Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Büyüdükçe ölüm kadar çirkin başka şeyler de görmeye başladım çevremde. Önce parayı tanıdım. Parasız aç bile kalınabileceğini öğrendim. Parayı kazanmak için sarf edilen emeğe nice şerefsizliklerin karıştığını gördüm. Kirli eller, daha kirli bir elin kölesi oluyor, onun bayağılıklarını alkışlıyordu. Hırsızlıklar para içindi. Yalanlar, ikiyüzlülükler para içindi. Bir kadın etini satıyordu para için.
Büyüdükçe ölüm kadar çirkin başka şeyler de görmeye başladım çevremde. Önce parayı tanıdım . Parasız aç bile kalınabileceğini öğrendim, Parayı kazanmak için sarf edilen emeğe nice şerefsizliklerin karıştığını gördüm. Kirli eller, daha kirli bir elin kölesi oluyor, onun bayağılıklarını alkışlıyordu . Hırsızlıklar para içindi. Yalanlar, ikiyüzlülükler para içindi..
Reklam
Kulaklarımda saatin hiç değişmeyen ayak sesleri. Çevremde o pis, o iğrenç kişiler. Hep aynı korkunç yaşama, o rezil alışkanlık. Aldatmalar, boyun eğmeler, aldanmalar, geçici dostluklar, küçük zevkler ve yalanlar, yalanlar, yalanlar... Bu ikiyizlü yaşamaya çaresiz bir gün daha katlanıyorum. Utancım bir kat daha artıyor.
Şair ; Bülbüle,güle ,aşka dair yalanlar fırlatmışım Halk; Anlamam bir şey, cehalet uykusuna yatmışım.
Varlığı bir dert yokluğu yara… PARA
Büyüdükçe ölüm kadar çirkin başka şeyler de görmeye başladım çevremde. Önce parayı tanıdım . Parasız aç bile kalınabileceğini öğrendim. Parayı kazanmak için sarf edilen emeğe nice şerefsizliklerin karıştığını gördüm. Kirli eller, daha kirli bir elin kölesi oluyor, onun bayağılıklarını alkışlıyordu . Hırsızlıklar para içindi. Yalanlar, ikiyüzlülükler para içindi..
VEKİL Haksıza haklı deyip çok günaha batmışım. HEKİM Derdi teşhis etmeyip hısım akraba ağlatmışım. TACİR Ben helal ile haramı birbirine katmışım. DERVİŞ Nerde bulsam söz açıp bin bir yalan satmışım. CAHİL Ortada keyf eyleyip her merama çatmışım. ŞAİR Bülbüle, güle, aşka dair yalanlar fırlatmışım. HALK Anlamam bir şey, cehalet uykusuna yatmışım. GAZETECİ Ben gazetem dolsun diye yazıyı uzatmışım Hophopname Mirze Elekber Sabir
Reklam
Ve bizler hiç utanmadık zavallılığımızdan...
Büyüdükçe ölüm kadar çirkin başka şeyler de görmeye baş- ladım çevremde. Önce parayı tanıdım. Parasız aç bile kalınabileceğini öğrendim. Parayı kazanmak için sarf edilen emeğe nice şerefsizliklerin karıştığını gördüm. Kirli eller, daha kirli bir elin kölesi oluyor, onun bayağılıklarını alkışlıyordu. Hırsızlıklar para içindi. Yalanlar, ikiyüzlülükler para içindi. Bir kadın etini satıyordu para için. Kadınlık, daha önemlisi insanlık gururu ayaklar altında çiğneniyor, insanoğlu kasap dükkânlarının çirkinliğine imrenmişçesine, kendi gururunu da çengele asıp bir alıcı bekliyordu. İnsan etinin iğrenç alışverişini sevmedim hiçbir zaman.
Sayfa 235Kitabı okudu
''Yine aynı köşe kapmaca, aynı yalanlar, aynı oyun.''
Sayfa 215Kitabı okudu
Yuvarlak bir dünyada yuvarlak hesaplar, yuvarlak kelimeler, yuvarlak rakamlar, insanlar, yalanlar, zulümler ve savaşlar. Her şey dünya yuvarlak olduğu için.
Kulaklarımda saatin o hiç değişmeyen ayak sesleri. Çevremde o pis, o iğrenç kişiler. Hep aynı korkunç yaşama, o rezil alışkanlık. Aldatmalar, boyun eğmeler, aldanmalar, geçici dostluklar, küçük zevkler ve yalanlar, yalanlar, yalanlar...
Reklam
Büyüdükçe ölüm kadar çirkin başka şeyler de görmeye başladım çevremde. Önce parayı tanıdım. Parasız aç bile kalınabileceğini öğrendim. Parayı kazanmak için sarf edilen emeğe nice şerefsizliklerin karıştığını gördüm. Kirli eller, daha kirli bir elin kölesi oluyor, onun bayağılıklarını alkışlıyordu. Hırsızlıklar para içindi. Yalanlar, ikiyüzlülükler para içindi.
Sayfa 232Kitabı okudu
Gece bitmek üzere. Karanlık yavaş yavaş bir sis gibi dağılıyor. Doğuda belli belirsiz ışıktan bir el açıyor perdeleri. Sanki açılan muhteşem bir sahnenin perdeleridir ve dünya yeni bir oyuna hazır, bekliyor. Biraz sonra oyuncular birer birer sahneye çıkmaya başlayacak. Yine aynı köşe-kapmaca, aynı yalanlar, aynı oyun.
Sayfa 214Kitabı okudu
Yağmur altında
Ne zaman yağmur yağsa ben hep böyle oluyorum. Bir küskünlük, bir bezginlik sarıyor içimi. Yağmur damlalarının toprakta kayboluşu bana insanoğlunun çaresizliğini hatırlatıyor durmadan. Hepimiz bir yağmur tanesinden başka neyiz ki? Önce bir buğu halinde topraktan yükseliyor, sonra bir küçük damla olarak yine toprağa dönüyoruz. Yağmur altında
Sayfa 229
Kulaklarımda saatin hiç değişmeyen ayak sesleri. Çevremde o pis, o iğrenç kişiler. Hep aynı korkunç yaşama, o rezil alışkanlık. Aldatmalar, boyun eğmeler, aldanmalar, geçici dostluklar, küçük zevkler ve yalanlar, yalanlar, yalanlar Bu ikiyüzlü yaşamaya çaresiz bir gün daha katlanıyorum. Utancım bir kat daha artıyor
Sayfa 177Kitabı okudu
Haksızlıklar para içindi.Yalanlar,ikiyüzlülükler para içindi. Bir kadın etini satıyordu para için.Kadınlık daha önemlisi insanlık gururu ayaklar altında çiğneniyor,insanoğlu kasap dükkanlarına imrenmişçesine,kendi gururunu da çengele asıp bir alıcı bekliyordu.İnsan etinin iğrenç alışverişini sevmedim hiçbir zaman .
397 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.