Kaç imparatorluk kurduk da ,onlar sadece öyle kılıç kuvvetiyle olmadı; üstün kültürümüzle oldu, bilim ve tekniğinizle oldu, idârî nizâmımızla, üstün maneviyatımızla oldu.
Avrupa'ya Çok Şey Öğrettik
*****
Evet, hep onu öyledim. Açıkça ve net biçimde. Sen duyamamışsan suç bende değil. Duyabilirdin tabii ama duymayı istemedin.
Benim açımdan,bu, sağırlıktan da güvenli. Yönetmek istiyorum dedim hep. Ruhani atalarım gibi ama ben onlardan şanslıyım. Onların çabalarının meyveleri bana miras kalmış durumda. Büyük rüyayı gerçekleşmiş görmek de bana
Yolun sonu nereye varıyor diye korkuyorsun. Ben korkmuyorum. Söyleyeyim sana. Geleceğin dünyasına varıyor. Benim istediğim dünyaya. İtaat ve birlik dünyası. O dünyada her adamın kafasındaki düşünce, kendi düşüncesi olmayacak, komşusunun kafasındaki düşünceyi keşfetmeye çalışmak olacak, o komşunun da kendi düşüncesi olmayacak, o da öbür komşunun
-“İstanbul’daki imparatorluk elçisi Busbeck, Avrupa’yı her an gerçekleştirebilecek bir Türk fethinden kurtaran tek şeyin İran tehlikesi olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmiştir.” diyen Bernard Lewis, aslında bize Osmanlı tarihinde de öğretilen şeylerin yine onların elinden hazırlanmış bir düzenek olarak karşımıza geldiğini söylüyor.
-Yani
Şu Baş Belası Cinsellik
03.07.2020
Ahmet Hakan ÇAKICI
İslamcı kesimin çok kıymetli profesör ablası “geçe bırakılmamış evliliğe” karşı olduğunu söylemiş. Üstelik “aile içi tecavüz” kavramını da savunuyormuş.
Ne desem bilemedim.
Cinsellik İslami kesimin hem konuşmaktan kaçındığı hem için için kendini yediği bir konu. Aynı zamanda sürekli
(...) vebadan kırılan perişan Avrupa'ya bilimleri öğreten Türklerdir. Matematiğin birçok dalını icat eden Türk matematikçileridir. Bir çok, bir tane değil. Uluğ Bey'i bilirsiniz, "logaritma", "algoritma" lâf ve kavramlarının "El Harezmî", yâni "Harzemli"den geldiğini bilir misiniz?
Batı'nın kitapları yazıyor, ama bir türlü "Türk" diyemiyor; dili varmaz. "Arap matematikçisi El Harezmi" diyor da, sonra ekliyor:
"Özbekistânlı'dır", yâni Türkistanlı. İnsaf artık.
(Biz bu Batı'dan mı medet umuyoruz?).
Batı'ya cebiri de, kimyayı da, gökbilimi de, ruhbilimi de biz öğrettik. Kendimizi, tarihimizden, atalarımızdan aldığımız mânevî güçle, ileriye bakarak toparladığımız zaman Batı'ya, dünyaya, gene çok şey öğretiriz.
Açın bakın: Orta Çağ sonunda bu Avrupa'ya, bu kara cahil, yobaz, temizlikten haberleri olmayan, vebadan kırılan perişan Avrupa'ya bilimleri öğreten Türklerdir. Matematiğin birçok dalını icat eden Türk matematikçileridir. Bir çok, bir tane değil. Uluğ Bey'i bilirsiniz, "logaritma", "algoritma" lâf ve kavramlarının "El Harezmî", yâni "Harzemli"den geldiğini bilir misiniz? Batı'nın kitapları yazıyor, ama bir türlü "Türk" diyemiyor; dili varmaz. "Arap matematikçisi El Harezmi" diyor da, sonra ekliyor: "Özbekistânlı'dır", yâni Türkistanlı. İnsaf artık. (Biz bu Batı'dan mı medet umuyoruz?).
Açın bakın: Orta Çağ sonunda bu Avrupa'ya, bu kara cahil, yobaz, temizlikten haberleri olmayan, vebadan kınlan perişan Avrupa'ya bilimleri öğreten Türklerdir. Matematiğin birçok dalını icat eden Türk matematikçileridir. Bir çok, bir tane değil. Uluğ Bey'i bilirsiniz, "logaritma", "algoritma" lâf ve kavramlarının "El Harezmî", yâni "Harzemli"den geldiğini bilir misiniz? Batı'nın kitapları yazıyor, ama bir türlü "Türk" diyemiyor; dili varmaz. "Arap matematikçisi El Harezmi" diyor da, sonra ekliyor: "Özbekistânlı'dır", yâni Türkistanlı. İnsaf artık. (Biz bu Batı'- dan mı medet umuyoruz?).