Medeniyet Mabedleri:Halkevleri
Eğitim alan nüfusun haricinde de, Halkevlerinin kurulması ile 1930’lar boyunca, Türk Ocakları’nın mütevazı imkânlarıyla yürütmeye çalıştığı cihadı, artık devlet kendi uhdesine alır. Medeni yaşam tarzı, kurumsal olarak bu sefer sadece genç nesle değil Anadolu’nun dört köşesindeki halka havarice tanıtılmaya başlanır. Ülkü’de çıkan bir yazıya göre
Sayfa 126Kitabı okudu
Necip Fazıl Kısakürek, modernleşmeye karşı değildir. Sadece İslam'ı ve Türk kültürünün yıllardan beri süregelen köklerinin gözden çıkarıldığı bir modernleşme sürecine karşıdır.
Reklam
Türkiye görünüşte Japonya’dan önce yenileşme hareketlerine girişmiştir. Fakat gerçek modernleşme ancak Atatürk devrimi ile başlamıştır. Bu devrimin özü, onun radikalizminde, toptan bir Batılı devlet ve cemiyet olma ilkesinde gizlidir. …Tam manasıyla bir Batılı millet olmak Türk milletinin benliğini kaybetmesi değil, o benliği bütün değerleri ile ortaya çıkarması ve sonsuz bir gelişme yoluna koyması demektir. Batılı millet olmak, rasyonel düşünmek ve hareket etmek, ilim zihniyeti sayesinde sonsuz bir yaratma ve yenileşme kudretine erişmek demektir. Nasıl bir Batılı millet, Batı milletleri toplumunda taklit zinciri içinde bocalayıp kalmıyorsa, Türkiye’de bu toplumun tam bir üyesi haline geldikten sonra sonsuz gelişme inkânlarına ve gelişmiş bir milli benliğe sahip olacaktır ( Atatürk) . Ancak Arnold Toynbee, açıkça olmasa da, Türk’ün buna gerçekten kabiliyetli olup olmadığı noktasında şüphelidir ve önerileri bu şüpheye dayanıyordu. İşte Atatürk daima bu noktada bütün dünyadan farklı düşünüyordu. O, “Kültürümüzü muasır medeniyet seviyesi üstüne çıkaracağız,” derken samimiydi. ..Atatürkçülük budur, buna inanmaktır..
Sayfa 120 - Kronik kitapKitabı okudu
Batı için modernleşme, kendi geleneksel yapısının modern olana doğru değişimini ifadeeder. Mevcut modern yapı her şeyiyle gelenekselden farklı değildir, hatta geleneksel olandan pek çok öğeyi de içerir. Oysa batı dışı toplumlar için geleneksel yaşam tarzı ile modern yaşam tarzı arasındaki ayrım ya da tezat batının durumuna göre daha keskin/farklı olmaktadır. Modernleştikçe kendi geleneksel yapılarını daha radikal biçimde ve toplumsal akışkanlığı bozacak şekilde ret ve terk etmeye çalıştılar.
Sayfa 175Kitabı okudu
Modernleşmemizi bir macera olarak anmam hangi bakımdan olursa olsun Türk topraklarında modernlik yolunda -yukarıdan aşağıya- atılan adımların akıl almaz yöntemler ve elbette ki, uygulamalar vasıtasıyla.korunuyor oluşundandır. Modernleşme niçin koruma altındadır? Çünkü Türklerin hayatında modernleşme İslâmî uygulamadan vazgeçme dışında bir gerekçeye bağlanamaz. İnebahtı hezimetinden sonra olan olmuş, Türkler her birinde ne kadar kaldıysa Müslümanlıklarını arızî ve giderek yabancı hale getirmişlerdir.
Sayfa 68 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
Şiir her ülkede dikkati hak edecek bir yere sahiptir. Niçin böyledir? Şiirden vazgeçmek dilden vazgeçmeğe varır çünkü. Her dilin gerek ritmi ve gerekse armonisi şiide keşfedilir. Türk topraklarında şiir dikkatten ötesini hal ediyor. Şiire Hıristiyanların 13. asrından itibaren millet oluşumuzun dokusu demek mübalağa sayılmaz. Bugün toplum olarak nereye vardığımızı hesaba katarsak modernleşme maceramızın İkinci Yeni sayesinde bizi bir yere getirdiğini görme ihtimalimiz var. Görür müyüz? Bize üzerinde yaşadığımız toprakların ne kazandırdığına akıl erdirmekten geri durduğumuz sürece bu elbette çok zor. İkinci Yeni şairleri ne yaptıklarının bilincinde miydi? Aralarında böyle bir bilinci oluşacağına bile ihtimal veren şair yoktu.
Reklam
1.000 öğeden 561 ile 570 arasındakiler gösteriliyor.