Sevimli yüz, yaş on altı, uzunca, toplu beden,
Gözünde ateş-i hasret, yanar cüdâ köyden.
Bu ayrılık iki aydır, pederle, maderden,
O sevdiği, ninesinden ve üç biraderden.
Omuzda bir halı heybe ki yengesi dokumuş,
İçinde tarhana, bulgur, zavallı anne komuş!
Başında püskülü kopmuş fes, ince bir tülbent
Dolanmış öyle; ilerde, sarıklığa
Filozof Olamamın Binlerce Sebebinden Sadece Birkaçı
Çocukken eniştemin "büyünce ne olacaksın" sorusuna "filozof" diye karşılık verdiğimde, annem elindeki örgüden kafasını hiç kaldırmadan şu yorumu yapmıştı: " Ben hep diyorum size geri zekalı bu çocuk" Annem gibi elişiyle uğraşan teyzem devam etti sonra : " Benim oğlanlar da salak ama inan bunun kadar
Gel ey fasl-1 bahárán mâye-i aram u habımsın
Enis-i hatırım kam-ı dil-i pür-ıztırabımsın
Gel ey bahar mevsimi, huzur ve uykumun mayasısın
Fikrimin dostu, acıyla dolu yüreğimin arzususun.
Sayfa 16 - İthaki Yayınları - 2. Baskı, Mart 2022, İstanbul
_Kanatsız uçmaya kalkışma!
_Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
_O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma!
_Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise