Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yollar… cepheden vatana uzanan yollar… bu yollar insanı hasrete, kavuşmaya, ölüme ve hayata da götürüyor. Yolculuğun başında bu tren yollarından ölüme gitmiştik şimdi ise vatanımıza dönüyorduk. Vatanımıza, sevdiklerimize kavuşacaktık…
•Bugünün insanları sevdiklerini, beğendiklerini, arzuladıklarını alabilmek için geçmiş zaman insanlarından daha çok çalışmak zorundalar. Ama yeni teknolojinin ürettikleri her yeniye, her güzele ulaşmak için de çalışmak kadar, akıllıca davranmayı da bilmek gerekli. Elinde işini gördüğü bir araç varken bir yenisi, bir daha güzeli çıkmış diye eskiyi atmayı düşünmemeli. Sonu yok bu işin.
Sayfa 139Kitabı okudu
Reklam
“Doğanın gizleri içinde her yaşantı, her canlı, yaşamın akışına bırakmakta kendisini. Çaresiz başka yolu yok.”
Madem ki bir yola koyuldun. Yürüyeceksin o yolda. Yüksünmeden, bıkmadan , çalışarak... Kimi zaman koşacaksın, engeller atlayarak yürüyeceksin tasarladığın sona varana dek.
Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim Ve bugün tarihler 22 Ağustos 2019 Perşembe gününü gösteriyor. Ve bugün jandarma komutanlığından haber alıyoruz ki Şırnak Silopi’de peygamber ocağımızda vatanı milleti devleti ay yıldızlı hilalimizi Türk bayrağımızı İmanımızı Kur’an’ımızı toprağımızın bölünmez bütünlüğünü birliğini ve
246 syf.
7/10 puan verdi
Değil aşkta, hemen hiçbir şeyde ümide yer sebebe lüzum kalmadığı zaman köstebek-toprak metaforu devreye girer. Yeni yollar aranır. Toprak eşelenir. Darbeler indirilir. Böyle bir çabayı sezmek iyi geldi. Çünkü Sedat Anar, Türkiye'de doksanların sonlarına denk gelen ilk nüveleri ve bugün hemen her kentte muadili bulunabilen sokak müziğine edebiyatı ve tasavvufu hevesle, istek ve iştahla kazandıran nadir santurilerden. Santurî, evet, çünkü edebiyat ve tasavvufun bir aradalığı, doğrusunu kendisi bilir ama, bir meşk hâline dönüşmesini santurla tamamlamış. Yani eşyanın hakikatiyle. Hakiki eşyayla. Dolayısıyla bizler kitapta Halfeti'nin bir köyünden Ankara'ya, oradan da İran'a ve tekrar vatana uzanan bir anlatının samimiyetini buluyoruz. Üstatlardan, İbn-î Arabî'den, Mahzuni Şerif, Metin-Kemal Kahraman'dan; Mihemed Şexo, Ciwan Haco, Şiwan Perwer'den, sesten ve sözden, Kardeş Türküler'den alıntılar, bahisler, referanslar da buluyoruz. Bir santurînin ihlâslı notları. Ümide yer, sebebe lüzum bırakan notları.
Sokaknâme
SokaknâmeSedat Anar · İletişim Yayıncılık · 2018118 okunma
Reklam
Kadınlar sırtlarında, bir yandan cephane yüklü küfeleri taşımakta, bir yandanda koşulu hayvanları sürmektedir. Aynı zamanda, dar vadileri aşarak, kıraç topraklara bata çıka, çatlak patlak yollar üzerinde ip gibi uzanan deve kervanlarını, yük hayvanlarını da güderler. Ne bir şikayet ne de bir mırıltı vardır. Her şey vatana adanmıştır. Birçok köylü kadın, erkek elbisesi giyerek askere yazılır. Silah ve hat­ta çoğu zaman sırtında da bir süt bebeği taşır. Kağnı çeken bir öküz, çukurlarla dolu bir yolda yorgunluktan bitkin düşer. Kağnıyı süren kadın kendisi arabayı çeker. Diğerleri, sepetleri ka­vun, karpuz, üzümle dolu ve ellerinde su testileri olan gönüllüleri takip eder. Bütün millet diplomatik protestoların boş olduğuna ve Türk halkının hakkını ancak silahla tanıtabileceğine inanan Önder'in, Mustafa Ke­mal'in, başlattığı hareketi takip etmektedir.
Sayfa 78 - Bilgi Yayınevi
İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.