Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
"Yüksekten düşmek, ayakların yerden kesilmesi. Ya da âşık olmak. Veya Birine Güvenmek. Bana kalırsa hepsi aynı şeydi."
#birisizidüşünüyor
Bu gün sizlere gençlik serüveni serisinin ilk kitabı olan biri sizi düşünüyor ile merhaba demeye geldim. kitabı okumaya başladığım an biraz sıkıldım çünkü havası ve karakterleri bakımından biraz
Fatih, sınıfında arkadaşlarının saati sormasıyla derste sürekli kalan dakikaları hatırlatan bir öğrenci. O gün de okula garip bir öğretmen gelir. Hele gelmez de derse başlar. O dersin sonumda Fatih saatini kaybeder. Baba emanetini kaybettiği için üzgünsen garip öğretmen ona kendi saatini verir. Kendisininki bulununca da alacağını söyler. Aynı
Duygu yüklü harika bir roman ‘Atlıkarınca’. Kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri diye düşünüyorum. Bir balerin olan Anna’ nın çocukluğundan ölümüne kadar olan hayatı hikayelendirilmiş. Kitabı okurken hayatın çok çabuk ilerlediği ve her anımızın kıymetini bilip dolu dolu yaşamamız gerektiğini düşünmeden edemedim…
“Atlıkarınca misali aşkım, dönüp dolaşıp hep sana gelen”…
Kitapla kalın…
Uzaklarda bir yerlerde hala bir atlıkarınca dönüyor, inip inip çıkıyordu...
Yine beni yeriyle sarsan bir Emine Işınsu romanı oldu. Birbirinden bağımsız acıları olan kadınlar, o acılardan bihaber ama bir o kadar alakalı erkekler, ihtiraslar, hırslar... İnsan anlamaya ve anlaşılmaya ne kadar muhtaçken ne kadar bundan uzak... Okunması gereken bir kitap olduğunu kanaatindeyim. Emine Hanıma rahmet olsun.
Selam Millet
Yepyeni bir yorumla karşınızdayim. Yazar kitabında sizlere hayal ve gerçek arasındaki ince çizgiyi sunuyor. Hangisi hayal hangisi gerçek okurken epey cebellesiyorsunuz. Ben pek cinayet, kan, gerilim falan kitapları okuyamadığım için kitabın dili bana biraz hatta fazlasıyla ağır geldi diyebilirim. Ama şu bir gerçek ki özellikle bu tarz okumayı sevenlerin bayıla bayıla okuyacağını düşünüyorum. Ana karakterimiz İrat bankacı kimliği altında gayet normal biriyken geçmişin de yaşadıklarını, bu kimlikle iyi gizleyen esasında bir seri katildir. Özellikle hedefinin kadın satıcıları olması, olayların akış biçimi, her an ne olacak diye okuyucuyu düşündürüyor. Peki ya İrat gerçekten bir seri katil midir yoksa bir kahraman mı bunu çokça düşünürken buluyor insan kendini. Kitaba gelirsem dediğim gibi kurgu çok sağlam ama ben bu tarz kurgulara yeni yeni alışmaya cabaladigim için beni biraz gerdi bir korkmadım dersem yalan olur. Eminim şuan yorumu okuyan çoğunluk gerilim, polisiye sevdiği için ilgisini çekecektir. İrat' ın hayal ve gerçeklik arasındaki yaşadıklarını okumak isteyen ve özellikle bu tarz okumayı sevenler hiç kaçırmayın diyorum. Son olarak ben argo kelimelere çok takılan biri değilimdir normalde ama bana biraz fazla geldi diyebilirim.Başka yorumlar da görüşmek dileğiyle.
DÜNYAYI KİRLETEN TEK YARATIK OLMANIN IZDIRABINI ÇEKİYORUM.
***
Yer Paris.. Yıl 1942..Alman askerleri Fransa topraklarında. Halk memnun değil. Bir kaç saat farkıyla işlenen 3 cinayet. Biri otel odasında bulunan güzel sanatlar öğrencisi bir kız. Önce öldürülmüş, sonra bedeni hala sıcakken tecavüz edilmiş.İkincisi atlıkarıncaya bağlanmış bir kodoş. Son cinayet ise dini bütün bir rahip tarafından bildirilen bir Alman onbaşı...Ve bu cinayetleri çözmek için 1939'ta işlenen bir kadın cinayetini daha aydınlatmak lazım. Alman onbaşının cinayeti yüzünden Hitler'in emriyle rehin alınıp öldürülecek olan masum 30 Fransız...
***
Cinayetleri çözmeye çalışan bitik bir Fransız başmüfettiş ve ortağı ve Gestopo yardımcısı bir Alman polis.. Eğer cinayetler çözülmezse kısa süre içinde tüm rehineler telef olacak koyun gibi..
***
Okurken rahatsız olduğum bir çok konu oldu, kitap öncelikle çok durağan ve sıkıcıydı. Okurken la havle çekmişimdir. Yazarın ilk ve tek romanı. Bir daha yazmaması alkışlanacak hareket valla. Tamam bir emek var ortada ama siyasi polisiye için çok ızdıraplı oldu. Kitabın sonu daha da midemi bulandırdı. Sonuç yaşlı erkek akrabalara güvenmemekle ilgili sanırım... (Sözüm meclisten dışarı.)
//////
Not: KENDİNİZİ HİÇKİMSEYE ASLA VE ASLA GÜVENMEYİN. SİZİN DOSTUNUZ SADECE AYNAYA BAKTIĞINIZDA GÖRECEĞİNİZ TEK KİŞİDİR.
