Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey yeryüzü sakinleri! 20. asrın son ve 21. asrın ilk tanıkları! Zamanın ve mekânın hakkımızda şahitlik yapacağı adalet ve hesap günü geldiğinde hesabını verebileceğimiz bir maziye imza atmak, bizden sonraki nesillere hayırla yad edileceğimiz iyi bir gelecek ve yaşanabilir güzel bir dünya bırakmak en önemli sorumluluklarımızdandır.
Sayfa 177 - DİP YAYINLARIKitabı okudu
Hekimoğlu İsmail
Bozulmak kolaydır, düzelmek zordur. Bir teneke bala bir gram zehir atsan hepsi zehir oldu. Amma zehri bal yapamazsın.
Reklam
Darlığı, sıkışmayı hissetmeyen patlayamaz. Sokakta kendiyle yürüyen onurundan habersizken aşağılanan onu hatırlar ve paha biçemez. Ama hani insan kendini, başkasını şaşırttığı kadar ve ani de şa­şırtamaz. Bunlar insanın içinde zaten o kadar var ve yerle­şiktir ki yakalanma olmasa hiçbir şey değişmez; ne bilgeli­ğe, ne şerefe hayranlığım değişmez. Kendimi, ne olduğumu bilerek az çok beğeniyordum. Başkaları bazı şeyleri anlama­dı, sadece olan bir yönü ile onlara aşikar oldu diye kendimi alabildiğine kınayacak değilim. Tedbirsizliğime yanabilirim, bunu değerlendirişlerine yanabilirim ama bu olduğumu ka­bul etmem. İnsan kendine çepçevre aşina iken yandan, bir anlık, bir zaman, bir ömür süresince bir kez bakanın gözü­ne, değerlendirişine kendini nasıl teslim edebilir ki? Benim bundan evvel binlerce başka hallerim oldu, onları kim gör­dü? Gören neden bana saygılarını sunmadı, neden beni kut­samadı, ya da şimdi niye burada değil, neden beni kurtar­mak için bir şey yapmıyor, o da kendi gördüklerinden, bil­diklerinden bahsetmiyor, onun hiç mi tanıkları yok, bütün o görüntüler kayıp mı oldu, bütün o güzel yad edişler son­suzluğun neresinde kayboldu, neden hep onlar kayboldu? Hayat anlık bir görüntünün aksülameli, insan da onun ob­jesi değildir.
Başkaları bazı şeyleri anlamadı, sadece olan bir yönü ile onlara aşikar oldu diye kendimi alabildiğine kınayacak değilim. Tedbirsizliğime yanabilirim, bunu değerlendirişlerine yanabilirim ama bu olduğumu kabul etmem. İnsan kendine çepçevre aşina iken yandan, bir anlık, bir zaman, bir ömür süresince bir kez bakanın gözüne, değerlendirişine kendini nasıl teslim edebilir ki? Benim bundan evvel binlerce başka hallerim oldu, onları kim gördü? Gören neden bana saygılarını sunmadı, neden beni kutsamadı, ya da şimdi niye burada değil, neden beni kurtarmak için bir şey yapmıyor, o da kendi gördüklerinden, bildiklerinden bahsetmiyor, onun hiç mi tanıkları yok, bütün o görüntüler kayıp mı oldu, bütün o güzel yad edişler sonsuzluğun neresinde kayboldu, neden hep onlar kayboldu? Hayat anlık bir görüntünün aksülameli, insan da onun objesi değildir.
Başkaları bazı şeyleri anlama- dı, sadece olan bir yönü ile onlara aşikâr oldu diye kendimi alabildiğine kınayacak değilim. Tedbirsizliğime yanabilirim. bunu değerlendirişlerine yanabilirim ama bu olduğumu ka bul etmem. Insan kendine çepçevre aşina iken yandan, bir anlık, bir zaman, bir ömür süresince bir kez bakanın gözü- ne, değerlendirişine kendini nasıl teslim edebilir ki? Benim bundan evvel binlerce başka hallerim oldu, onları kim gör- dü? Gören neden bana saygılarını sunmadı, neden beni kut- samadı, ya da şimdi niye burada değil, neden beni kurtar- mak için bir şey yapmıyor, o da kendi gördüklerinden, bil- diklerinden bahsetmiyor, onun hiç mi tanıkları yok, bütün o görüntüler kayıp mı oldu, bütün o güzel yad edişler son- suzluğun neresinde kayboldu, neden hep onlar kayboldu? Hayat anlık bir görüntünün aksülameli, insan da onun ob- jesi değildir
Sayfa 92
İnsan kendine çepçevre aşina iken yandan, bir anlık, bir zaman, bir ömür süresince bir kez bakanın gözüne, değerlendirişine kendini nasıl teslim edebilir ki? Benim bundan evvel binlerce başka hallerim oldu, onları kim gördü? Gören neden bana saygılarını sunmadı, neden beni kutsamadı, ya da şimdi niye burada değil, neden beni kurtarmak için bir şey yapmıyor, o da kendi gördüklerinden, bildiklerinden bahsetmiyor, onun hiç mi tanıkları yok, bütün o görüntüler kayıp mı oldu, bütün o güzel yad edişler sonsuzluğun neresinde kayboldu, neden hep onlar kayboldu?
Sayfa 92 - İletişim Yayınları, cansınKitabı okudu
Reklam
Seine Kıyılarındaki Balıkçılar-14
Demek ki tarihî zamanlara ilişkin tüm romantik düşüncelere gerçekler adına elveda deme konusunda kesin kararlı olduğumuzda, özellikle bizimkisi gibi olaylarla dolu bir zamanda, o zamanın tanıkları olan bizlerin, zamanı yaşamaktan çok unutmak için çaba harcadığımızı itiraf etmek zorunda kalırız.
Sayfa 155 - 156 Can Yayınları ModernKitabı okudu
Sorumlusu ister kirli hava, ister titreşimler, ister bir binyıldan ötekine her şeyi toza dönüştürmeyi başaran zamanın değirmentaşı olsun, gerçek şu ki, Roma kalıntılarının sözde ebediliği belki de son noktasına ulaştı ve sonunun tanıkları olmak bize düşecek.
Ciddi sözlüklere başvurmak, prensip olarak içinde bulundukları zamanın sözcük hazinesi açısından ve dolayısıyla dönemlerinin ekonomisinin ve düşüncelerinin de tanıkları olmaları yüzünden daima ilginçtir.
Madem sen kendini Müslüman kabul ediyorsun o halde İslam'ı içselleştir. Bilmeksizin değil. Sana seküler ağızların öğrettiği İslam'ı değil. Kendi kaynaklarından ne tebliğ ediliyorsa o İslam'ı benimse.
Sayfa 108Kitabı okudu
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.