Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hordâd ve Mordâd:
Avesta’da Amertat, “ölümsüzlük, ebedi­ lik” (olumsuzluk edatı e + mer “ölüm” + son ek tat), Pehlevi dilinde Hordât ve Emürdât, Yeni Farsçada Mordâd şeklinde kullanılan bu kelimeler sırasıyla “olgunluk, yeterlilik, sağlık ve ölümsüzlük, ebedilik” anlamlarını ifade ederler. Mezdiyesnâ inanışının bu iki büyük meleği, daha çok birlikte anılırlar. Her
Sayfa 163
Kutsal Surûş ve tanrı Âzer şöyle karşılık verdiler: “Bunlar dünyada cezası çok ağır ve karşılığı ölüm olan birçok günah işledi­ ler. Behrâm ateşini66söndürdüler. Derin ırmaklar üzerindeki köp­ rüleri yıktılar. Yalanlar ve aldatıcı sözler söylediler. Yalancı şahit­ likler yaptılar. [4] Doğalarına ve ruhlarının derinliklerine işlemiş olan yıkıcılık ve bozgunculukları yüzünden, aşırı hırs sahibi oluşla­ rı, şehvetlerine esir olmaları, hayasızlıkları, kıskançlıkları ve öfkele­ rini yenememeleri yüzünden günahsız ve temiz insanları öldürdü­ ler. Her zaman insanları aldatarak yaşadılar. İşte bunlar da bu gü­ nahkâr insanların ruhlarıdır. [5] Şimdi onların ruhları da böylesine şiddetli ve çok ağır bir bedeli ceza olarak çekmek zorundadır.”
Reklam
Ardavirafname
l] Bir kez daha Çînvâd köprüsüne geldim. [2] Orada kötülerin ruhlarını gördüm. Ölümlerinden sonraki ilk üç gecede48 onların ruhlarına öylesine talihsizlikler, acı olaylar ve kötü şeyler gösteril­ mişti ki, dünyada asla o kadar kötülük görmemiş ve o derece sıkın­ tı çekmemişlerdi. [3] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer’e sordum: “Bu ruh hangi insanın
Ardavirafname
8. Bölüm [Ay Ülkesi] [ı] ikinci adımı güzel sözle atınca mâh payeye [gökyüzünün, cennetin ikinci katı, ay ülkesi], güzel sözlerin yurduna vardım. Kutsalların ulu divanına erişip onları gördüm. [2] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer’e, “Burası neresi ve bu ruhlar kimlerin ruhları?” diye sordum. [3] Kutsal Surûş ve tanrı Âzer, “Burası ay ülkesi ve bu ruhlar
Sayfa 90
[Hemîstekân/Araf] ardAvİrâfnAme
[l] Bir yere vardık. Yan yana ayakta durmakta olan birkaç kişi­ nin ruhunu gördüm. [2] Kutsal Sürüş ve tanrı Âzer’e, “Bunlar kim ve neden ayakta duruyorlar?” diye sordum. [3] Kutsal Sürüş ve tanrı Âzer cevapladılar: “Buraya Hemistekân derler ve bu ruhlar kıyamet gününe dek burada ayakta durarak beklerler. Bunlar se­ vaplarıyla günahları birbirine
Sayfa 87
[Çînvâd Köprüsü] Sırât köprüsü ARDÂVİRÂFNÂME
Daha sonra Çînvâd köprüsü biz yaklaştığımızda on mızrak boyunda genişledi. [2] Ben Ardâvîrâf, kutsal Sürüş ile tanrı Âzer’in beraberinde rahat ve huzur içerisinde, cesurca ve zafere erişmiş gi­ bi Çînvâd köprüsünden geçtim. [3] Tanrı Mihr’in34 güvencesi ve sıkı koruması altında, doğruluk, adalet ve iyiliğin simgesi tanrı Reşn, cennetin ve
Sayfa 86
Reklam
Ardavirafname
Ardâvîrâf kâtibe şöyle yazmasını emretti: O ilk gece kutsal Surûş ve tann Âzer beni karşılamaya geldiler. Bana selam verdiler, benim için dua ettiler ve şöyle dediler: “Hoş geldin ey Ardâvîrâf, henüz senin gelme zamanın değildi.” [2] Ben şöyle dedim: “Ben bir peygamberim."29 [3] Sonra zaferden zafere koşan kutsal Surûş ve tanrı Âzer elim­ den
Sayfa 84
Cennet (ARDÂVtRÂFNÂME)
Ardâvîrâfın ruhu teninden çıkarak Çekâ Dâitî dağına ve Çînvâd köprüsüne gitti. [2] Yedi gün yedi gecenin ardından dönüp geri geldi ve yine Ardâvîrâfın tenine girdi. [3] Ardâvîrâf tatlı ve de­ rin uykusundan uyandı. Derin ve ferahlatıcı uykudan aldığı neşey­le çok güzel ve tertemiz düşüncelerdeydi. Son derece mutluydu. [4] Kız kardeşleri, din
