Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa 531
Roger Garaudy Türk sömürgeciliğine(!) karşı cevap,
Bu eski Fransız komünistinin sayıklamalarına göre "Arap kültürü Câmi'nin şiiri ve İbni Haldun'un görkemli ansiklopedisinden sonra sömürgeciliğin boyunduruğu altında" yaşamıştır. - Ya ne zaman yok olmuştur? - Türk egemenliğinden sonra!… Aslında bu iddia yalnız Garodi'ye ait değildir. Türkleri barbar göstermek gayretlerinin
Sayfa 151 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
SELİM IŞIK İNTİHAR MEKTUBU Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim
Selim'in Günseli'ye Veda Mektubu...
. Günseli son günlerde öyle bir durumdayım ki bir iki dakika bile aklımı toparlayıp düşünemiyorum sevgilim şeytan bilir nelere takılıyorum neler düşünüyorum günlerdir yatıyorum hastalıktan mı bilmiyorum şimdi biraz düşünebileceğimi hissediyorum ve uzun süredir aklımda yüzen belirsiz bir cismi aydınlatmaya karar verdim evet aklım gene karışmadan
Sayfa: 531 - 537Kitabı okudu
Mecnûna sordular Leyla nic'oldu Leyla gitdi adı dillerde kaldı Benim gönlüm şimdi bir Leyla buldu Yürü Leyla ki ben Mevla'yı buldum
Sayfa 131 - H yayınlarıKitabı okudu
Kur'ân oki sen iy veli terk eylegil harâm mâli Münker Nekir'ün su'âli ta ki sana 'asan ola Kur'ân okımayan kişi müşkildür anun her işi Şöyle gider yaz u kışı hayran ü ser-gerdân ola Eger yigit eger koca Kur'ân'ı bilmez bir hece Anun işi irte gice iy diriga yaman ola Her kim Kur'ân'ı bilmedi sanki cihana gelmedi Derdine dermån bulmadı işlerine peşman ola İy bî-çâre Yunus Emre Kur'ân ile sen düş müdam Günahlarun an dem-be-dem 'afuv kılan Rahman ola
Sayfa 39 - H yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aşık Yunus, Anadolu ve özellikle Balkanlardaki Müslümanlar tarafından yaygın olarak ve sevilerek okunan pek çok ilahinin şairidir. Yunus Emre adına bestelenen pek çok ilahi esasen Aşık Yunus'a aittir. Bunların başında "Dolap niçin inilersin, Şol cennetin ırmakları, Adı güzel kendi güzel Muhammed, Dertli ne ağlayıp gezersin burada, İsm-i Subhan virdin mi var, Her kaçan anarsam seni (vb.)" matla mısralarıyla başlayan şiirler gelmektedir. Yunus Emre'nin şöhreti, onun izinden giden bazı sufi şairlerin kendi mahlasları yerine 'Yunus' mahlasıyla şiirler yazmasına sebep olmuş deyim yerinde ise Yûnus'un ardilları isimlerini ve resimlerini 'Bizim Yunus'ta yok etmişlerdir.
Sayfa 19 - H yayınlarıKitabı okudu
Emir Buhari Osmanlı Devletinin kuruluş devrini yaşamış olan sufidir. Yıldırım Bâyezid Han'ın dâmâdıdır. Nesebi Hazret-i Hüseyin'e dayanır. İsmi Muhammed bin Ali, lakabı Şemseddin'dir. M. 1368 tarihinde Buhara'da doğmuş. M. 1430 tarihinde Bursa'da vefat etmiştir. Kendi ismiyle anılan cămi yanındaki türbesinde medfundur.
Sayfa 11 - H yayınlarıKitabı okudu
Alptekin ayrıca gelenekte yaşayan efsanevi Yunus'la Aşık Yunus'un şiirlerini değerlendirirken bu iki şairin şekil, üslup ve yapısal bağlantılar açısından da farklılıklar taşıdığını vurgulamaktadır. Dolayısıyla kimliğini bilmediğimiz Yunus tamamen hece ile ve Yesevi'nin hikmetlerine benzer şiirler yazmıştır. Böyle olunca "Risâletü'n-Nushiyye" adlı mesnevinin bu ilk Yunus'a ait olduğu söylenemez. Çünkü bu mesnevi aruzla yazılmıştır. Fetret döneminin sarsıntıları içinde karmakarışık hale gelen bu eser Osmanlı'nın kuruluş yıllarının bir ahlâk kitabı görünümündedir.
Sayfa 6 - H yayınlarıKitabı okudu
O benim için artık şiiri hayatına sindirmiş ince ve zarif ruhlu rüya adamlarının ön safında geliyor. Sevdiği kadını, güzelliğini bir kat daha açacak mücevherler ve pırlantalara gark eden çılgın bir müsrif, fakat zevk sahibi bir aşık gibi o da güzelliğinin şuuruna erdiği Bu şehre su seslerinden çelenkler, avizeler, sabahların uyanışına inci dizileri gibi dökülen ve akşamların Gurbetinde büyük mücevherlerin parıltısıyla tutuşan gerdanlıklar hediye etmiş. İstemiş ki günün her saatinde bu çeşmelerle, kendi ikbalperest Ve mustarip ruhunun, doğduğu ve büyüdüğü şehirden uzak, hayat ve harekete yabancı bir menfada tükenmeye mahkûm ruhunun feryatlarını gelen geçen anlasın. Bu ses onlara ömrün büyük dönüm noktalarını, mevsimlerin güzelliğini ve hayatın faniliğini söylesin. Büyülü bakışlar arzudan, zalim ölümden bahsettin, sen hala gece saatlerinde acı nefis muhasebelerine dalsın, aldatıcı ikbali, haşin bilekli tarihi terennüm etsin. Kim bilir belki de bizzat kendisi her şeye ve herkese küskün geçirdiği acı ve uzun Uzlet saatlerinde bu iki yüz çeşmenin sesini muhayyilesinde bir kanunun telleri gibi ayarlamaya çalışır ve bu hayali musikiden kah mehtaplı boğaz gecelerini canlandıran altın hışırtılı nağmeler çıkartır, kah onu da İstanbul sabahlarını o kadar nurani yapan ezan seslerinin bir aksini arar, ona ömrünün macerasını nakledecek feryatlarını huzursuz ruhunda kopan fırtınaların çığlıklarını emanet eder ve sonra hepsini birden, bir daha göremeyeceğini çok iyi bildiği ve hasretini çektiği İstanbul’a bu güzeller güzeli şehre ithaf ederdi.
Sayfa 101 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU Türk milliyetçiliğinin adı olan Türkçülük fikrinin öncü ve tanınmış isimlerinden Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun devlet adamı, fikir adamı ve sanatkâr olarak milletimize hizmetleri büyüktür. Vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen eserlerinin yeni baskıları yapılmakta ve genç nesiller tarafından takip edilmektedir. Onun
67 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.