Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
Akhilleus ve Patroklos'un ruhlarının kavuşmasının hikayesi
Bir tercih yapmanız gerekiyor. Önünüzde iki seçenek var: Uzun bir ömrün sonunda unutulup gitmek ya da kısa bir hayat ve şöhret. Siz böyle bir durumda hangisini seçerdiniz?
Akhilleus, önüne bu seçenekler sunulduğunda şöhreti seçti. Unutulup gitmekten, bir köşede sessizce yaşamaktan (ve yaşlanmaktan), ve gücünü zamanla kaybetmektense kısa
424 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba
Kitabın orijinal ismi Gurur ve Önyargı ama bazı basım evlerinin Aşk ve Gurur olarak bastığı ve çoğu insanın ayrı kitap olarak aldığını fark ettim.
Kitabın ilk kısımda çok fazla isim geçmesinden kafa karışıklığı yaratabiliyor. Kitaba başlamadan not almakta fayda olabilir, karakter isimlerini hemen unutanlar için.
Önyargılarımızdan kendimizi alıkoyamadığımız için hayatımızda neler neler kaçırdık belki..
Gurur ve Önyargı bir aşk romanı olarak bildiğimiz ama her kitap gibi olay ve kitaptaki karakterler, duygular üzerinden, sistem eleştirisi ve toplumun kadına verdiği önem, evliliğe atfedilen değer gibi konuları işleyen, bir kadın yazarın eseri. Dönemin yaşam tarzına, insan ilişkilerine, örf ve adetlerine ışık tutan kült bir kitap.
Kitabı okumadan yazarın hayatını okumanızı tavsiye ederim.
Kitapta ki çeviri cümleleri, olayları yer yer anlamsızlaştırması dışında, güzel okunası kitapları arasında. Kitabın filmini de tavsiye ederim
Nermin Yıldırım ile tanışma kitabım.
Kitaba başlamadan önce çok düşündüm, " Acaba okusam mı, başka bir zaman diliminde mi okumalıyım" derken kendimi kitabı okurken buldum.
Bazı kitaplar vardır; ilk başlarda sıkıcı olur, ilerleyen kısmı seni alıp götürür. Bu kitaba başlarken de çok sıkıldım, ama sonunu merak ederek okumaya devam ettim. Dili o kadar sade, o kadar yakın ki, her okur kitlesi rahatlıkla okuyabilir. Lâkin ben, edebi açıdan ağır kitapları tercih ediyorum. Eseri okurken başka kavramlar, yeni kelimeler öğrenmeyi sevdiğimden. Sıradan bir kitap gibi geldi, bittiğinde ise hiçbir etki bırakmadı.
Yaşanılan yasak aşkı unutmak için Mazi İmha merkezine giden Feride'nin hikayesi. Unutulmaya çalışılan bir aşk, sohbet havası içeren diyaloglar mizah açısından hiç güzel gelmedi.
Nermin Yıldırım'ın başka bir eseri daha var, inşallah o güzel çıkar diye umut ediyorum.
64 syf.
8/10 puan verdi
Herkese merhabalarrr…
Şiir kitabına başlamadan önce incelemelerine bir göz attım ve “Üvercinka” şiirinin bir hikayesi olduğunu gördüm. Yoruma başlamadan önce bunu sizlerle paylaşmak isterim.
ÜVERCİNKA’NIN HİKAYESİ
Cemal Süreya eşi Seniha hamile iken kendisine “Üvercinka” adını taktığı genç bir kızla tanışır ve aralarında tutkulu bir aşk başlar. Fakat Süreya’nın 58 yıllık hayatında bu genç kızın ne adını bilen ne de yüzünü gören kimse olmayacaktır. Süreya’nın hayatında bir giz olarak kalan bu sır, Türk Şiirinin en güzel ve gizemli şiirlerinden birini ortaya çıkaracak Süreya’ya da şöhreti getirecektir getirmesine de Süreya bir karar vermek durumundadır. Çok sevdiği eşi Seniha o çok istedikleri çocuklarını doğurmak üzeredir ve Süreya kararını verir Üvercinka ile ayrılık kararı alırken bir Ağustos günü şu satırlar dökülür dizelere:
“acıların adını ,ağustos koymalılar…”
Süreyya,soyadındaki bir harfi de Üvercinka nın anısına çıkarttığı rivayet edilir.
Ve ardından Süreyya eşi Seniha’ya dönmüştür.Geride bu aşkın izeri olan dizeler kalmıştır.
İncelememize gelelim…
Çoğu yorumların kötü yönde olduğunu gördüm fakat ben öyle olduğunu düşünmüyorum, hikayesel anlatımı şiire çekti beni diyebilirim, iki türün birleşimi gibi olmuş ve güzel olmuş.
Şiirlerinden anladığım kadarıyla kadınlara düşkünlüğünü gösteriyor zaten Üvercinka şiirinin hikayesinde de görüldüğü gibi yasak bir aşkı anlatan içerik olmuş…
Neyse demem o ki kötü yorumları anlamsız buldum içerikteki şiirler beni etkiledi diyebilirim.
Bir oturuşta bitirdim okumak isteyenlere Keyifli Okumalar Dilerim…
Kürk Mantolu Madonna Kitabı İncelemesi
Öncelikle Sabahattin Ali´nin ilk okuduğum eseri "Kürk Mantolu Madonna´ya bayıldığımı söyleyerek incelememe başlamak isterim. İlk başta konusundan bahsedip sonrasında ise beni nasıl ve neden etkilediğini anlatacağım. Bu güzel eserin başında okul arkadaşının yardımı ile işe giren bir memurun aynı odada onunla çalışan fakat tanıdığı ve gördüğü
Bu arada başlamadan önce söylemeliyim ki kitaba bayıldım ama ben bu kitaba çok büyük beklentilerle başlamıştım. Bence kitap çok güzel okuması çok zevkli. Özellikle yazımına bayıldım. Kitap asla sıkmadan akıcı bir şekilde okunuyor. Ben bu kitaba başlarken romantik bir kitap olduğunu sanıyordum. Bence belirtilmesi gereken en önemli şey bu kitap bir aşk romanı değil. İçinde aşk var mı? Evet. Ama kitabın asıl amacı aile içi şiddet ve Lily’nin ne hissettikleri. Aşık olduğun birinden neden vazgeçmenin bu kadar zor olduğu. Ayrıca yazarın kendi hayat hikayesi olması da kitaba daha çok bağlanmamı sağladı. Bence kitaba benim yaptığım gibi çok büyük beklentilerle başlanmazsa harika bir kitap.
Herkese merhaba. İncelemeye başlamadan önce, henüz kitabı okumamış olanlar için “SPOILER” uyarımı ekliyorum.
Şimdi başlayabiliriz.
Öncelikle bu kitap benim için adeta bir “lanet kırıcı” özelliği taşıyor. Son birkaç aydır elime hangi kitabı alırsam alayım kitabın sonunu getiremiyor, ve öylece yarıda bırakıveriyordum. Bir, iki, üç derken bu
Ağır spoiler içerir.
Efsane olmayı sonuna kadar hak etmiş kitap. İncelememe başlamadan önce yolu bir şekilde düşüp de bu incelemeye denk gelenler olursa diye başlığımı yeniden vurgulayarak ağır spoiler içereceğini tekrarlıyorum. Kitabı henüz bitirmediyseniz bu incelemeden hızlı bir şekilde uzaklaşmanızı dilerim.
O halde başlayabilirim, incelemenin de okumak kadar
