sevgi miydi, aşk mıydı, yoksa merhamet miydi anlamak güçtü bizim için. Bunu hiç bilemedik. Hep anneme teslim etmesi gereken bir hak varmış gibi yaşadı. Bir elinde tahta kaşık, bir elinde kitabı ile ocağın başında yemek yapan babam, annemi görür görmez “Bak burada şöyle diyor, sen ne diyorsun Ayla?" diye söze başlar, kendisiyle evlenebilmek için okulu bırakan karısına satırlar okurdu kitabından.
MTO OKUMALARI
Dünya tarihinin bir eşini kaydetmediği bir medeniyet olan Endülüs Medeniyeti'nin katili bizzat Avrupa değil midir? Kendi hocasına saygı borcunu unutan, çömezinden sevgi beklememelidir.
... Bir zamanlar anne babanın eğittiği çocukları, şimdi makinalar eğitiyor, tahakküm altına alıyorlar. Makinaların eğittiği çocuklar, ahlâk, din, metafizik konularından uzaklaştıkça uzaklaştılar. Makineleşen nesillerde sevgi, sadakat ve yardımlaşma kalmadı. Ortaya problemli çocuklar çıkınca bu durum bazı anneleri düşünmeye sevk etti. Problemin altından kalkamayan aileler ise çocuk sayısını bire yada ikiye indirmeye çalıştılar. Çünkü birçok anne-baba, çocuk sahibi olmak, onu yaratılış gayesine göre yetiştirmek, vatanına, milletine faydalı kılmak için dünyaya getirmiyor. Günümüz insanları neden anne-baba oluyorlar, biliyor musunuz? 1) Çevrenin "çocuğu yok" ithamına maruz kalmamak için. 2) Yaşlandıkları zaman yanlız kalmamak için. 3) Çocukken gerçekleştiremedikleri hayalleri çocuklarında gerçekleştirmek için. 4) Garanti belgesi olduğu için.
872 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.