Franz Kafka
Bir çok kitaplar içimizdeki şatonun bilinmeyen odalarının anahtarına benzer.
Sayfa 3 - Bay K.
Oguz Atay'ın etkilendiği kitap ve yazar adları
"Dostoyevski, Stendhal, Henry James, Tolstoy... Ecinniler, Budala, Henry James'den Portrait of a Lady, Parma Manastırı, Savaş ve Barış, Anna Karenina, Kafka tabii, Şato ve Dava, Lewis Carroll -Alice Harikalar Diyarında. Türk yazarlarından da Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan'ı, Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ı... Ece Ayhan, Cemal Süreyya."
Sayfa 254Kitabı okudu
Allah'ın tek arzusu onları bahşedebilecek kişiler bulmaktır, verdiği armağanlarla zenginliği azalmaz, zira onlar sonsuzdur.
...
Eğer ruh hor görülmeyi arzuluyorsa, o zaman bunu kendine niye dert ediyor. Bu acı içinde bulunan birine Rab şöyle diyordu :" üzülme, çünkü seni bu durumda görmüş olanlar bana övgüler sunacaklar, ya da senin aleyhinde konuşacaklar; böylelikle öyle veya böyle her iki durumda da kazanacaksın."
İçimizdeki Şato
Teresa de Ávila
Ey insanlığın içinde bulunduğu körlük, daha ne zamana kadar gözlerimizi karartmaya devam edeceksin! İyi ki bu körlük her şeyi görmemizi engelleyecek kadar değil, ama yine de gözlerimizde sayıları arttıkça bize çok zararı dokunacak toz zerreleri görüyorum.
... Hatalarımız da daha iyi görmemizi sağlasın.
...Rab kötülüklerimizden iyilik çıkarabilsin...
Ve her şeyde onu hoşnut etmeyi bilelim.
İçimizdeki Şato
Teresa de Ávila
Tanrı'nın sırlarını anlamaya çalışmayalım. O'nun herşeye Kadir olduğuna inanalım, bizim gibi bir toprak kurdu olan kişiler sonsuz büyüklükleri anlama iddiasında bulunmasın. Bazı sırları bilmemize izin verdiği için O'na şükredelim.
İçimizdeki Şato
Teresa de Ávila
Tanrı konuştuğunda dikkatimizi söylediklerine verebilmemiz için birden kafamızdaki bütün öteki düşünceleri susturur.
Teresa de Ávila
İçimizdeki Şato
Tanrı konuştuğunda, şurası kesin ki, ruhu garkettiği nimetler ne kadar büyükse ruh kendisine o kadar az önem verir, günahlarını daha çok düşünür ve iyilik yolunda yaptığı aşamaları unutur. Tek düşüncesi, tek arzusu kendi çıkarını düşünmeden yalnızca Allah'ın yüceltilmesidir. Azıcık bile olsa Allah iradesinden uzaklaşsa bütün bu nimetleri hak ettiğini düşünmek bir yana cehennemi hak ettiğini düşünür.
Tanrı sözlerini ruha değişik biçimlerde duyurur. Bu sözlerin bazıları dıştan gelen sözlerdir, bazıları ise daha derinden gelirler; bazıları ruhun üst bölümünden geliyor gibidirler, bazıları ise öyle dıştan gelirler ki sanki dıştan söylenen bir ses gibi kulakta duyulurlar.
İÇİMİZDEKİ ŞATO
Teresa de Ávila
Çoğu zaman kişi hiç beklemedi bir anda, hatta Tanrı’yı düşünmediği bir sırada Rab ruhu birden uyandırır; sanki bir şimşek çakmış ya da gök gülemiştir; bununla birlikte ne bir ışık görülür ne de bir gürültü duyulur; ne var ki ruh çok açık bir şekilde Tanrı'nın kendisini çağırdığını anlar; öylesine etkilenmiştir ki, özellikle de başlarda bu sesin karşısında titer ve yanıp yakınır, hiçbir acı hissetmemesine rağmen.
İÇİMİZDEKİ ŞATO
Teresa de Ávila
İçimizdeki Şato
Aşk ahlakdışıdır. İçinde günahın ölçüye gelmez ayrıntılarını barındırır. Keşfedilmemiş günahlar, ahlakı en ince ayrıntısına kadar yeniden kurarken bu duyguya "tanımlanamaz" adı yakıştırılır; bilinen, bilinmek istenen budur.
Sayfa 22Kitabı yarım bıraktı
Aşırı iyi şato tasviri
John Welwood, Sevgi ve Uyanış adlı kitabında içimizdeki dünyayı tasvir etmek için bir şato benzetmesini kullanır.
Uzun koridorları ve binlerce odası olan muhteşem bir şato olduğunuzu hayal edin. Şatonun her odası mükemmeldir ve özel bir armağana sahiptir. Her bir oda farklı bir veçhenizi temsil eder ve tüm o mükemmel şatonun ayrılmaz bir
Sayfa 46Kitabı okudu
"...puslu bir gelecek, karanlık bir geçmiş ve adeta ikisi arasında kilitlenmiş, şimdi."
Sayfa 117Kitabı okudu
Bir eğlenceye gidiyormuşçasına süslenip püslenmişse ruhumuz, göğe varan parıltılarıyla kocaman birer masal olur yaşadıklarımız.
Sayfa 87Kitabı okudu
Sözcükler sandığı kadar kolay gelmiyordu diline. Korkuyor, çekiniyor, utanıyor, kasılıyor ve öteki sözcüklerle yan yana gelmekten utananlar bile oluyordu; derken insan böyle durumlarda dut yemiş bülbüle dönüveriyordu işte.
Sayfa 84Kitabı okudu
Düzensiz bir yol izliyoruz. Ne yöne gideceğini bilmeden, acınası bir yaşamın bilmecesini çözmeye çalışan iki insan gibi karşılıklı oturmuş susuyoruz.
Sayfa 50Kitabı okudu