Ardavirafname
Ardâvîrâfm yedi kız kardeşi vardı ve bu yedi kız kardeş onun hanımları gibiydi.19 [2 ] Onlar Avesta’yı ezbere biliyor, yeşt ve dua okuyorlardı. Bu olayı duyduklarında kabul etmek onlara çok ağır geldi. Ağlayıp feryat ettiler. Mezdiyesnâ yüksek konseyine çık­ tılar. Selam verdiler ve kurul üyelerinin huzurunda ayakta dua etti­ ler. Yalvararak şöyle
Sayfa 79
ARDAvIrAFNAME
İzed’in1adıyla. [1] Şöyle anlatırlar: Günahlardan sakınan Kutlu Zerdüşt dini kabul edip yeryüzünde insanlar arasında yaydı. [2] Üç yüz yıl bo­ yunca din arılığını ve kutsallığını korudu, insanlar da şüphe ve ves­ veselerden uzak bir şekilde o dine bağlılıklarını sürdürdüler. [3] Daha sonra lanetli, bozguncu ve küstah Ehrimen2insanlar bu din­ de
Sayfa 78
Reklam
Don Miguel Asin Palacious’un araştırmaları İslam tasavvu­ fuyla Batı edebiyatları arasındaki ilişkilerin varlığını onaylamak­ tadır. Palacious, Dante’nin İlahi Komedya ile Hazreti Muham- med’irı miraçım konu alan Kitâbu’l-isrâ ve İbn Arabi’nin el-Fu- tûhâtu'l-Mekkiye'si (Dante’nin İlahi Komedya'smdan yaklaşık 80 yıl önce
Bu konuda Iranlı ünlü edebiyatçı Muctebâ-yi Mînovî’nin de­ ğerlendirmeleri de önemlidir: Dante’nin şaheseri İlahi Komedya cehennem, araf ve cennet adlarıyla üç bölümden oluşmaktadır. Ortaçağda Batı edebiyatlarında bu eserle boy ölçüşebilecek baş­ ka bir yapıt yoktur. Avrupa’nın değişik ülkelerden edebiyatçılar, araştırmacılar ve eleştirmenler yaklaşık iki yüzyıldır bu eser üze­ rinde araştırmalar ve değerlendirmeler yapmaktadırlar. Dan­ te’nin ilahi Komedyacı üstünde yapılan çalışmaların önemli bir bölümünde şu soru yer alır: Acaba bu ünlü yazar yapıtını orta­ ya koyarken bir ilki mi gerçekleştirdi, yoksa bu konuda daha ön­ ce yazılmış benzer eserlerden mi yararlandı? Bu araştırmaların verileri, Dante’nin İlahi Komedyasının alanında bir ilk olmadı­ ğını, eserinin içeriğindeki konuların ilk olarak kendisi tarafından işlenmediğini ve onun kendisinden çok daha önce kaleme alınıp çeşitli Batı dillerine de çevrilmiş birkaç eserden yararlandığını otaya koymaktadır. Sonuç olarak bu türün mucidinin Dante ol­ madığı ve eserini yazarken kendisinden önceki yazarlardan ya­ rarlandığı konusunda bir şüphe yoktur.88
Rüyada çıkılan metafizik yolculukların son halkalarından biri olan İtalyan Dante’nin yolculuğu, İranlı Ardâvîrâfın yolculuğu­ na en yakın olan ve en çok benzeyenidir. Dante’nin ilahi Ko­ medya’da anlattıklarıyla Ardâvîrâfın Ardâvîrâfnâme'de aktar­ dıkları arasında çok yakın benzerlikler vardır. Her iki kitaptaki anlatımlar özellikle bazı
Zerdüşt Behrâm Pejdû ise Ardâvîrâfnâme'sini hazırlarken eserin düzyazı şekline son derece bağlı kaldığını, metni şiire keli­ me kelime aktardığını söyler. Diğer mesnevisi Zerâtuştnâme'nin son kısmındaysa, bir sesin ya da Surûş’un ona Ardâvîrâfnâme'yi şiir olarak yeniden düzenlemesini gizlice söylediğini, öte yandan dostlarının da bu
HÂDUHT NESK: Avesta’nm kaybolmuş 20. neskiniıı bir parça­ sı olarak elimizde kalan Hâduht Nesk 3 fergerdden oluşmakta­ dır. İkinci fergerdi iyilikleri daha çok olanların ruhlarının güzel ve genç bir kız görünümünde canlanmasından söz ederken; üçüncü fergerdiyse günahkâr ruhun kötü, çirkin ve yaşlı bir ka­ dın görünümünde belirmesi konusuna yer
148 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.