II: ÖFKELER VE ÜZÜNÇLER
(Bu şiir 1934'te yazıldı. Nice şey geçti o zamandan beri! Bir yıkıntılar çemberi şimdi, bu şiiri yazdığım İspanya. Ah, bir tek damlasıyla şiirin ve aşkın, yatıştırabilseydik öfkesini dünyanın, ama bu ancak, savaşımla ve gözü pek bir yürekle olabilir. Dünyayla birlikte benim şiirim de değişti. Bu dizelere düşen bir damla kan, onların üstünde yaşayıp duracak, aşk gibi, hiç çıkmadan. Mart, 1939)
Sayfa 154 - Yüreğimde öfkeler ve üzünçler... QuevedoKitabı okudu
·
Puan vermedi
Uzzun Bir İlişki Çemberi
Öncelikle şunu söylemek isterim ki benim için "Tolstoy mu Dostoyevski mi?" sorusunun cevabı Dostoyevski'dir. Ancak bunun eleştirime bir yansıması olmayacaktır. Romanın adı her ne kadar Anna Karenina olsa da, bundan ibaret değil tüm serüven. Anna'nın abisi, kardeşi ve bu şahısların ilişkileri de dahil. İlk cilt aslında gayet tadında bir aşk çemberi üzerine kurulu. Cildin ilk 100 sayfasından sonra gayet akıcı ilerliyor. Bana sorarsanız Dostoyevski romanlarındaki kadar psikolojik çözümlemeler yapılmasa (Suç ve Ceza) da gayet yeterli çünkü romanda çok fazla karakter var. Bu karakterlerin de düşüncelerine değinince tek bir karakteri anlama gibi bir durum çok mümkün olmuyor. İkinci cilt belki sadece bana öyle geldi ama çok bölünmeye uğruyor. Yeni yeni insanlar giriyor devreye. Vronksi olaylara daha çok dahil olduktan sonraki arkadaşları olsun, Levin olsun, abisi olsun. Bu insanlar olsun tabii ki ama çok faa yerde ana karakterler kadar yer alıyorlar ve bir ikinci konu iseee TÜM İSİMLER BİRBİRİNE BENZIYOR. birisi aleksey birisi aleksandr bilmem ne. Ve hem takma ad hem kendi isimleri olunca insanın kafası karışıyor. Uzun bir rus romanı ile kıyaslayacak olursam ( Suç ve Ceza , tabii ki bu kitabın yarısı kadar olsa da okuduklarım arasındaki en uzun soluklusu buydu ) konu bütünlüğünün dağıldığı, karakterlerin birbirine girdiği, pek beklediğimi vermeyen bir bitiş oldu (2. cildin büyük bir kısmı)
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201940bin okunma
Reklam
136 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Her seferinde bu son Kahraman Tazeoğlu kitabı diyorum, sonrası tam bir merak çemberi.Kitabın birkaç incelemesini okudum ne yalan söyleyeyim konusu beni kendine çekti. Furkan ve Zeynep.Bu iki gencin birbirini tanıması babalarının askerlik arkadaşlığından aile dostluğuna kadar uzanır. İki ailenin de uzun süre çocukları olmayınca, bir tarafın eski komşusunun önerdiği doktor sayesinde yüzleri güler. Aradan yıllar geçer Furkan kendinin farkına varmaya, duygularını tanımaya başlayınca Zeynep'e karşı kardeş olarak değil,aşk anlamında çekildiğinin farkına varır. İki ailenin de gittikleri Kınalı Ada tatilinde, Zeynep'de kendisine yani Furkan'a karşı boş olmadığını ona anlatır. Bu iki genç aşklarını doludizgin yaşarken öyle bir şey olur ki... Delicesine sevdiğiniz sevgiliniz "Kardeşiniz" çıkarsa??? Tabii bu tam bir yanlışlıktan ibaret. Ve bu yanlış bu iki sevgilinin arasına yıllar koyarsa? Düşününce çok ağır, zor bir kitaptı. Yani kendini okuttu.Tam bir Türk filmi klişesi olsa da yoğun okumalardan sonra çerezlik olarak şans verebilirsiniz.
Furkan Allah'a Emanet Ol
Furkan Allah'a Emanet OlKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 2018225 okunma
Bir Çemberdir Aşk, 22. Sır
" Hesaplayamayacağın bir sırdır aşk çemberi. Yaşam dediğin ise çemberin içinde mi dışında mı kalacağını seçme sanatı."
“Görülemez, duyulamaz, dokunulamaz bir bilinmez dedi bu çember. Kaç yıl süreceği hesaplanamaz, çevresi ölçülemez. Ne beden dayanabilir bu yola ne de bir ruh. İnsanın ömür dediği şey çemberi kat edebilme sanatıdır. Ömür sanatını güzelleştirecek en büyük güç ise çemberin özü, sebebi olan aşktır. Bu sebeple insanın ömür döngüsüne aşk çemberi denir. Her insanın doğduğu ve öldüğü nokta birdir. İnsanın yolculuğu başladığında başka yere değil sadece doğduğu yere varabilir. Uyanamadan çemberi tamamlayanlar elem bir neticeye, sırrı keşfedip uyanarak tamamlayanlar ise hakikate varırlar...”
176 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba Kitapseverler! Bugün karşınıza Royal serisinin yan kitabı gibi olan Lekeli Taç kitabı ile geldim. Kitabın kapağına aşık oldum resmen! Yabancı yayınları kesinlikle bu işi biliyor. Bu kitabımızda Royallerin büyük oğlu olan Gideon Royal ve onun lise aşkı Savannah'ın hikayesini okuyoruz. Lise zamanında birbirini seven ve birlikte olan Gideon ve Savannah, Dinah'ın onun fotoğraflarını Gideon'a karşı koz olarak kullanması ve tehdit etmesi ile Gideon ilişkilerine ihanet eder. Dinah'ın ilerleyen zamanda Savannah'a bir kutu yollayarak aldatılan bir kendisini toparlaması için önerilerde bulunup onunla dalga geçmesi üzerine Savannah ihanetini öğreniyor ve çok sevdiği Gideon ile yollarını ayırıyor. Bu kısımları zaten Royal serisinin ilk üç kitabında üstü kapalı bir şekilde okumuştuk ve sürekli Gideon'ın aşk acısından bahsedip durmuşlardı. Şimdi ise Kitabımızda geçmişte lise zamanlarında Gideon ve Savannah'ın tanışma hikayesini, şimdiki zaman olarak üniversitede okurken bütün gerçekleri Savannah'ın öğrenmesini ve Dinah'dan birlikte intikam almalarını okuyoruz. Tabiki tahmin edeceğiniz üzeri kitap mutlu son ile bitiyor ama maalesef benim için aldatma aldatmadır. Affı olmaz. Bu konuda yazar ile ters düştüğüm bir durumdu ama kitapta geçmiş gelecek çemberi olduğu için sevdim. Geçmiş, gelecek olayı benim hoşuma gidiyor. Okumak isteyen ve okuyacak olan herkese şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Lekeli Taç
Lekeli TaçErin Watt · Yabancı Yayınları · 2021367 okunma
Reklam
370 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.