Üstad Abdurrahim Karakoç,
Mihriban şiiirini okur sahnede bir hanımefendi yanına gelir;
“Eşim Sizin Mihriban şiirini her duydugunda hep ağlar” der.
Karakoç:“Tabiki ağlar, her aslanın gönlünde bir Mihriban yatar” diye cevap verir.
Kiminle yaşarsan yaşa , Kalbindekiyle öleceksin... Unutulmayan Mihribanlara ithafen..🥀
Ve ne hazindir ki; “‘Yâr deyince, kalem elden düşüyor..! ”
Diyen sevda'lı adamlar gitti..
’“Aramazsan arama.!! ” Diyen ruhsuz, insanlar geldi…
“Seni tekrar aramadan önce de çok düşündüm,” diye devam etti kısık bir sesle. Bunu söyleyip söylememekte kararsız gibiydi ancak geri durmadı.
“Bu kızı bir daha üzeceksen hiç arama oğlum, dedim.”
Ah… Kalbim artık erime kıvamına geçmiş, buharlaşmaya doğru yol alıyordu.
“Ne güzel demişsiniz,” diye iç çektim tebessüm eşliğinde.
“Sonra dedim ki onu aramazsan sen üzülmeyecek misin?”
İkimiz de sustuk.
“Hayvan gibi üzüleceksin, Ceyhun,” dedim kendi kendime.
“Ağzından bal damlıyor sahiden,” diye girdim araya.
Seninle aşk dilinden konuşmayı bilemedik
Şu üç günlük dünyada bir gün yüzü göremedik
Bu ayrılık sebebini boşver benden bilsinler
Demek çabuk unutursun senin huyunu sevsinler
Aramazsan arama, Aramazsan arama
Aramazsan arama yar, Aramazsan arama
Zaten merhem olamazsın sen benim gönül yarama
"Gökhan Özen"
"Arayanlar"a
Arama! Yitireceksin
Sürüklen oraya ve gülümse nesnelere
Onlar, ki saçında başlamış
şarkı söylemenden çok daha
cazip. Aramazsan hissedip
dünyayı bulacaksın kendi kucağında.
Aramazsan arama beni, hatırlatma bana seni
Sonumuz zaten belli, sormasınlar bize bu derdi
Aramazsan arama beni, hatırlatma bana seni
Sonumuz zaten belli, sormasınlar bize bu derdi