İSTİHBARATÇI-AKIL OYINLARI RIMANI
"Devletleri akıl yönetir, devlet aklı istihbarattır." İstihbarat teşkilatları, etkin ve güçlü olmayan devletlerin masada söz hakkı yoktur, hatta o masada sandalyeleri de yoktur. Eğer bir yerlerde bombalar patlamıyorsa, insanlar ölmüyorsa, kaos ve kargaşa yoksa bunun teminatı ve engelleyicisi Türk istihbaratıdır. “Peşinizdeyiz vesizi iyi tanıyoruz!” Başlangıçta falcılık ve astrolojiye dayanan istihbarat; eski Türk devlet yapısı ve geleneği ile şekillenmeye başlamış, isim ve unvan değişiklikleriyle günümüze gelmiş, şu anki en güçlü ve başarılı İstihbarat sistemi ve birimlerinin son halini almıştır. Kahramanımız Özel Kuvvetler Subayı Fırtına Atakan, subaylıktan Türk istihbaratına geçişini, burada yurt içi ve yurt dışındaki çok gizli, önemli görevlere katılarak verdiği kahramanlık mücadelelerini ve Burcu Öğretmen’le olan büyük aşk hikâyesini anlatıyor. Burcu Öğretmen’e olan kalbindeki sevdası ile hain terör örgütlerine beslediği kin ve intikam ateşiyle tarih yazıyor. Bir sevdanın en masum halinin işlendiği, bir kalbe iki sevdanın sığdırıldığı mangal yürekli, kurt bakışlı, isimsiz kahramanın destanını anlatıyor. İstihbaratçılarımız, daha önce duymadığınız, bilmediğiniz en gizli yöntemlerle teröristlerin içine sızarak yabancı devletlerin akıllarıyla oynuyor, bilginin kaynağına girerek değişik usul ve yöntemlerle bazen lokantada bulaşıkçı, bazen kâğıt toplayıcısı, kırmızı ışıkta cam silen dilenci kılığında karşımıza çıkıyorlar… “Baktığınız her yerde biz varız, biz her yerdeyiz dosta da düşmana da nefesleri kadar yakınız, biz isimsizleriz…” “Vatan sağ olsun!”
Kendisi ne demiştir:
"Herkes sadece vatana karşı borçlu olduğu vazifeyi yapar ve iş orada biter."
Sayfa 251Kitabı okudu
Reklam
"Biz vatana borçlu olduğumuz fedakârlık derecesini düşündükçe, bugüne kadar yapılan hizmeti pek küçük buluyoruz... Ah Salih, Allah bilir hayatımın bugüne kadar orduya faydalı bir uzuv olabilmekten başka vicdani bir emel edinmedim... Vatan mutlaka selamet bulacak, millet mutlaka mesut olacaktır.”
Sonra bir gün hiçbir sözün kalbinizi karşılamadığını görürsünüz. Sizin hikâyeniz değildir harflerin çatısı altındaki o ayrılıklar, köpüren bakışlar, arzulu parmaklar. Sizi göklere çıkaran boşluk, yerin altına doğru çekmeye başlamıştır. Herkes baş dönmesini unutmuştur. Akşam gün ortasında gelir. Rüyasız uykularla sabaha çıkılır. Dünyayı göğsünüzden taşıran arzu, bir kan pıhtısına dönmeye başlamıştır. Her şey üstünüze gelmektedir. Ağaçlar, kuşlar, börtü-böcek bütün sevincini yitirir. Bir hayıf cümlesi uyanır içinizde usul usul. Birden anlarsınız ki sizin acınızı ancak sizin sözünüz avutacaktır. Yazacaksınız. O sonsuz beyazlığa, kimsenin söylemediği o büyülü dizeyi düşeceksiniz. "Ben'in korkuluksuz köprüleri"nden" geçiş başlamıştır. Mezarları hayata katan bir maceradır bu. Siz biriciksiniz, sözünüz sizden biricik. İnsanın kendi sesinden daha dokunaklı ne olabilir bu kalabalıkta....
Melikşah Sezen / Vuslat Dergisi Türkçülük İdeolojisi ve Mâturîdîlik: Bir İdeoloji İstikametinde Mâturîdîliğin Keşf ve İstismarı Ehl-i Sünnet dairesi içinde yer alan kelâm fırkalarının kurucu iki reisinden bir tanesi olan İmam Ebû Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâturîdî es-Semerkandî (ö. 333/944) ve ona nispetle anılagelen itikadî
Onu bunu bırak da
Bu vatana, onu güzelleştirme konusunda kendini borçlu hissetmiyorsan anlaşamayız. Şahitliğin umrumda olmaz. Tahsilin, makamın, hele paran hiç. El ele tutuşacaksak, borçluluğumuzun bilincinde olalım, ondan emin olalım canlar.
Reklam
1.000 öğeden 391 ile 400 arasındakiler gösteriliyor.