"ŞİA GERÇEĞİ ve İRAN... İhsan Şenocak'ın Kaleminden."
Büyük Yürüyüş
Allah Rasulü “kuruluş”, sahabe ise “yükseliş” dönemidir. Risaletin bereketi ve sahabe olmanın feyziyle onlarca yıl, yıllara sığdı. Hicaz ve çevresi insanlığın diriliş havzası oldu. İslam önü alınamayan bir hızla yayıldı, şehirler, ülkeler İslam Devleti’ne katıldı. O günleri tahayyül edin. Sürekli yeni fetihler var. Mısır, İran ve
Oydu bir bakışta tanıdım onu
Kuşlar bakımından uçarı
Çocuk tutumuyla beklenmedik
Uzatmış ay aydın karanlığıma
Nereden uzatmışsa tenha boynunu
Dünyanın en güzel kadını bu oydu
Saçlarını tarasa baştan başa rumeli
Otursa ama hiç oturmazdı ki
Kan kadını rüzgârdı atların
Hep andım ne yaşanır olduğunu
En çok neresi mi ağzıydı elbet
Bütün duyarlıklara ayarlı
Öpüşlerin türlüsünden elhamra
Sınırsız denizinde çarşafların
Bir gider bir gelirdi işlek ağzı
Ah şimdi benim gözlerim
Bir ağlamaktır tutturmuş gidiyor
Bir kadın gömleği üstümde
Günün maviliği ondan
Gecenin horozu ondan
Bitti. Okuyan herkesin beni bitirdi, çok ağırdı, hayatımda okuduğum en duygusal kitap dediği o kitabı okudum sonunda. Başlarken ve kitabın derinliklerine inmeden önce acaba bu sözler abartı mı diye düşünüyordum. Ne zaman olduğunu asla anlayamadığım bir anda kendimi kitabın içinde buldum ve abartı olmadığını anladım. Okumayan kimsenin anlayamayacağı bir duygu bıraktı üzerimde. Bu duygunun bir adı yok. Sadece okuyun bu kitabı. Ama hazır olduğunuzu düşündüğünüzde.
İnsan kendi eksikliğine katlanmak zorundadır, her an için; oysa iki kişilik eksikliğe katlanmak zorunda değildir. Gözler, yuvalarından çıkarıp atmak için yok mudur, ve kalp de aynı şekilde. Yine de durum o kadar kötü değil, abartı ve yalan bu, her şey abartı, yalnızca özlem gerçek, o abartılamaz. Fakat özlemin gerçekliği bile o kadar da onun kendi gerçekliği sayılmaz; daha ziyade, geri kalan her şeyin yalan oluşunun ifadesidir. Kulağa saçma geliyor ama öyle. Belki en çok seni sevdiğimi söylediğimde de söz konusu olan gerçekten sevgi değil; sevgi, senin içimde çevirip durduğun bıçak olman..."