Kitap genç ve çok başarılı bir matematik profesörü olan Raçinsky’nin Moskova Üniversitesindeki görevini bırarak doğduğu köye öğretmen olarak dönmek istemesiyle başlıyor. Bu kararı sebebiyle dönemin siyasetçileri, yöneticileri ve kendi arkadaşları tarafından oldukça eleştirilen Raçinsky, eleştirilere verdiği yanıtlar ve bu yanıtlar vasıtasıyla açıkladığı ideası ile tüm gelişmemiş/gelişmekte olan ülke insanları için adeta bir yol haritası çiziyor.
Dönemin Rusyasının yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Raçinsky, yönetimin halkı ezmesinden, ülkenin bir kalemi dahi üretemeyecek seviyede olup dışa bağımlı hale gelmesinden ve halkın süre gelen alkol bağımlılığından dem vurmaktadır. Buna çözüm olarak, doğduğu köye giderek çocukları çekirdekten yetiştirmeyi hedefleyen Raçinsky, ilk dersinden itibaren yalnızca müfredat bazlı eğitim değil, aynı zamanda hayatın her alanında kendini tamamlamış bireyler yetiştirmek gayesi ile çocuklara yaklaşmaktadır. Uzun yıllar boyunca zorluklara, engellere ve halkın iftiralarına sabırla göğüs geren Raçinsky’nin öğrencilerinin alanında başarılı, halka dokunan ve ülkenin ileri gelen insanlarından olmayı başarabildiğini görüyoruz.
Raçinsky’nin bulunduğu şartları ve yaptığı tasvirleri şuanki bulunduğumuz ortama rahatlıkla modelleyebiliriz. Kendisine hayran olduğum ve mentalitesini benimsediğim Hasan Ali Yücel ile benzer olarak görülebilecek gayeleri olan Raçinsky, aslında ülkesine faydalı olmayı amaçlayan tüm bilim insanları ve bilim insanı adaylarına akıldan çıkarılmaması gereken bir yol haritası çizmiştir.