Bir hırsız kanunu eğlenmek için çiğnemez. Kendini zenginleştirmek için yapar bunu. Ama İtiraflar'da yazdığına göre Aziz Augustine gençliğinde bir bahçeden meyve çaldığında hisleri farklıdır: “Günahın ve hırsızlığın kendisi hoşuma gitti... herhangi bir kazanç için kötülük yapmamıştım. Ve bu kötülüğün, kötülük yapmak dışında bir amacı yoktu. Yaptığım yanlıştı ama hoşuma gitmişti;mahvolmak hoşuma gitmişti. Günahı sevmiştim, onun sayesinde elde ettiğim şeyi değil; günahın kendisini sevmiştim... utancımdan kâr etmeye çalışmıyordum, sadece günah işlemeye açtım.”
Önümüzü açacak öncü kuşak için 100 Kitaplık Okuma Listesi-5. Aşama
Üç yıldır peyderpey yayınladığım 100 Kitaplık Okuma Listesi bugün yayınlayacağım beşinci aşama ile tamamlanmış olacak.
Bu yüz kitapla, genç kuşaklarımızı zihnen köleleştiren, celladına aşık eden sömürgeci eğitim ve kültür sistemini çökertmeyi hedefliyorum.
Bugüne kadar ülke
Aziz Augustine, "İtiraflar" adlı yazısında şöyle der:
"Seni sevdiğim zaman neyi seviyorum? Bedenin fiziksel güzelliğini değil, mevsimin çekiciliğini değil, ışığın gözlerimize hoş gelen parlaklığını değil, çeşitli şarkıların büyüleyici melodilerini değil, çiçeklerin, tatlı, baharatların keskin kokularını değil: Tanrı'yı sevdiğim zaman, sevdiğim bunlar değildir. Yine de Tanrı'yı severken, bir çeşit ışığı, bir çeşit sesi, bir çeşit kokuyu, bir çeşit yiyeceği, bir çeşit kucaklamayı da seviyorum."
Seksin kökten tiksindirici olduğu inancını en tutarlı şekilde kristalize eden ve bu öğretiyi Hıristiyan dünyasının her tarafına yayan, 354-430 yıllarında Mısır'da yaşamış olan Hippolu St. Augustine'di. Augustine genç bir erkek olarak Hıristiyanlığı kabul etmeye can atıyordu , fakat metresine duyduğu şehvetin üstesinden gelememiş ve hayat tarzını sefahate sürüklemişti. Daha sonra, geriye dönük olarak kendi deneyimleriyle korkutmak için, Hıristiyan mistisizminin klasik kitabı ve dönüşünün hikayesi olan Confessions'ı (İtiraflar) yazdı. Burada düzenli olarak Tanrı'ya şöyle diyerek dua ettiğini itiraf etmesi meşhurdur: "Bana namus ve
nefse hakimiyet ihsan eyle, ama şimdi değil. "
Aziz Augustine, "İtiraflar" adlı yazısında şöyle der:
"Seni sevdiğim zaman neyi seviyorum? Bedenin fiziksel güzelliğini değil, mevsimin çekiciliğini değil, ışığın gözlerimize hoş gelen parlaklığını değil, çeşitli şarkıların büyüleyici melodilerini değil, çiçeklerin, tatlı, baharatların keskin kokularını değil: Tanrı'yı sevdiğim zaman, sevdiğim bunlar değildir. Yine de Tanrı'yı severken, bir çeşit ışığı, bir çeşit sesi, bir çeşit kokuyu, bir çeşit yiyeceği, bir çeşit kucaklamayı da seviyorum."