İlişki, boşlukların dolması ve dolulukların boşalması üzerine kuruludur. Çünkü aşk Akdeniz'in tuzlu suyunda gözlerini açamayan geçici körlere sunulmuştur bir deliliktir
Sonra çocuk bir kez daha bağırdı: "Allahını seven defansa gelsin." Gelen giden yoktu. Sanki herkes sevgilisi için gol atmaya gelmişti o halı sahaya. Kalecinin yalnızlığı benim sensizliğime benziyordu. Şimdi sen analamzsın futboldan bilirim ama ben sana futbolu da sevdiririm. "Ofsayt ne?" desem, şapşal şapşal suratıma bakarsın. İşte öyle bakma diye ofsaytı da öğretirim ben sana...
Ofsay, senin kalbime düştüğün gündür. Eros'un oku çıkmıştı orta sahadan ve senle benim aramda kimse yoktu. Kalbime en yakın olan sendin. Derken ok yavaş yavaş düştü senin kalbine ve o acıyla çıkarıp kaleye doğru attın oku. Ben vardım kalede ve ok sırf senden geliyor diye vurulup kalenin içine düştüm. Eros aşkı vermedi. Neymiş ofsaytmış efendim. Kızı vurdun, kız beni vurdu, ben kaleye girdim aşk oldum. Tamam, ofsayt ama işin içinde aşk var sayın Eros.
İşte ofsayt böyle bir şeydi. Bizim aramızda kimse yoktu. O gün bugündür 'Sensiz olmaz'. O gün bugündür yerin dolmaz. Hani çocuk bağırıyordu ya; "Allahını seven defansa gelsin" diye ve kimse gelmiyordu defansa... Oysa sorsalar hepsi Allahını seviyordu ama defansta kimse yoktu. Halı saha maçlarında defans olmazsa olmaz. Sen benim defansımsın. Defansı da öğrendik işte.
Elbette konumuz ne ofsayt, ne defens, ne de futbol. Konumuz delilik. Aşk bir çeşit hastalık ve aklın baştan gitmesi olarak düşünülürse, aşk bir delilik. Futbol da bir çeşit deliliktir. Anlık heyecanlar yaşatan bir şey sonuçta. Sen de anlık heyecanlar yaşatan bir şeysin. Sen aşksın, aşk ofsayt ve ikimizin düştüğü ofsayt paha biçilemez.
Çok kısa delilikler -siz buna aşk diyorsunuz. Ve evliliginiz, uzun bir budalalık halinde bu kısa delilikleriniz bir son veriyor.
Kadına olan sevginiz ve kadının erkeğe karşı olan sevgisi. Bu, acı çeken ve gizlenen tanrılara bir acıma olsaydı.
Fakat çok defa iki hayvan birbirini buluyor.
Sizin en iyi aşkınız bile şaşkın bir sembol ve acıklı bir alevden ibarettir. O ise daha yüksek yolları aydınlatacak bir fenerdir.
Biraz da kendinizden ötesi için sevin. Böyle sevmeyi öğrenin. Bunun için aşkınızın acı kadehini içmelisiniz.