Wainwright’ın gecikmesinden de ayrıca memnundu, çünkü böylece görüşme başladığında etik açıdan avantajlı konumda başlayacaktı. Akıllı mantıklı kişilerin kabullenmesi zor olsa da, böyle ufak tefek şeylerin insan ilişkilerindeki rolü büyüktü.
.. Ve hayatında ilk kez çaresizliği iliklerinde hissetti.
“Yeterince ilerlemiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez.”
(Arthur C. Clarke)
İnsan ırkı artık yalnız değildi.
Sayfa 13 - İthakiKitabı okuyor
Dünya'daki dinlerin hepsi de doğru olamaz. Onlar da bunun farkında.
Er ya da geç insanlık gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacak; ama henüz değil.
Sayfa 26 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Merak, insan ırkının en baskın özelliklerindendir. Sonsuza dek karşı koyamazsın.
Sayfa 25 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Korku ve önyargılar insanların öyle içlerine işlemişti ki, kimse hiçbirine yanaşmıyordu. Art arda gelen hükümetlerin birbirinden tek farkları, hoşgörüsüzlük dereceleriydi.
Sayfa 21 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Liderlerin çoğu kör; Hükümdarlar gözlerini boyamış.
İnsanlık insiyatifini yitirip kolay bir ırk konumuna düşecek.
Sayfa 19 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Özgürlüğümüzü elimizden aldılar. İnsana sırf ekmek yetmiyor; başka ihtiyaçları da var.
Sayfa 18 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
İnsanın öfkeli sloganlar saçan bu göstericilerden artık bıkmamış mıydı?
Sayfa 16 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Kaç yazar, köprü olsan denizlere / Ya da güvenle çıksan acımasız göklere….
Seni bir yaz gününe benzetsem?
Sen daha güzel, daha sıcakken…
“… ama dünyanın büyük kısmı neresinden
tutarsan tut hâlâ eğitimsiz; önyargı ve batıl inançlarını kırmak on yıllar alacaktır.”
En basit cevap her zaman en doğrusudur…
"Birkaç gün içinde insanlık geleceğini yitirmişti, çünkü bir ırkın çocukları elinden alınırsa bütün tutkuları yok olur, hayatta kalma istekleri tükenirdi."
Sayfa 207Kitabı okudu