Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İbrahim Halil Aslanoğlu

İbrahim Halil Aslanoğlu
@aweirdengineer
Öğrenci
Yıldız Teknik Üniversitesi/Makine Mühendisliği
İstanbul/Beyoğlu
Şanlıurfa, 1 Mayıs
10 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Bütün uygarlıklar, toplumun neredeyse tüm bilinçli çabalarını engelleyebilecek, ona ihanet edebilecek ya da karşı çıkabilecek bilinçsiz bir güçle mücadele etmek zorundadır.
Reklam
İnsanlar yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri, olamadıkları "kişi"yi anlatırlar.
Sayfa 154Kitabı okudu
Hak ediyormuş! Belki hak ediyordur. Yaşayanların birçoğu ölümü hak ediyor. Ve ölenlerin bir kısmı da yaşamayı hak ediyor. Yaşamı onlara verebilir misin? O halde öyle hak, hukuk adına ölüm buyurmakta çok acele etme. Çünkü en bilge olanlar bile her şeyin sonunu göremez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ama öbür dünyaya vardıklarında Hz. İsa'nın onları karşısına alıp her yerde her daim söz ettiği insan sevgisinin nerede kaldığını soracağından bihaber bu cühela. Bu soruya yanıt olarak keşişin biri yüzlerce balığa mezar olmuş şiş göbeğini gösterecek, bir diğeri yüzlerce mezmur döktürecek. Diğer bir keşiş tuttuğu on binlerce oruçtan dem vuracak
Bunlar için en öncelikli ibadet şekli her türlü bilimden yiğitçe uzak durmaktır, öyle ki bunda üstün başarı gösterenler okuma yazma dahi bilmezler. Sonra bir de eşek anırtısını andıran o berbat sesleriyle sayısı önceden tespit edilmiş mezmur dizelerini bir yerlerini yırtarcasına haykırdıklarında tapınaklarda enfes bir konser verdiklerini zanneder bu gafiller. İçlerinde bazıları pisliği, rezilliği ve dilenci görünümlü olmayı sermayeye çevirmekte çok beceriklidir.
Reklam
Özellikle en kuvvetli kişilikler kader ânının zirve noktasında adeta ruhları felç olmuşcasına tuhaf bir kararsızlığa kapılırlar.
Yazık ki dünya tarihi çoğunlukla tasvir edildiği gibi sadece insan cesaretinin değil, insan korkaklığının da tarihidir; politika, inanılmak istendiği gibi salt kamusal kanaatin yönetilmesi değil, liderlerin kendi yarattıkları ve etkiledikleri iradeye köle gibi boyun eğmeleridir. Savaşlar her zaman bundan çıkar: tehlikeli sözlerle oynanan bir oyundan, milli hassasi yetin tahrik edilmesinden çıkar; politik cinayetler de öyle yeryüzünde hiçbir kötülük, hiçbir vahşet, insanın korkaklığı kadar çok kana mal olmamıştır.
Kendinden nefret eden biri bir başkasını sevebilir mi? Böyle biri kendiyle kavgalı olan başka biriyle uyum içinde olabilir mi? Kendine eziyet çektirip yine kendi kendine çok bilmişlik taslayan böyle bir insan başka birine huzur verebilir mi?
Kraldan sonra devletin diğer güçlerini de devirmek isterler, parayı ve Tanrı'yı.
Kendi içine dal! Ruhunun derinliklerine in! İlkin kendini tanı! Ancak o zaman niçin ille de hastalığa yakalanman gerektiğini öğrenir ve belki kendini kollayıp hastalığa tutulmazsın.
Reklam
Ben, Helios'un kızı, Aiaie Cadısı Kirke. Hayatım boyunca trajedinin beni bulmasını bekledim. Bulacağından hiç kuşkum yoktu çünkü başkalarının hak ettiğimi düşündüğünden daha fazla arzum, isyanım ve gücüm vardı, yıldırımları üstüne çekecek şeylerdi bunlar. Ve bir gün, artık bu dünyaya dayanamayacağım, diye düşündüm.
Bazıları yaşamda sevdikleriyle el ele yürüyor, kimileri sevdiklerinin bir gün geleceğini bilmenin güvencesiyle bekliyordu. Sevmemiş olanlar, hayatları acı ve dehşetle geçmiş olanlar içinse insanın içip unutabileceği kara nehir Lethe vardı. Bir parça teselli.
Korku ve tanrılar, korku ve tanrılar! Ağzından başka laf çıkmaz. Ama bu dünyada binlerce, binlerce kadın ve erkek yaşıyor. yaşlanıyor. Hatta bazıları mutlu bile oluyor, anne. Umutsuz yüz ifadeleriyle güvenli limanlara yapışıp kalmakla yetinmiyorlar. Ben de onlardan biri olmak istiyorum. Olmaya niyetliyim. Bunu neden anlayamıyorsun?
“Söylesene," dedi, "sence sefil haldeki biri mi, yoksa mutlu biri mi daha iyi adaklar adar?" "Mutlu biri elbette." "Yanlış," dedi. "Mutlu biri kendi hayatıyla meşguldür. Kimseye minnet borcu olmadığını düşünür. Ama onu soğuktan titret, karısını öldür, çocuğunu sakat bırak, o zaman dualarını duyar- sın. Sana kar beyazı bir süt danası alabilmek için ailesini bir ay aç bırakır. Parası yeterse yüz tane alır."