Aziz Muhterem Kardeşim...
Mademki İslâm’ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun, o halde iyi dinle:
Vazifen: Dikenler arasında güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır, batacak. Elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin!
Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Mûsâ’ları safına alacaksın. Aldığın
- Neden hiç bir şey yapmıyorsun? Raskolnikov isteksiz isteksiz, sert bir sesle:
- Yapıyorum, dedi.
- Ne yapıyorsun?
- İș yapıyorum.
- Ne işi yapıyorsun?
Delikanlı biraz sustuktan sonra ciddi bir eda ile:
- Düşünüyorum...
İnsanlara şöyle uzaktan bir bakış attığımızda onların iki sınıfa ayrıldığı görülür; geleneği ve statükoyu koruyan kalabalık edilgen bir sınıf ve statükoyu ayakları altına alan, etken olan yenileyici azınlık olarak karşımıza çıkan ikinci sınıf. Yazara göre tarihe isimlerini yazdırmış bu dahi azınlık, statükonun parçası olan yasaların üzerindeydi
Aziz muhterem kardeşim…
Mademki İslâm’ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun, o halde iyi dinle:
Vazifen: Dikenler arasından güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır, batacak; elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin!
Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Mûsâ’ları safına alacaksın. Aldığın için
Nitekim Cennet hayatında yasak ağaca yaklaşmaması hususunda kendisine tembihte bulunulan Âdem aleyhisselam, söz konusu yasağı ihlal edince, bir halden bir başka hale geçmedi mi? Âdem aleyhisselamın dramatik değişimi, onun üzerinden hullesinin (cennet elbisesi) alınması olmuştur. Havva aleyhisselamın hullesi de alındı. Birbirlerini görünce
Sık bir hata olarak “misl” kelimesi “benzer” anlamında çevrili yor. “Edebî bir eserin benzeri olamaz. Zaten benzerini yazmaya çalışsanız taklit olacağı için o düzeyde olmaz.” gibi itirazlar, genelde buna dayanıyor olmalı.
İtiraz sahibinin haklı olarak ifade ettiği gibi taklit olmaması açısından mislini yapabilmek için bu özgünlük zaruridir.