Hediye aldığım için okumaya başladığım bir kitap. Konusu çok güzel ama okurken beni çok yordu. Bu yoruculuk kitabın zorluğundan ya da akışın kapalılığından değil aksine bana çok basit geldiğindendi. Bölüm bölüm sevdiğim yerler olduğu gibi beni sıkan kısımlarda az değil. Ayrıca kitapda "aşkım" hitabı gereksiz bir şekilde fazla kullanılmış. Bu hitap samimiyet katması amacıyla kullanılmak istenmişsede bana çok yapmacık gelen bir hitap ve kitapdaki kullanım fazlalığı bu samimiyetsizliği her sayfada hatırlattı bana. Kısacası kitabı beğenmedim ben ama yine de yazarın emeğine sağlık diyerek incelememi bitirmek istiyorum..
Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamış bir ben...
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Merhabalar
"Ey insan, sığınmayı mı tercih ediyorsun, yüzleşmeyi mi?"
Masalsı bir anlatımla iç muhasebe niteliğinde olan bir eserle geldim.
Yazarımız @saffet4086 #soninsanmahşeruludivan 'da yazarın tabiriyle yedi basamaklı yok oluş destanını okuyoruz.
İlk basamak mavi gezegen dünyanın sonunun nasıl olacağı ile ilgili.
2. basamakta
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin.
_Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur.
_Sağlıksız bir zihinle ne
Bittiği dediğim yerde biter
Bardak son damla
Sigaranın son nefesi
Aşkın bitmeyen hecesi
Gecenin geçemeyen neşesi
Sabahın seherinde
Aklımın ta ucunda
Gülün dikeninde
Bekle beni Nisan'da
Bahar yağmurlarında
Bir akşam üstü gökyüzünü rengarenk
İçim kıpır kıpır
Aşk onu sana söyletir
Tek sevdiğim olur
Bir bahar çiçeğidir
Cennet meleğidir...