Melankolimi ve öfkemi gizlemek için büyük çaba serf ettim ve bunun yerine kendimi masum bir neşe havası geliştirmeye adadım. Böylece yavaş yavaş eksantrik bir soytarıya dönüştüm.
Dikkat çekmek ruhumu sıkıştırır, huzursuzlaşırım. Birinin benimle ilgilendiğini yahut gözlendiğimi hissettiğim an heyecanlanır, altın dengemi bozar, olağan ritmimi aksatırım. Belki de durduk yere olmadığım biri gibi davranmaya başlarım.
Akdeniz duyarlılığı içinde ve bir üçüncü dünya ülkesinde yaşamak mutluluğuna ermiş, otuz yıllık yaşamlarına bir asrın olayları sığdırılmış ender mutlu insanlardan biri sayıyorum kendimi.