Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Önemli !
Ârızî Küfür: Aslında İslam Dinini kabul etmiş veya müslüman sulbünden gelmişken bilâhare kendi arzu ve ihtiyârı ile İslâmi usul ve dini zaruriyatın hepsini veya İslâm Dininin yalnızca vicdanî bir işten ibaret olduğuna kail olup da dünya işlerine dair ihtiva ettiği maddî ve cismânî hükümlerini kabul etmemek gibi dini esaslardan bazılarını red, inkar, tekzib ve tahkir etmek veyahut, şer’an tahkiri vacib olanlara ta’zim etmek suretiyle küfrü irtikab etmiş olanların küfrüdür ki bunlara mürted ve mürteci denir. Zamanımızda türeyen dinsizler bu zümredendir.
«Küfür, ruhun mizacına uymayan arızî bir cehâlettir. Cehâlet nihayet kalkar ve ruhun Hakk'ı doğrulayıcı aslî mizâcı avdet eder.»
Reklam
KÜFRÜN HAKİKATİ...
“İyi ile kötünün birbirine karışık olarak yaratıldığı aslı İSLÂM’da olan bu âlem…”; Üstadım’ın bu nitelemesi, harflerle ifâde edilen bütün BERZAH hakikatlerinin HALK ÂLEMİ’ndeki aksini ifâde ederken, bütün harfler nasibini LEVH-İ Mahfuz’u yazan İLK Akıl’dan alır - hepsi O’nda toplu… [...] O hâlde Âlem’de, bu mesele anlaşılmak üzere, -her şey İlâhî Tecelli’ye bağlı-, arızî yahud mümkün -olur veya olamaz!- cinsinden ne varlık ne de bilgi olarak “olamaz olan” yoktur; varlık ve bilgide boşluk yoktur, “Allah’tan başka varlık ve bilgi sahibi” yoktur… Küfrün hakikatini gösteren de İslâm; kendi hakikatini mutlak olarak koyamamış ve koyamayacak olan ise, bütün mevzu ve nevileriyle küfür!.."
Sayfa 801 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Kâfirlerin çekeceği ebedî azap bahsinde ve bu mevzuda ulu­lar arasındaki değişik görüşler mevzuunda buyurdular : — Bazıları demiştir ki: «Sınırlı günahın cezası da sınırlı ol­mak lâzım gelir; adalet ve hikmet bunu gerektirir. Sınırlı küfrün azabı, acaba hangi hikmet noktasından sonsuz oluyor?» İmam Gazalî Hazretleri bu bahiste şöyle demişlerdir: «Amellerin cezası­na derece ve miktar tayini Allah'ın bileceği iştir. Bunu anlamak ve ölçüye vurmak kudreti insanda mevcut değildir. Küfre denk cezanın ebedî olması gerektir. Bu işin sır ve hakikatine Allah'tan başka kimse eremez.» Bazıları da şöyle demiştir: «Kâfirin niyeti devamlı olarak küfür üzerinde kalmaktır. Cezası da niyetine gö­re olacaktır.» Ebedî azaba inanmayanlar ise demişlerdir ki: «Kü­für, ruhun mizacına uymayan arızî bir cehalettir. Cehalet nihayet kalkar ve ruhun Hakk'ı doğrulayıcı aslî mizacı avdet eder.»
Sayfa 487 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Küfrün Çeşitleri: Asli ve Arizi Küfür...
Küfür iki kısım olup, biri asıl, diğeri ârızîdir. Asli Küfür: Esasen dini zaruretlerden olan İslâmî usul ve hükümleri kabul etmeyenlerin küfrüdür. Gayr-i müslimlerin küfrü gibi. Ârizî Küfür: İslam dinini kabul etmiş veya müslüman sulbünden gelmişken bilâhare kendi arzu ve ihtiyârı ile lslâmi usül ve dini zaruriyatın hepsini veya İslâm dininin yalnızca vicdanî bir işten ibaret olduğuna kail olup da dünya işlerine dair ihtiva ettiği maddî ve cismânî hükümlerini kabul etmemek gibi dini esaslardan bazılarını red, inkar, tekzib ve tahkir etmek veyahut, şer’an tahkiri vacib olanlara ta’zim etmek suretiyle küfrü irtikab etmiş olanların küfrüdür ki bunlara mürted ve mürteci denir. Zamanımızda türeyen dinsizler bu zümredendir. Küfrün bu çeşidi evvelkisinden daha zararlı ve daha fenadır. Ve hatta Mürtedlerin kestikleri yenmez. Müslüman kadınlar ile nikahları helal olmaz ve müslüman kabristanına defn olunmaları caiz olmaz. Küfür erbabından bir zümre dünya ve ahiret saadeti gibi büyük nimetlere sebep olan İslam dininden dönüş ve çıkış ile ona karşı âsi olup isyan ettikleri için tevbe edip tekrar İslâma kendi arzuları ile dahil olmazlarsa dünyada şer’i bakımdan idama, ahirette ebedi azaba mahkümdurlar.
ASIL ve ARAZ...
- " (...) İmân, doğru, iyi ve güzel gibi kemâl sıfatları ruhundur; inkâr, yanlış, kötü ve çirkin sıfatları ise, her şeyin zıddı ile kaim olması ölçüsüyle arızî sıfatlardır... Araz, hem "asıl ile var olabilen ve asla bağlı" mânâsındadır, hem de aslın tavrı... Tavır söz konusu olunca, gerek kemâl ve gerekse arızî sıfatların tecellisi söz konusudur ki, tecellinin tavır olmasına nisbet, kemâl sıfatları görününce arızî sıfatlar ve arızî sıfatlar görününce kemâl sıfatları örtülü kalmıştır. Bu yüzdendir ki, "müminde küfür, kâfirde imân gizli kalmıştır" buyurulmuştur..."
Sayfa 123 - İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsanlığın başlangıcı tevhittir. Küfür, şirk, bâtıl ve karanlıklar sonradan çıkmış ârızî şeylerdir. •Ali Küçük Hoca
En fenası
Küfür iki kısım olup, biri asıl, diğeri ârızîdir. Asli Küfür: Esasen dini zaruretlerden olan İslâmî usul ve hükümleri kabul etmeyenlerin küfrüdür. Gayr-i müslimlerin küfrü gibi. Ârizî Küfür: Aslında İslam Dinini kabul etmiş veya müslüman sulbünden gelmişken bilâhare kendi arzu ve ihtiyârı ile lslâmi usül ve dini zarüriyatın hepsini veya İslâm Dininin yalnızca vicdanî bir işten ibaret olduğuna kail olup da dünya işlerine dair ihtiva ettiği maddî ve cismânî hükümlerini kabul etmemek gibi dini esaslardan bazılarını red, inkar, tekzib ve tahkir etmek veyahut, şer’an tahkiri vacib olanlara ta’zim etmek suretiyle küfrü irtikab etmiş olanların küfrüdür ki bunlara mürted ve mürteci denir. Zamanımızda türeyen dinsizler bu zümredendir. Küfrün bu çeşidi evvelkisinden daha zararlı ve daha fenadır.
İnsanlığın başlangıcı tevhittir, aydınlıktır. Küfür, şirk, bâtıl ve karanlıklar sonradan çıkmış ârızî şeylerdir.
Sayfa 59 - Beka Yayıncılık
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.