Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Hiç kendi kendinize keşke 19. yy'da yaşasaydım yada ne bileyim 20. yy'da yaşasaydım dediğiniz oldu mu? Benim özellikle bu aralar sıklıkla kalbimden geçiyor. Hoş geldin 35 yaş bunalımı.
#yazar kitabın başında uzunca bir önsöz hazırlamış. Kitaba başlamadan üç- beş kez önsözü okumanız kitapla aranızdaki bağı kuvvetlendirecektir. Sayfa sayısından
Didem Madak... Dipte bir yerlerde biraz neşem vardı. Çok zorlu zamanlarımda tutunduğum. Beni ayağa kaldıracak cinsten. Bu kitaptan sonra bugünlük rafa kaldıracağım sanırım.
Hayat hikayesinin küçük bir bölümünü bildiğim, bu kitabına başlamadan önce de hepsini merak edip araştırdığım her şiirinde oturup ağladığım efsane bir kalem. Çok
KESİNLİKLE +18 KİTAP
Kitap yorumuma başlamadan önce kitabın kesinlikle +18 olduğunu bildirmek istiyorum. Cinsel içerik çok çok fazla.
Şimdiiii yorumuma gelelim. Gerçekten spoileri vermeden nasıl yorumlayacağımı düşünmüyor değilim. En baştan başlamam gerekirse kitabımız 1941 yazından sonra Rusya'nın 2. Dünya Savaşına girmesiyle bütün olaylar başlıyor. Savaşın
!!!SPOİLER İÇERİR!!!
ROM E O ve J U L i E T TRAGEDYASI ÜZERİNE
…
Shakespeare'in bu oyun için esinlendiği kaynak, 1563'te genç yaşta boğularak ölen Arthur Broke (ya da Brooke) adlı ozanın 1562 yılında yazdığı Romeus and Juliet adlı şiirdir. Bu ozan da şiirine kaynak olarak Boisteau'nun Fransızca öyküsünü almıştı. Boisteau ise bu öyküyü
Kitabı okumaya başlamadan önce yazarı biraz daha yakından tanımak amacıyla araştırma yaptım. Klasik olarak görünen tüm eserlere başlamadan önce rutinim olan bir araştırma bu aslında. Araştırmalarımda kitabın isminin anlamının Yunan mitolojisinde 'Kırın,satirlerin ve Çobanların Tanrısı' olduğunu öğrendim ki bu kitabı okuduktan sonra çokta uygun olduğunu anlamamı sağladı. Çünkü kitap aşk faktörünü bir kenara koyarsak kesinlikle bir doğa güzellemesiydi. Orman, toprak, güneş, su.. Aklınız okuduklarınızda ruhunuz kitapta kalıyor diyebilirim. Doğa tasvirleri şahaneydi. Akıcı bir anlatım ve gerçekçi bir çeviride kitabın bonus yanıydı diyebilirim.
Kitabın aşk kısmı kesinlikle saç baş yolduran cinstendi ki kiyamam erkek karakterimiz Glahn çokça yara aldı. Sevmek güzel şey vesselam. Peki ya sevilmek? Bakın işte orda işler biraz karışıyor. Gerçek sevginin karşılığı, sevmesini bilmeyen biri olmamalıydı. Ama ne yaparsınız gönül bu...Neyse sinirlenmiyeceğim. Yazarın yazım dili, önsöz ve çevirisi hakkında edindiğim, beni benden alan sürprizi ve doğa teması ile herkesin severek okuyacağını düşündüğüm bir eserdi. Bu arada söylemeden geçmek istemiyorum.
Bir kitaba başlamadan önce bu kitap bende ne tarz duyguları açığa çıkarır diye merak ederim . Tarihi aşkların insanın içinde sakladığı o ince saf duygulara ve ötesine uzanan bir noktası vardır , benim fikrimce . Bu kitapta beni bu yönden doyuran bir eserdi . Şiirsel bir aşk vardı diyemem . Zamanla büyüyen birbirlerini sınayan ve bu sınama sonucunda bir noktaya varan insanların hikayesiydi . Geçmişin , yaşanan küçüklü büyüklü olayların bizi ne kadar çekimser bazı hislere karşı nasıl vurdumduymaz yaptığı üzerineydi . İskoçya üzerine okumak içinde çılgın erkeklerinde bulunduğu bir yağmura tutulmak gibi . Kaleleri , savaşları , duyguların kelimelerden çok hareketlerle anlatılması ve daha buna benzer olaylar silsilesi . Karakterler uyumluydu . Ortalara doğru daha çok saran bir kitaptı . Dediğim gibi sırılsıklam bir aşk yoktu . Ağır ağır işleyen , işlenen bir romandı . Günü ağlamalı , gülmeli güzel geçirmek isteyen herkese öneririm . Ben sevdim umarım siz de seversiniz .
