Işim, gücüm ne benim?
Yağmur dertli, kederli yağıyor tepemin üstünde
Ve o sıralar aklımın bir köşesinde
Ben zatürre olmaya doğru koşarak
Hep öyle tatlı tatlı, işveli nazlı geçiyorsun
Ben yıllarca yoldan geçen hancı bilirim kendimi
Hiç beklediğim yoktu
Hâlimi soranda olmayınca öyle ipsiz uçurtma gibi savruldum
Hep bekledim seni beklemek kabuk
Başlangıçta herkes aynı yerdedir. Sonra türlü rüzgârlar eser ve her biri bir yana savrulur.
Bazıları durduğu yerde durmaya devam eder.
Fakat artık yalnızdır; çevresinde kimse kalmamıştır.
Ona, çok değiştin, eskisi gibi değilsin, derler.
Aslında eskisi gibi olmayan onlardır.
Sustuklarının duyulmasını isteyenler kimdir?..
Soru?..Sen kime hizmet
Gecenin Gecesi Hasan Ali Toptaş'ın okuduğum 5. kitabı. İçerisinde birbirinden güzel 5 tane kısa öyküyü konuk ediyor. Konuk dediysem öyle hafife almayın haa! Onur konuğu, şeref konuğu benim nezdimde. Çünkü neden ? Çünkü Hasan Ali Toptaş. Kelimelerine, betimlemelerine eşsiz anlatımına, Leyla'nın Mecnun'a, Kerem'in Aslı'ya, Cennet Mahallesi'nden
Günümüz de bilinen ismi Akçaşehir Eskilerin tabiriyle Adışar veya Ağcaşar, koyunu, kuzusu, arpası, buğdayı, elması, beyaz kirazı ve kayısısıyla meşhur köyümüz...
Çocukluğumun ilk dünyası, ilk gökyüzü, ilk adım attığım toprağı, ilk düştüğüm kuyusu, ilk hayvanlarla tanıştığım kümesi ve ahırı, ilk defa katıldığım düğünler, cenazeler. Sarı sıcak
Çünkü yeni şeyler söylemek lazım diyordu yazar peki ya söylenecek yeni bir şeyleriniz yoksa?
Sargıların içindeydiniz belki ama birçok bağımızdan kurtulmuş gibiydiniz bedenen ayakta durmakta zorlanıyor gibiydiniz ama ruhen o gün dimdik ayakta duran sadece sizdiniz. Görmekte güçlü yaşıyor gibiydiniz belki de o gün görünmesi gereken şeyi en iyisiz görüyordunuz ve görmediğiniz şeyler aslında görmemeniz gerekenlerdi.
İnsanın özüne yolculuğunun adıdır hayat ve kendisinden başlayıp kendisinden biten bir ömürlük seyrin adıdır bazen tepeler çıkar önünüze azimle aşabileceğiniz bazen de sadece bir tutkulu Sevda ile.
Sıla tutkulu bir yolculuğu anlamlı kılan bir sevda hikayesinin en güzel haliydi bence hayatın acı ve tatlı hamurunu aşk ile yoğurmanın adı hüzün kapısından bir huzurlu şehre gidişin adıydı belki de hayat özüne yolculuğunu engellemeye başladıysa eğer seni senden uzaklara savruluyorsa benliğini karanlıklara doğru çağırıyorsa dur.
Belki de hayat sandığımız kadar acımasız değildi belki de onun acımasız kılan bizdik ya da yaşadığımız hayatı cennete çevirmek varken onu cehenneme çeviren de bizdik hiç düşündünüz mü neydi ya da ne olacağım diye insanın kendini bir öyküde bulması diye bir söz vardır ya her zaman çok sevmişimdir Bu sözü zira kendinizi bulabileceğiniz en güzel öykülerden biri bence.
Dağa önce yazarımızın kalemine aşina olduğum için severek okuyup kitaplığında yer verdiğim maneviyatı yüksek ve benim için ruhuma şifa diyebileceğim harika bir eser okudum.