Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Keşke bu sesleri duyabilsek sürekli..
Akşam yavaşça yanaşmaktaydı adaya. Pırıl pırıl acayip kuşların sesi, arı vızıltıları, hatta dört köşe kayalardaki yuvalarına dönen martıların çığlıkları bile daha az duyulur olmuştu...
Pırıl pırıl acayip kuşların sesi, arı viziltilari, hatta dört köşe kayalarda ki yuvalarına dönen martıların çığlıkları bile daha az duyulur olmuştu.
Reklam
Akşam yavaşça yanaşmaktaydı adaya.Pırıl pırıl acayip kuşların sesi,arı vızıltıları, hatta dört köşe kayalardaki yuvalarına dönen martıların çığlıkları bile daha az duyulur olmuştu.Millerce uzaklarda sığ kayalıklara çarpan derindeniz, damarlarda akan kandan daha hafif bir sesle hışırdıyordu"
Sayfa 64 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Okulla ilgili işlerde çok geri kalmıştım, yazılacak çok fazla ödev vardı, sınavlar da yaklaşıyordu ama yine de gençtim ben, çimler yemyeşildi, havada arı vızıltıları vardı ve ölümün kıyısından daha yeni dönmüştüm, güneşe ve havaya geri dönmüştüm. Artık özgürdüm; kaybettiğimi sandığım hayatım, tarifsiz bir değer ve tat kazanmış bir halde önümde uzanıyordu.
Ne kızılçamları okşayan ılık yaz meltemleri ne yosunlu taşlara çarparak ahenkli sesler çıkaran suyun şırıltısı ne o güneşli günde uçuşan kelebekler ne de havayı dolduran arı vızıltıları huzur veriyordu.
Okulla ilgili işlerde çok geri kalmıştım, yazılacak çok fazla ödev vardı, sınavlar da yaklaşıyordu ama yinede gençtim ben, çimenler yemyeşildi, havada arı vızıltıları vardı ve ölümün kıyısından daha yeni dönmüştüm, güneşe ve havaya geri dönmüştüm. Artık özgürüm; kaybettiğimi sandığım hayatım, tarifsiz bir değer ve tat kazanmış bir halde önümde uzanıyordu.
Reklam
"Okulla ilgili işlerde çok geri kalmıştım, yazılacak çok fazla ödev vardı, sınavlar da yaklaşıyordu ama yine de gençtim ben, çimler yemyeşildi, havada arı vızıltıları vardı ve ölümün kıyısından daha yeni dönmüştüm, güneşe ve havaya geri dönmüştüm. Artık özgürdüm; kaybettiğimi sandığım hayatım, tarifsiz bir değer ve tat kazanmış bir halde önümde uzanıyordu..."
Sayfa 508 - PegasusKitabı okudu
Tek başıma uzun yürüyüşlere çıkıyor, Kuzey Hampden'a geçip oradan Battenkill Nehri'ne kadar iniyordum. Kuzey Hampden'daki, yaşlı bir ana oğul olan sahiplerinin 1950'lerde yazılmış çok ünlü ve neredeyse bütün antolojilerde yer alan korku hikâyesine ilham kaynağı olduğu söylenen şu küçük köy bakkalına gidip bir şişe şarap almaya, sonra nehrin kıyısına inip bu şarabı sona kadar içmeye, ardından da gün boyu o ışıl ışıl parlayan altın sarısı sokaklarda sarhoş sarhoş dolaşıp zaman öldürmeye bayılıyordum. Okulla ilgili işlerde çok geri kalmıştım, yazılacak çok fazla ödev vardı, sınavlar da yaklaşıyordu ama yine de gençtim ben, çimler yemyeşildi, havada arı vızıltıları vardı ve ölümün kıyısından daha yeni dönmüştüm, güneşe ve havaya geri dönmüştüm. Artık özgürdüm; kaybettiğimi sandığım hayatım, tarifsiz bir değer ve tat kazanmış bir halde önümde uzanıyordu.
Sayfa 508Kitabı okudu
O sabah güneş, fırından yeni çıkmış sıcak bir ekmek gibi kokuyordu. Her tarafta arı ve böcek vızıltıları ve kır sessizliği vardı. Küçük rüzgarda çamaşırlar ışığın yaprakları gibi çırpınıyorlardı. Kainatla aramda yabancı hiçbir şey yoktu. Her şeye içim kendiliğinden açıktı ve kendimi her şey sanıyordum
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.