Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okurlarımı aşka davet edecek değilim. Bu dünyada aşk gereklidir ama zaten fazlasıyla var. Aşk için fazladan çaba harcamanın faydası yok çünkü aşk için uğraştığınız zaman yapacak başka bir şeyiniz kalmıyor. Yazarın okuruna vereceği çok daha değerli ahlaki mesajlar olmalı. Acıma duygusu, çocuk sevgisi, hoşgörü, bağışlama..
280 syf.
6/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Milenaya mektuplar
Milena’ya Mektuplar Franz Kafka’nın eserlerini Çekçe’ye çevirmesini istediği Milena Jesenska ile aralarında olan mektuplaşmalarla giderek imkânsız bir aşka sürüklenişinin hikâyesidir. Bir mektup-roman olarak da tanımlanabilecek gerçek bir aşkın satırlara yansımış ölümsüzlüğüne tanıklık eden bir yapıttır. Franz Kafka’nın bütün ruhuyla kendini
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Nilüfer Yayıncılık · 201854,7bin okunma
Reklam
Geç Kalma Erken Gel
Davet var, çağırırlar bak! Geç kalma, erken gel! Şol gönülde bir tek Hak… Sana uzanan aşktan el. Durma öyle ırak ırak, Samimi olana yoktur engel! Sakın ha, olma bu aşka el!
520 syf.
8/10 puan verdi
Aşk, Hırs, Hayal kırıklığı
Kitap alt tabakadan olan ve çocuk yaşta hayata atılmak zorunda kalan bir gencin kendinden toplumsal sınıf olarak çok farklı olan bir kadına aşık olmasını ve bu aşka "layık" olabilmek için verdiği değişim çabasını, sancısını anlatıyor. Kitabın benim için asıl ilgi çekici yanı aşkın değil aşka verilen değerin yüceltilmiş olması. Kitabın 1909 yılında yazılmış olmasına rağmen günümüzde de insanların bakış açılarını, düşünce şekillerini tamamen yansıttığını düşünüyorum . Yazımın bu kısmı kitap içinden ufak bilgiler içerecek. Martin'in karakterini ve hayata bakışını şu cümle özetliyor "Asıl yemeğe ihtiyacı varken kimse onu davet etmemişti ama şimdi binlerce yemek satın alabilecek durumdayken ve tersine iştahı git gide azalırken sağdan soldan peş peşe yemek davetleri yağıyordu. Neden?" İnsanları anlayamaması, şaşkınlığı, karamsarlığı... 100 değil 1000 yılda geçse başka gezegene de gitse insanoğlu hep aynı kalacakmış gibi görünüyor. Kitap genel olarak güzeldi ancak olay örgüsü kitabın ortalarında çok durgunlaştı sürekli aynı duygu betimlemelerini okumak sıkılmama sebep oldu. Sonu da tatmin edici gelmedi açıkçası. Kitap boyunca azim timsali olarak yazılan bir karakterin yaşananlar içine sinmedi diye öyle bir karara sürüklenmesini kabullenemedim. Öykü akışını daha doğrusu Martin'in duygu değişimini sırasıyla şu üç kelimeyle özetleyebiliriz; Aşk, hırs, hayal kırıklığı
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,4bin okunma
Pollyanna'ya Son Mektup
Aşk mektupları elbette yakılmalı, geçmiş en soylu yakacaktır.” (Nabokov) Muhabbet kuşumuz öldü Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna Uyuyamadığım gecelerin sabahında Gözaltlarımdan mor çocuklar doğardı Mor çocuklarıma
"Okurlarımı aşka davet edecek değilim... Bu dünyada aşk gereklidir ama zaten fazlasıyla var."*
Sayfa 43 - Edizyayınevi - *ManzoniKitabı okudu
Reklam
O kadar haklısın ki!
Manzoni ise “okurlarımı aşka davet edecek değilim...Bu dünyada aşk gereklidir ama zaten fazlasıyla var. Aşk için fazladan çaba harcamanın bir anlamı yok çünkü aşk için uğraştığınız zaman yapacak başka bir şeyiniz yoktur. Yazarın okuruna vereceği çok daha değerli ahlâkî mesajları olmalı. Acıma duygusu, çocuk sevgisi, hoşgörü, bağışlama...”
Sayfa 43
922 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.