Cinsel idealin, ego ideali ile ilginç bir tali ilişki içine girmesi mümkündür. Narsisistik tatminin gerçek engellerle karşı karşıya kaldığı durumlarda ikame bir tatmin olarak kullanılabilmektedir. Böyle bir durumda kişi, obje seçiminin narsisistik tipine uygun olarak âşık olacak, ya bir zamanlar olduğu ama artık olmadığı şeyi ya da kendisinin
''bambaşka bir duyguyu ilk kez tatmış olmak, unutamamayı da beraberinde getiriyor; senin sözlerine ilk bu tatta inanmaya başladım. zor zamanlardı, yıllarca başkalarının penceresiz bir odaya hapseden cümlelerinin arasında, senin cümlelerin uzak ve özlenen, hep gidilmek istenilen o yerin vaadiydi. olmadığında dahi, bütün ruhunla kendini
Sevebilir mi kimse benim gibi seni?
Karşılıksız çıkarsız
Özgür bırakarak
Sırf sen iyi ol diye
Tanımadığı insanların iyiliği için
Dualar edebilir mi başkası?
Allah'a her yakarışında
Sevdiğinin mutluluğunu diler mi bilmem
Ama senden başka sevmem
Geceye aya yıldızlara anlatırım seni
O kadar sabırlılar ki
Ne söylesem susarlar
Ses çıkarmadan dinlerler
Sitem bile ederim hiç kızmazlar
Neden biliyor musun
Gökyüzünde görünen her şeyden
Daha çok olduğunu bilirler
Ne anlatsam bitersin
Ne ağlasam nede gülsem
Her gün eklerim yaşadıklarıma seni
Yaşadıkça çoğalırsın
Her an daha çok sevilirsin
Sevildikçe hücrelerime daha da yerleşirsin
Canımda daha da benleşirsin
Sabahattin Ali'yi okumaya bir ay önce başlamıştım. İçimizdeki Şeytan kitabı ile başladığım seride sıra Kuyucaklı Yusuf'ta idi. MEB onaylı 100 temel eserden biri olmakla birlikte insanı kendi yörüngesine sokan bir kitaptı.
Yusuf... Annesi ve babası eşkıyalar tarafından öldürülmüş, yaşadığı kasabaya, insanlara ve kendi hayatına yabancı bir gözle
Hiçbirinizin peygamberlik, hakimlik taslamaya hakkınız yok! Burada bulunan herkese acıyorum. Burada bulunmayıp sizin gibi düşünenlere de acıyorum. Tartışması bile yapılamayacak bir konu hakkında karar vermek, hüküm vermek gibi bağışlanmaz bir hata ediyorsunuz! Siz bu dünyada gerçeğin nerede olduğunu, gerçek mutluluğun nerede bulunduğunu bilmiyorsunuz. Duygu bir şarkıdan başka bir şey değilse, şarkı söylemek niçin ayıp olsun? Aşk varsa ve hele âşık olmak Allah vergisi ise, niçin ayıp olsun? Dünyada en büyük sevinç, âşık olanın sevinci, sevmek-sevilmek sevinci değil midir? Sizler bana şarkı söylediğim için, geçkin yaşımda başıma gelen aşkı, o yüce sevgiyi geri tepmediğim için, çıldırmış, bunamış diyorsanız, ben de sizin yanınızda bir dakika durmam, çeker giderim. Herkese bir yer vardır bu dünyada. Atım Sarala’ya biner, sevgilimin yanına giderim. Ordan da onunla birlikte başka dünyalara göçeriz, tâ ki şarkılarımız, türkülerimiz ve bizim davranışlarımız sizi rahatsız etmesin.
Sınırsız, hesapsız, çıkarsız sevmek, her gün yeni bir gerekçe yaratıp aşkını biraz daha büyütmek ve birkaç saniye bile olsa gözlerinin içine düşercesine bakabilmek... Başka nedir ki aşk?